Her insan kendine özgü bir şahıstır. Şahıslar, cüzi iradelerini kullanarak kendilerine özgü olan yanlarını geliştirip şahsiyet sahibi olabilirler. Kendilerine özgü yanları belirgin olan şahsiyetler çevresinde tanınır. Özellikle yararlı çalışmaları olanlar çevrelerinde olduğu kadar dünyada da tanınırlar. Hatta, bu önemli şahsiyetler sadece yaşadığı zamanda değil çağlar sonra da tanınırlar, anılırlar. Bu anılma sadece yaşam öykülerinin anlatılması değil, kalıcı eserleriyle anılmadır. Tabii, bu eserlerde hacim değil insanlığa sağladığı yarar önemlidir. Peygamberimiz Hazreti Muhammed’in (s.a.v) şu hadisi bu sözün adeta özüdür “İnsanların en hayırlısı insanlara faydalı olandır.”
2014’ün doğumunun 100. yılı olması nedeniyle UNESCO tarafından “Hulûsi Efendi Yılı” ilan edilmesi amacıyla resmi başvuru yapıldı. İnsanlığa örnek yaşamı, hizmetle geçen hayatı, yüzyılımızın en önemli divan şiiri olarak görülen şaheserleri, Darende’den tüm dünyaya halka halka yayılan hizmetleriyle Hulûsi Efendi uluslararası platformlarda tanıtılacak. O’nu örnek şahsiyeti ve manevi kimliği ile tanıyanların sayısı gitgide artacak. Hulûsi Efendi’nin evrenselliği resmi olarak da tescillenmiş olacaktır.
İnsanlığa faydalı olanlar birçok vesile ile anılmaktadır. UNESCO’nun yürüttüğü faaliyetler çerçevesinde tüm dünyada ortak anma faaliyetleri yürütülmektedir. Kimileri için gün, kimileri için hafta, kimileri için de bir yıl belirlenmektedir. İşte bunlardan birisi de inşallah 2014’te “Hulûsi Efendi Yılı” olacaktır.
“Her canlıya hizmet” sloganıyla düşkünün elinden tutan, Türkiye ve dünyanın dört bir yanında insanların yardımına koşan, eğitimden sağlığa, turizmden, sosyal yaşama kadar insana değer veren bir anlayışla hizmet üreten Hulusi Efendi Vakfı’nın bu girişiminin de başarıyla sonuçlanacağına inanıyorum.
Nerelisiniz diye soran birine “Darende” cevabını verenler “Sizin orada Somuncu Baba var, Hulusi Efendi var, örnek ve güzel bir yer” karşılığıyla gurur duymaktadır. Bu ve benzer diyaloglara Türkiye’nin dışında dünyanın dört bir yanında rastlamak mümkün. İşte UNESCO’ya yapılan başvuru ile Hulûsi Efendi’yi dünyada daha fazla insanın tanıması sağlanacak.
Kimi O’nun şiirlerini Yunus’a, kimi Mevlana’ya benzetirken, dilden dile anlatılan, hakkında kitaplar yazılan, örnek şahsiyeti de tanıdıkça sevenlerinin sayısını artırmaktadır. Geçtiğimiz Haziran ayında İstanbul Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde yapılan sempozyumda Azerbaycanlı bir araştırmacı O’nu “Türk bilgeliğinin zirvesi” olarak nitelemişti.
Hulûsi Efendi’nin “Garazsız hem ivazsız hizmet et her cânlıya / Kimsesizin düşkünün ayağı ol eli ol” dizelerinin yeraldığı Nasihat şiiri İngilizce, Almanca, Arapça, Kırgızca, Boşnakça, Japonca, Rusça gibi dünyanın farklı ülkelerinin dillerine çeviri yapılmıştı. Geçen yaz Avustralya’dan Darende’ye gelen bir konuğa hediye ettiğim Nasihat’ı okuduktan sonra “Bu şiiri yazan kişi burada mıdır, kendisiyle görüşmek istiyorum.” dediğinde 1990’da ebedi âleme göçtüğünü söylediğimde hüzünlü gözlerle bakıp “Keşke tanıyabilseydim.” ifadesi bizi de duygulandırdı. Sözlerin evresel mesajlar içerdiğini dile getiren Avustralyalı, “Bu şiiri hayatına uygulayan, dünyanın en mutlu ve huzurlu insanı olur. Böylesine derin anlamlar içeren sözleri kaleme alan kişinin dünyaya kazandırdığı bu değer herkesçe bilinmeli.” demişti. Çevirilerin dünya milletleri tarafından öğrenilmesi amacıyla yapıldığını ve uluslararası platformlarda bilim adamlarının Hulûsi Efendi’nin hayatı, eserleri ve şahsiyetini inceleyerek akademik çalışmalarla kamuoyuna sunulduğunu anlattım.
UNESCO tarafından 2014 “Hulûsi Efendi Yılı” ilan edildiğinde önümüze bir fırsat daha çıkıyor. Hulûsi Efendi’yle birlikte Darende de uluslararası platformlara taşınacak. Yurtdışında programlar düzenlenecek. Vakfın hazırlıklarına ek olarak Darende de kendisini bu organizasyona hazırlamalıdır.