İ. Aladdin Ateş

Tarih: 15.08.2009 00:00

Dumansız günlere merhaba

Facebook Twitter Linked-in

Duman, yanan veya buharlaşan bir maddenin havaya karışan isi olarak tabir edilse de;   görüntüyü engelleyen, toz,  bulut, sis, pus gibi adlarla da anılır.

Tarihte, Kızılderililer kabileler arasındaki haberleşmede dumandan faydalanmışlardır. Masallardan bildiğiniz Robinson’un, bulunduğu ıssız adadan kurtulması, oradan geçen bir geminin ateşten çıkan dumanın fark edilmesi sayesinde olduğunu hepimiz okumuşuzdur.

 Dumanın birçok faydaları bulunduğu gibi sağlık açısından çok önemli olan temiz havayı kirlettiği için solunum yolu hastalılarına da yol açtığını unutmamalıyız.

Günümüzde birçok hastalığın sigara alışkanlığı sonucu meydana geldiğini herkes biliyor. Bu yüzden son yıllarda bir işte çalıştırılmak üzere alınacak personelde sigara içme alışkanlığı bulunup bulunmadığına bakılmaktadır..

Asrımızda birçok hastalığın müsebbibi olan sigara için, ülkeler yasaklayıcı bir takım önlemler almaya başladılar. Geçtiğimiz günlerde yürürlüğe giren yasa ile artık kapalı yerlerde sigara içilmesi yasaklanmıştır. 

Bu yasağın en güzel yönü sigara kullananın ve kullanmayanın sağlığını korumasıdır. Konu ile ilgili olarak geçmişte çok kızdığım bir hadiseyi size aktarmak istiyorum. Yemekli bir davete katılmıştık bir süre sonra yemeğini bitirenlerden birisi hemen sigara yaktı ve yemeye devam eden karşısındaki insanların tabağına doğru keyifle üfürdü. İçtiği sigaranın külünü biraz önce yemek yediği kendi tabağına bıraktığına hayretle şahit oldum. Her halde dünyada bundan büyük saygısızlık olmaz …

Çocukluk yıllarımızda merhum Türk Halk Müziği sanatçısı Şahin Gültekin’in sesinden severek dinlediğimiz “Aman gidelim, kalk gidelim, sigarayı feneri, yak gidelim” türküsü kulaklarımdan gitmiyor. Türküde, nereye gidildiğini bilemeyeceğim ama her sigaranın ölüme doğru alınan hızla adımlardan biri olduğunu unutmamak lazım.

Deyimlerde: İçinde bulunulan vahim durumu anlatmak için “Halim duman”, tehdit etmek için “duman ederim”, Bir dostun değer dostuna “ocağın tütsün” demesi ile onun soyunun devamını temenni etmesi, “ ateş olmayan yerden duman çıkmaz” deyimini de sıkça kullanırız.

Türkülerimizde “Dumanlı, dumanlı oy bizim eller” “Başı duman pare, pare yol ver dağlar yol ver bana” veya marşlarımızda “Dağ başını duman almış gümüş dere durmaz akar”... gibi örneklere rastlamak mümkün olup, iç karartıcı, insanların moralini bozan ve çevreyi net olarak göstermemesine sebep olduğu için dumana iyi gözle bakılmaz. Geçit vermeyen dumanlı dağlar edebiyatımızda sıklıkla işlenir.

Dumanın faydası yok mudur? Vardır elbette. Mağaraya saklanmış, kanun kaçağını, yırtıcı hayvanları... vesaireleri bulundukları yerden çıkarmak için çevreye duman yayan sis bombasından faydalanılır. Duman gizlenmek maksadıyla kullanıldığı için faydası da vardır. Düşman taarruzunu engeller. Askerliğini tankçı olarak yapanlar bilirler tanklarda sıcak motorun üzerine mazot püskürtülmesi ile tank sis ile kaplanır ve düşmanın silahına hedef olunması engellenir. 

Avcılarımız! Artık günümüzde dumansız barutu tercih etmektedirler. Sis dediğimiz ve kış aylarında oluşan meteorolojik olayı da duman olarak nitelendirmek gerekir. Özellikle karayollarında araçların görüş mesafesi sisten dolayı zaman, zaman sıfıra kadar düşer. Allah korusun kazalara bile sebebiyet verir. Büyük binalarda çıkan yangınlarda insanların çoğu yanarak değil dumandan boğularak ölürler.

Öyle yangınlar var ki yanar ama dumanını göremezsiniz. Leyla ile Mecnun’un aşkında olduğu gibi...

Kısaca dumanı; hasretliği sona erdiren kara trende, şehir hatları vapurlarının bacasında, ekonomimizin can damarı olan fabrikalarda, kışın ısınmak maksadıyla yaktığımız evimizin bacasında, geçit vermeyen dağların başında... bulmak mümkündür. Dumansız ve sağlıklı günlere…


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —