Hüseyin YAREN


Eğitimde Kaliteyi Artırmak


      Ülkemizdeki en büyük sorunlardan bir tanesi eğitimdir. Eğitimde belirli bir düzenin oturtulamaması ve sürekli değişen sınav sistemleri, hem öğrenciler üzerinde olumsuz etkiler bırakmakta hem de velileri eğitim sisteminin kalitesi hakkında şüpheye düşürmektedir. Özellikle sınav sisteminin değiştiği yıl sınava giren öğrenciler, sınavın daha önce kimseye uygulanmamış olmasından dolayı büyük bir tedirginlik duyarlar.  İyi bir eğitimin olmazsa olmazlarından olan okullarımız, ilkokuldan üniversiteye kadar her aşamada yeterli donanımlarla hizmet vermelidir. Öğrencilerin yeteneği doğrultusunda eğitilmeli tüm imkânlar verilmelidir.  Kapasitesi üzerinde ki öğrenciye hizmet vermemelidir. Böyle bir durumda okul sınırlarını zorlayarak hem öğrencilerin hem de öğretmenlerin verimini düşürmüş olur. Nesilleri kurtarabilmek için düzgün ve kaliteli bir eğitim şarttır. Çağın gerekleri yakalanmalı, sevgi ile birleşen bir eğitim hedeflenmelidir. Yani okul, eğitim öğrenciye sevdirilmeli yüreklerine güzel dokunuşlar gerçekleştirilmelidir. Bu sebeple öncelikle eğitimciler çok iyi bir şekilde yetiştirilmelidir. Bu sebeple sosyal hayatın doktorları olan eğitimcilerin yetiştirilmesinde ayrı bir hassasiyet gösterilmeli milli ve ciddi programlar uygulanmalıdır. Kaliteli bir eğitimde okullardan sonra akla gelecek etmenlerden biridir öğrenci ve öğretmen ilişkisi. Öğretmenlere bu noktada büyük görevler düşmekte, toplumun yapısına uygun, soru sormaktan çekinmeyen bireylerin yetişebilmesi öğretmenlerle mümkün olmaktadır. Bu yüzden öğretmen öğrencisini çok iyi tanımalı her zaman öğrencisinin destekçisi olmalı ve yeri geldiğinde ailelerle de öğrenci hakkında konuşmalıdır. Öğrencilerde bu noktada öğretmenlerine karşı son derce saygılı olmalı, öğretmenlerinin öneri ve uyarılarını her zaman göz önünde bulundurmalıdır. Öğretmen ? aile ve öğrenci üçlüsü ile Eğitim üç sacayağı üzerinde kurulmalıdır. Eğitimde taviz verilmemelidir, Ciddiyetin ve kalitenin önemi kavratılmalıdır. Okuma ve anlama becerileri sacayağındaki üçlüye kazandırılmalı, hayatın içerisinde kültür ortamı oluşturulmalıdır. Eğitim hayat tarzı haline gelmeli her yerde ve her an yürütülmelidir. Bu şartlar altında başarı kaçınılmaz olacaktır.

       Her  çağda ve toplumda ideal eğitimin kendine has bazı temel ilkeleri vardır. Ülkemiz için eğitimin öncelikleri ve vazgeçilmezleri şunlar olmalıdır: Öncelikle  ahlâkî değerler  eğitimi verilmelidir. Milli , manevi ve kültürel değerler eğitimi verilmelidir?Eğitim sistemi  ve okullar kişiyi tembelleştirmemelidir. Çalışmaya yönlendirmelidir. Alın teri dökmenin önemi kavratılmalıdır. Eğitim hayatla iç içe olmalıdır. Okullarda öğretilenlerin günlük yaşamda karşılığı bulunmalıdır. Teorik bilginin yanında uygulama ve deneye de yer verilmelidir. Eğitimin vazgeçilmezi sevgi, disiplin ve çalışmak olmalıdır. Oluşturulacak ortamlarla öğrenci ve veliler daima eğitimin içerisinde tutulmalıdır. Eğitimin yaşanılarak kazanıldığı ve hayatın her evresinde ferde ciddi anlamda katkısın olduğu bilinci verilmelidir. Eğitimde görerek ve yaparak öğrenilen bilgi daha kalıcıdır. Bilim ve teknolojide ileride olan ülkelerde teorik eğitimle beraber  pratik eğitim de verilmektedir. Eğitim ihtiyaçlara cevap verebilmelidir. Eğitimli insan  günlük yaşamında  aldığı eğitimi çevresine yansıtabilmelidir. Herhangi  bir alanda eğitim almış kişi bu alanda yeterli düzeyde bilgiye sahip olmalı ve çalışmalar yapabilmelidir. Diplomalı cahiller yetiştirilmemelidir. Herkese, her şey  öğretilmeye çalışılmamalı ve aynı eğitim verilmemelidir. Temel değerler dışında  eğitim  ilgi, yetenek  ve kişisel özelliklere göre değişmelidir. Özellikle meslek seçiminde yönlendirme çok önemlidir. Eğitim sürecinde öğrencinin bilgiyi hazır alması değil, kendi gayretiyle öğrenmesi hedeflenmelidir. Yani öğrenme öğretilmelidir. Öğrenci dokunulmaz olmamalıdır. Olumlu ve olumsuz davranışlar ayırt edilmeli, başarı ve başarısızlık değerlendirilmelidir. Yanlış davranışlar ve başarısızlıklar hoş görülmemeli alınacak tedbirlerle düzeltilmelidir. Öğrencinin her istediği yapılmamalı hayır kelimesinin anlamı kavratılmalıdır. Bu durum ise güzel bir üslupla kızmadan anlatılmalıdır. Eğitim ortamlarında  disiplin ve ciddiyet olmalıdır.  Öğrenilen konuların  ve  verilen bilgilerin daha iyi anlaşılıp geliştirilebilmesi için ; bilimsel çalışmaların nasıl bir zamanda, nasıl bir ortamda ve hangi şartlarda yapıldığının öğretilmesi gerekir. Bu açıdan  bilim tarihi dersleri konulmalıdır. Tarihimiz ve kültürümüzün medeniyetleri nasıl yönlendirdiği izah edilirken ferdin kendine öz güven kazanması sağlanmalıdır. Hizmete alınan yeni öğretmenlerin gelişimi öncelik olmalı. Kariyer merdivenleri, öğretmenlerin yeteneklerini geliştirmesine izin vermeli ve farklı basamaklardan oluşmalı. Bu konuda bir kültür yaratılmalı. Organizasyonlarla bir bütün olarak okullarda sürekli gelişim sağlanabilmelidir. Rol ? model oluşturulmalı, güzel örneklerle nitelikli insan yetiştirilmelidir. Kariyerinde zirveye çıkan eğitimciler, sistemde sürdürülebilir bir şekilde diğer öğretmenlere önderlik yapmalı, onları yönlendirmelidir. Bu öğretmenler, öğretim sistemleri ve metotlarında geliştirmeye ihtiyaç duyulan alanları belirlemeli. Çeşitli seviye, alan ve sınıflardan öğretmenler, uzman eğitimcilerle birlikte yeni ders tarzlarının geliştirilmesinde rol almalıdır. Nesilleri ve geleceğimizi kurtarabilmek için eğitimi ayrı bir hassasiyet gösterilmeli, özenle nesiller yetiştirilmelidir.

Güzel nesillerin yetişmesi ve gelecekte güzel ülkemize güzel hizmetler yapılması niyazıyla?