Ey şehîd-i pâk-dil hep ins ü
cin ağlar sana
Ser-te-ser mâtem tutup kevn ü
mekân ağlar sana
Firkatınla kan
döken ancak ki Hulûsi değil
Devr edip döndükçe bu devr ü zamân ağlar sana
Türk Milleti?nin, ?Çanakkale geçilmez?
dedirttiği, bu vatan parçasını canı ve kanı pahasına koruduğu Çanakkale deniz
ve kara savaşları, hakiki anlamda bir kahramanlık destanıdır. I. Dünya
Savaşı?nın ikinci yılında, Çarlık Rusya?sına yardım etmek isteyen İngiltere ve
Fransa ile sömürgeleri, Çanakkale Boğazı?nı geçerek, Marmara?ya ve oradan da
Karadeniz?e geçerek, Osmanlı?yı tarih sahnesinden silmek istiyorlardı. 5 Kasım
1914?te Müttefikler Osmanlı Devleti?ne karşı savaş açtılar. Ecdadımız, yedi
düvelle mücadele ediyordu. Hem de canıyla, kanıyla, dişiyle, tırnağı ile?
Seferberlik ilan edilmiş her ilden, kasabadan, köyden Mehmetler Çanakkale?ye
koşmuşlardır. Müttefikler 17 Mart 1915?de Çanakkale Boğazı?nı geçip, Marmara?ya
ulaşmak istiyorlardı. Boğazda mayın kontrolü yapıldı, aldıkları tedbirlere göre
artık rahatça boğazı geçebilirlerdi.
17 Mart?ı 18 Mart?a bağlayan gece, İsmail
Hakkı Kaptan komutasındaki Nusret Mayın Gemisi, Boğaz?ın geçişine mayın döşedi.
18 Mart 1915 sabahı, İngiliz ve Fransız gemileri kendilerinden emin bir
şekilde, iki sıra halinde, Boğaz?a doğru ilerlemeye başladılar. En önde mayın
tarama gemileri, arkalarında da, ağır zırhlı ve kruvazörler vardı. Bu geçiş
denemesinde Müttefikler 6 büyük zırhlı ile 1000 kadar askeri kaybederken, Türk
askerlerinin kaybı 25 şehit ve 71 yaralıydı. Çanakkale?yi deniz yoluyla
geçememişlerdi. İkinci bir denemenin faydasızlığını anlayıp geri döndüler.
1915 Mart?ında Çanakkale Boğazı sanki bir
cehennemdi. Parçalanmış cesetler, kan kokusu ve yanan vücutlar? Her yer
yanıyordu. İman dolu ecdat ise canı ve kanı pahasına mücadele ediyor, düşmanı
perişan ediyordu. İngiliz askeri, tarihin en büyük yenilgilerinden birine adım
adım yaklaşıyordu. Çanakkale ülkemiz insanlarında ayrı bir yere sahiptir. Özel
değer vererek, abdest alıp gezdiği bir vatan parçasıdır. Türkiye içinde ve
dışında yaşayan insanlarımızın ortak paydasıdır Çanakkale. Ya kendi akrabamız,
ya komşumuzun yakını ya da dostumuzun yakını Çanakkale?de ya şehit olmuştur ya
da gazi. Onlar canlarını, mallarını verdiler. Hep aynı bayrak, aynı iman, ezan,
Kur?an, namus, vatan ve hürriyet için değil mi? Milletimizin birliği, ülkemizin
bütünlüğü için Çanakkale Savaşlarını iyi anlamalıyız, iyi anlatmalıyız.
Hacı Naciye Ateş Okulları?nda18 Mart?ta ?Son
Kale, Çanakkale? isimli Çanakkale Zaferi?nin 100. yılını anma programı yapıldı.
Gerçekten çok güzel bir şekilde hazırlanmış olan program katılımcıları 100 yıl öncesine götürürken gönüller
duygulandı. Gözlerden yaşlar akarken, ecdadımızın ne büyük fedakârlıklarla bu vatanı bizlere emanet ettiği gözler önüne serildi. Minik yüreklerin
duygulu seslenişleri katılımcıları heyecanlandırırken sergilenen tiyatro ise ecdadımızın ne kadar büyük iman ve ruha sahip olduğunu gösteriyordu.
Oratoryoda ise ecdadımızın, şehitlerimizin günümüze yansımasına şahitlik yapıyorduk.
İşte oratoryodan kısa bir bölüm:
Çanakkale kan gölü
Vaveylalar koptu yüreklerde, hıçkırıklar,
ağıtlar
On beşliler her yerde, heyhat!
Son kale Çanakkale, geçilmez yüreklerde
Son kale Çanakkale geçilmez yüreklerde
Dedemin kanı kalmaz yerde
Fedadır canımız, serimiz dede
Son kale Çanakkale, geçilmez yüreklerde
Son kale Çanakkale, geçilmez yüreklerde.
Çok güzel bir anma programı olmuştu. Emeği geçenleri tebrik ederiz. Şehitlerimizi anarken Yahya Kemal?in şu beyitlerini hatırlıyor ve o ecdadın torunu
olduğumuz için gurur duyuyoruz:
Bir gün yine doludizgin atlarımızla
Yerden yedi kat arşa kanatlandık o hızla
Cennette bugün gülleri açmış görürüz de
Hâlâ o kızıl hatıra gitmez gözümüzde
Hasan Gazi Tepesi?nde, Es- Seyyid Osman Hulûsi Efendi Vakfı?nın yaptırdığı bir anıt yükselir
göklere. Çanakkale?de canlarını vatana feda eden Darendeli şehitlerimiz,
dedelerimiz içindir bu âbide.
Çanakkale?de 16 şehidi vardır Darende?nin. 33. alayda Tayyareci Yzb. Kemal,
Fevzioğullarından Mehmet Oğlu Abdullah, Osman Oğlu Halil?
O ecdadın torunları olan bizler de aynı
heyecanı duyuyor ve iç dünyamızda yaşıyoruz. Çanakkale Savaşları, her iki taraf için de korkunç boyutta kayıpların verildiği bir savaş
olmuştur. Ecdadımız 253 bin şehit verirken, Müttefiklerin kaybı 250 bin olmuştur. Çanakkale?yi geçilmez yapan o ruh, o vatan sevgisi, o iman, o inanç
ülke işgal altındayken şahlanmış ve düşmanı işgal etmeye çalıştığı topraklarda
yok etmiştir. Kur?an-ı Kerim?de Bakara
Suresi 154. ayeti kerimede ?Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyiniz bilakis
onlar diridirler, fakat siz bunu hissedemezsiniz.? buyrulmaktadır.
Şehidim, ecdadım ruhun şad olsun
Vatan için
kan döktün Rabbim yoldaşın olsun
Cenabı Allah bu millete böyle acılar bir
daha yaşatmasın.