M. Nazmi Değirmenci


Anadolu Ajansı´na Teşekkürler


?Kerameti kendinden bilme? diye bir tembihat vardır, lakin yiğidin de hakkını vermek gerekir diye düşünüyorum. Güzellikleri bilmek, görmek, bulmak kadar onu insanlığa aktarmak da önemlidir. Son yıllarda ulusal ve uluslararası boyutta, görsel ve yazılı basında, haber dağıtım sitelerinde Darendemiz´den sıkça söz edilmesi, haber kanallarında özel haber olarak verilmesi sizler gibi bir Darendeli olarak beni de çok mutlu ediyor.  Ben bu güzellikler beldesinin evladıyım derken gururlanıyorum, göğsümü gere gere burası benim diyorum. Fakat önemli olan bir yerde doğmak değil oranın her şeyini özümsemek, özlemek, ben buralıyım diyebilmek. Darende nüfusundan olup da Darendemiz´i görmeyen bilmeyen binler sayabilirim size. İçinde varsa bir memleket sevdası ne yollar engel olur ne dağlar. Ulusal boyuttaki bu güzel haberler sonrasında bize Darendemiz´i soruyorlar; anlatıyoruz, soruyorlar; anlatamıyoruz, mahcubiyetimiz olmasın diyerek kendi özümüzü zenginliklerimizi yeni baştan daha doğru öğrenmeye çalışıyoruz. Kıymet bilirliğimiz artıyor, bir haber nelere kadir. "Kendimizle ilgili ne kadar bilmediğimiz varmış" demeyenimizde yok gibi. Altı ulusal kanalda yayınlanan, tahmini 60 milyon kişinin izlediği düşünülen Kudret Havuzu haberi sonrasında Darendeli her hemşerimin telefonu defaten çaldı, sordular söyledik Darendemiz´e Somuncu Baba´ya davet ettik. Bu etkin haberlerin aktarıldığı önemli kaynak Anadolu Ajansı Malatya Ofisi ve ona haber gecen Darende Anadolu Ajansı muhabirine yapabileceğim telefonla bir teşekkürü az buldum. Başta onun için söyledim, yiğitlerin hakkını vermek, onları da yazmak gerekir diye.

Anadolu Ajansı milli mücadele davasının haklı gerekçesini milletine ve tüm dünyaya doğru ve tarafsız olarak duyurmak gayesiyle 6 Nisan 1920 tarihinde kurulmuş İlk Türk ajansıdır, Cumhuriyet ile yaşıttır. Ürettiği haber metinleri, analizleri, fotoğraf, grafik, ses ve video ürünlerinden oluşan ürünlerini, medya kuruluşları, gazeteler, çevrimiçi platformlar, web siteleri, televizyon kanalları, radyo istasyonları, kamu ve özel kuruluşlara sunmaktadır. Anadolu Ajansı bugün, Türkçe, İngilizce, Boşnakça, Arapça ve Rusça olmak üzere 5 dilde yayın yapmaktadır. Anadolu Ajansı´nın Malatya ofisinizdeyiz, arkadaşlarımla beraber, tanışmak, teşekkür etmek istedik, nasıl teşekkür edilmez ki.  Gecen birkaç yıllarda Anadolu Ajansı´ndan Darende başlıklı 86 ulusal haber yapılmış, gazete ve televizyonlarda yayımlanmış. Darende ve Somuncu Baba Külliyesi ile alakalı 28 haber 4 dile çevrilerek uluslararası kamuoyu ile paylaşmış. Bu Ramazan ayı içinde yapılan Anadolu´nun Manevi Ziyaretgâhında ?Mukabele? başlıklı haberde kullanılan Somuncu Baba Külliyesi, yeni cami ahşap tavan görseli Dünyanın en büyük fotoğraf dağıtıcısı The Telegraph tarafından on binlerce haber sitesine servis edilmiş. Bir güzel emek var onu takdir etmek gerekir. Emeği geçenlere teşekkür için buradayız. Anadolu Ajansı´nın bölge ofis yetkilileri bizi çok güzel karşıladılar, basın gözüyle Darende anlatıldı, güzellikler konuşuldu. Es-Seyyid Osman Hulusi Efendi Vakfı´nın etkin faaliyetleri sonrasında gelinen noktada Darende Şeyh Hamid-i Veli (Somuncu Baba) için, Urfa, Ankara, Konya gibi ülkemizdeki önemli inanç merkezlerinden birisi olarak bahsedildi, ne mutlu emeği geçenlere.

Çağ açmış çağ kapatmış bir ecdadın torunları olarak,  önümüze çıkan, çıkarılan her sıkıntının, aşılması adına,  geçmişteki yaşanmışlıkları doğru anlamak ders çıkarmak gerekir. Zengin bir tarihin, temeli adalet olan bir kültürün farkında dahi olmadan, deryanın içinde susuz kalan balıklar misali çırpınıp durmuşuz yıllarca, reçetemiz hep kapatılmış, yanlış yazıp, yanlış okutmuşlar,  yanlış anlatmışlar, Geçmişten adam hisse kaparmış. Ne masal şey! Beş bin senelik kıssa yarım hisse mi verdi? "Tarihi  "tekerrür"  diye tarif ediyorlar; Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi? Diyor ya Akif, bu doğru tespit, yalan öğretilerle nasıl gerçekleşirdiki. Yanlış diyorum ya, kendi çıkarlarına olmayan her şeyi, bize nasıl da kötü anlatmışlar,  yöntem, yüz yıllarca uygulanan etkin güç basın. Topluma kan pompalayan kalp gibi, ona ulaşmak, onu elinde tutmak, millete yön vermek, topluma istikamet belirlemek. Basın her dönemde gücünü artırarak, etkinliğini genişleten toplum psikolojisini şekillendiren çok önemli bir kaynak. Bazıları buna en güçlü silah da diyebilir. Evet, basın; kullanımı kolay etkisi büyüktür, onu doğru kullanmak zarurettir,  insanlık adına vazgeçilmez bir sorumluluktur.  Güzellikleri paylaşmak, gerekir, taşıyıcı doğru olmalıdır. Ama böyle midir? Hayır, biz millet olarak bu gücü hiç kullanamadık, kendimizi anlatamadık, doğruları haykıramadık, hep yalan yanlış taraflı oldular, bu gücü elinde bulunduranlar, hiç benim olmadılar, hiç beni anlatmadılar, kendimizi Tanzimat´ta anlatamadık, Meşrutiyet´te anlatamadık,  cihan savaşına girdik anlatamadık, Milli Mücadele´nin başında anlatamadık, Batı Anadolu´da Rumlar değil biz çoğunluktuk anlatamadık, ama gelinen noktada bu etkin gücün farkındayız ve az da olsa içine dâhil olduk. Daha fazlasının olması dileklerimle.