Hudâ’ya bin şükür biz mü’miniz Allâh’ımız vardır
Şehâdet eyleriz ancak Rasûlu’llâh’ımız vardır
Tahiyyât ü selâm olsun ana hem âl ü sahbına
Ki şer‘-i pâkine münkâd dil-i âgâhımız vardır
(Divan-ı Hulusi-i Darendevi)
Hz. Peygamber (sav) Hira (Nûr) Dağında bir mağaraya çekilip, günlerce orada kalıyor, tefekkür ediyor, Cenâb-ı Hakk'ın sonsuz kudret ve azametini düşünerek O'na ibâdet ediyordu. Giderken azığını da berâberinde götürüyor, bitince evine dönüyor, sonra tekrar gidiyordu. Böylece Cenâb-ı Hakk, O'nu büyük vazifesine hazırlıyordu. Zaman zaman "Sen Allah elçisisin..." diye kulağına sesler geliyordu.[1] Hz. Muhammed (sav)'e ilâhi vahyin başlangıcı, sâdık rüyâlar şeklinde oldu. Gördüğü her rüya, olduğu gibi çıkıyordu. [2] Bu hâl, altı ay kadar devam etti.
İlk Vahiy
610 yılı Ramazan ayının Kadir Gecesinde, ridâsına bürünüp Hira'daki mağarada tefekküre dalmış olduğu bir sırada, bir sesin kendisini ismi ile çağırmakta olduğunu duydu. Başını kaldırıp etrafına baktı; kimseyi göremedi. Bu sırada her tarafı ansızın bir nûr kaplamıştı; dayanamayıp bayıldı. Kendisine geldiğinde karşısında vahiy meleği Cebrâil'i gördü. Melek O'na:
-"Oku" Dedi. Hz. Muhammed (sav)
-"Ben okuma bilmem", diye cevap verdi. Melek, Hz. Muhammed (sav)'i güçsüz bırakıncaya kadar sıkdı.
-"Oku" diye emrini tekrarladı. Hz. Muhammed (sav) yine:
-"Ben okuma bilmem..." cevâbını verdi. Melek emrini tekrarlayıp üçüncü defa Hz. Peygamber (sav)'i sıktıktan sonra "Alak" Sûresi'nin ilk beş âyetini okudu.
"Yaratan Rabb'ının adıyla oku. O, insanı alak'tan yarattı. Oku, kalemle (yazmayı) öğreten, insana bilmediğini öğreten Rabb'ın sonsuz kerem sahibidir." [3] Meleğin arkasından Hz. Peygamber (sav)'de bu âyetleri tekrarladı. Heyecanla mağaradan çıkarak evine geldi. Yolda ilerlerken gök yüzünden bir sesin: "Ya Muhammed. Sen Allah'ın elçisisin, Ben de Cibril'im" dediğini duydu. Başını kaldırdığı zaman, Cebrâil'i gördü.[4] Korku içinde evine vardı. Eşi Hz. Hatice'ye: "Beni örtünüz, çabuk beni örtünüz" dedi. Bir müddet dinlenip heyecânı geçtikten sonra gördüklerini Hz. Hatice'ye anlattı, korkuyorum, dedi. Hz. Hatice, O'nu şu sözlerle teselli etti." Allah'a yemin ederim ki, Cenâb-ı Hakk hiç bir vakit seni utandırmaz. Çünkü sen , akrabanı gözetirsin. İşini görmekten âciz kimselerin ağırlıklarını yüklenirsin, Fakire verir, kimsenin kazandıramayacağını kazandırırsın. Misâfiri ağırlarsın. Hak yolunda zuhûr eden olaylarda halka yardım edersin..."[5] dedikten sonra Varaka bin Nevfel’in yanına gittiler. Varaka bin Nevfel Peygamber Efendimizi (sav)i dinledikten sonra: "Müjde sana yâ Muhammed, Allah'a yemin ederim ki sen Hz. İsâ'nın haber verdiği son Peygambersin. Gördüğün melek, senden önce Cenâb-ı Hakk'ın Musâ'ya göndermiş olduğu Cibril'dir. Keşke genç olsaydım da, kavmin seni yurdundan çıkaracağı günlerde sana yardımcı olabilseydim... Hiç bir Peygamber yoktur ki, kavmi tarafından düşmanlığa uğramasın, eziyet görmesin..." [6] dedi. Aradan çok geçmeden vefat etti..
İlk vahiy'den sonra, kısa bir süre vahyin arkası kesildi. Bir gün Hz. Peygamber (sav) Hira'dan dönerken, bir ses işitti. Başını kaldırıp semâya bakınca, kendisine daha önce Hira'daki mağarada gelen meleği gördü. Korku ve heyecân içinde evine döndü.
"Hemen beni örtünüz, beni örtünüz." dedi. Bu esnada Cebrâil (as), Müddessir Sûresinin ilk âyetlerini getirdi."Ey örtüsüne bürünen (peygamber). Kalk, (insanları) azâb ile korkut. Rabb'ının adını yücelt (Namaz'da tekbir getir.) Elbiseni temiz tut. Kötü şeyleri terket."[7] İlk vahiy ile Hz. Muhammed (sav) "Nebî" olmuş, henüz başkalarına "Hak Dini" tebliğ ile görevlendirilmemişti. Bu ikinci vahiy ile "Risâlet" verildi. Hak Dini tebliğ ile görevlendirildi. Ancak açık dâvet emredilmedi.
İlk İbadet Namaz
İslâmda Allah'a imândan sonra ilk farz kılınan ibâdet, namazdır. İkinci vahiy ile Müddessir Sûresinin ilk âyetlerinin indirilmesinden sonra, Mekke'nin üst yanında bir vâdide, Cibril (as), Rasûlullah (sav)'e gösterip öğretmek için abdest almış, peşinden Cibril'den gördüğü şekilde Rasûlullah (sav) de abdest almıştır. Sonra Cibril (as) Hz. Peygamber (sav)'e namaz kıldırmış ve namaz kılmayı öğretmiştir.[8]Eve dönünce Rasûlullah (sav) abdest almayı ve namaz kılmayı eşi Hz. Hatice'ye öğretmiş, o da abdest almış ve ikisi birlikte cemâatle namaz kılmışlardır. Hz. Peygamber (sav)'e ilk imân eden ve O'nunla birlikte ilk defa namaz kılan kişi, eşi Hz. Hatice oldu. Daha sonra evlâtlığı Zeyd ve amcasının oğlu Hz. Ali Müslüman oldular…
[1] İbn Hişâm, Siretü’n – Nebeviye 1/250
[2] Buhârî, 1/3; Tecrid Tercemesi, 1/3 (Hadis No:3)
[3] Alak , 1-5
[4] İbn Hişâm, 1/253
[5] Buhârî, 1/3; Tecrid Tercemesi, 1/3-10. (Hadis No:3)
[6]Buhârî, 1/3;Tecrid Tercemesi, 1/3-10. (Hadis No:3)
[7] Müddessir , 1-5
[8] İbn Hişâm, 1/260-261;Tâhir Olgun, İbâdet Târihi, s,28, İstanbul, 1946