Ömer HİDAYET


Bir Hayal Daha Gerçek Oldu: Yerli Ve Milli Otomobilimiz


Cennet mekan, Ulu Hakan 2.Abdülhamit, Alman konsolsluğuna gitmesi gerektiğinde, tercihini ,Anadolu insanın alın teri, el emeği bir yerli  fayton yönünde kullanır. Bu anekdot, Üstad Necip fazıl’ın bir yazısından aklımda kalmış. Kaynağını, zamanını, şahitlerini şimdi burada bir bir sıralayamam. İşin özü, tastatam bugüne hitap ediyor. Bugünün doğuşunu müjdeliyor. Fikir , esas itibariyle doğru, tavır ise mükemmel ve asil.

Sayın Cumhurbaşkanımız, İstanbul Belediye Başkanı iken, içimizi ısıtan, yüzlerimizi tebessüm ettiren bir hatıra anlatılmıştı. Vatandaşımızın cenazesi, ünlü bir marka ile götürülürken, cenazenin bir yakını yüksek sesle” Başkanım, Allah sizden razı olsun, en büyük hayali bu arabaya kavuşmaktı, bu olmadı hiç olmazsa, cenazesini götürmek nasib oldu” diye şükran ve minnet duygusunu izhar eder.

Evet, ölüsüne değer vermeyen, dirisinin kıymtini ne kadar bilir ki. Dün, en nezih, en kaliteli, en temiz ve en pratik hizmeti sunan anlayış, bugünde aynı ruh ve heyecan ile bu millete hizmet etmeye devam ediyor.

Yerli arabamız için iki yıl önce “BABAYİĞİT”ler aranmıştı. Bir değil , beş bababiğit ortaya çıktı, insamızı ve milletimizi heyacanlardıran o güzel saatleri bizlere yaşattılar. Kazançları bereketli, kararları daim olsun. O saat, millet olarak gözümüz ekranlara kitlenmişti,tarafik adeta durmuştu. Altmış yıllık , hayal gerçek oluyordu. Kahvahaneler, evler, börolar, sokaklar ve caddeler ,milli şölen için nefeslerini tutmuştu.

Millet olarak, özlemini çekdğimiz, nefeslerimizi tutup izlediğimiz bir  mükemmel tarihi an yaşadık. Altmış yıllık, ayağımızdaki ve ruhumuzdaki prangaları bu vesile ile bir bir kırdık. Geçmişi şöyle bir hatırlayalım, önce Devrim adıyla bir araba imal ediyoruz. Güya, benzin koymayı unutup, kısadan “bu Türkler asla yerli araba yapamaz” anlayışını pompalayıp, dışardan ve içerden müstemleke ruhlu güçler, fabrikaları soba imalathanelerine dönüştürüp, yüz yıllık gelişmeyi ve kalkınma ruhumuzu tarihin çöp kutularına atmışlardı. Yıllar yılı, teneke değerinde arabaları piyasaya sürerek, göz boyadılar. Bütün bunlar, artk tarih oldu. Milletinin alın terini, memleketinin geleceğini , herkesten ve herşeyden yeğ tutan sayın Cumhurbaşkanımızın başkanlığında, bu gemi güzellikler ve bereket diyarına doğru rotasını asla yitirmeden, ılgıt ılgıt yolculuğana devam edecektir. Onlar istesede, istemesede Allah vadini yerini getirecektir. Yeterki biz, millet olarak, bölünmeyelim, fitneye meydan vermeyelim, dim dik ve bu onurlu , çileli , çetin yolculukta Sayın Cumhurbaşkanımızı yalnız bırakmayalım.

Hiç bir şey geç kalmış sayılmaz. Evet, bizde isterdik, onbeş yirmi yıl önce gerçekleşseydi bu rüya..  Bu ve benzeri alanlarda yapılanlar asla küçümsenmemeli, takdir ve minnet duygusuyla yad edilmelidir. Hava savunmasında geldiğimiz nokta, sağlık alanında elde etiğimiz başarılar, belkide  tüp, benzin, pirinç , ilaç kuyruklarında ömrünü heba etmiş, yaşı çoktan kırkını geçmiş biz bahtsız nesiller için  bügünler gerçekten, bir rüya idi.

Bizlere bu müstesna günleri yaşatan, yerli ve milli sermaye sahibi iş adamlarımıza, bu iradenin ardında yılmadan ve tereddütsüz duran siyasi iradeye, çoşku ve heyacanları ile yüce milletimize, şükran ve minnetlerimizi sunarız. Evet ,DEVRİM  engellendi ama DEVRİN arabası, İnşallah 2022’ de , TOGG marka otobillerimizin yollarımızda aheste aheste  gidişini gördüğümüzde, şükür ve minnet duygusu ile gözyaşlarımız sel olup, gönül yollarımız şenlenecek ve milli şölene dönecektir.