Çoğunlukla büyük şehirlerde yaşayanlardan duyduğunuz bir sızlanıştır ?köye dönüş? yalanı. Bu türküyü çığırırlar ama bir türlü de dönmezler. Daha çok yetişkinler arasında kafalarda sabit fikir haline gelmiş bu sıla havasını, hasretlik türküsünü söylemekten öteye gidemezler. Dillerinde bu dönüş türküsü lakin yolu tutturan yok. Umut mudur, kaçış mıdır, çıkış mıdır kimse sesli cevap veremez. Kalabalıktan, trafikten, gürültüden, büyükşehirden yıldık yılmasına ama bağlanmışız bir kere. Toprak, köy, ağaç, dere tepe, yayla, süt, yoğurt, temiz hava, bol güneş kim bilir hangi sene hangi bahara kaldı? Oysa şehir para demek, istikbal, ekmek, geçim, kariyer demek. Hele de bu büyükşehirse, kocaman AVM?ler, iri iri hastaneler, boy boy üniversiteler, daha neler neler. Sevmediniz ama alıştınız.
Memleket havasının kendine iyi
geleceğini her fırsatta vurgulamak, umudu hep ileriye ötelere taşımak değil
midir? Hep ötelenir. Taa öte dünyaya gidene kadar. İşte o ötelenmez.
YA
MEMLEKET (LER ) NE YAPMALI? Mesela DARENDE?
Yıldan yıla azalan nüfus ne demek? En
başta İŞSİZLİK. Çözümü İSTİHDAM oluşturmaktan geçer. Liseden sonra gençler niye
gider? Hatta lise yıllarında? Birincisi üniversite okumak, ikincisi ekmek
parası kazanmak. Zaten birincisi de ikincisi için değil mi bizim gençlerimiz
için. Her giden bir öncekinin gittiği yere niye gidiyor? Ortam hazır.
Alışılmış, kurulmuş bir düzen var. Eş dost, hısım akraba, konu komşu
vesileleriyle böyle bir bayrak yarışı sürüp gidiyor. Büyükşehirlerin yükünü
azaltmak, tersine göçü başlatmak ciddi projeler gerektirir. Bu meseleyi
hükümetler devlet politikası haline getirmeli kanımca. Darende yerel yönetimi
için de bu konu daha öncelikli ve önemli hale gelmiştir. Turizm ve inanç
turizmi tek başına ve kalıcı bir çözüm getirmez. Geçici bir soluk aldırır
ancak. Artık üretmek gerek. Vatandaş da hep sızlanmayı, dertlenmeyi,
şikâyetlenmeyi bir kenara bırakmalı. Yeni öneriler gelmeli. Bıktık mezbaha,
lafından, garaj yok tekerlemesinden. Daha doğuyu batıya bağlayan ana yolun
ilçemizden geçen güzergâhını bir düzene koyamamışız. Ne o öyle atıklar,
yıkıntılar, perişan, viran ağıllar, tamirhaneler, darmadağınık atölyeler?...
Yakışıyor mu bu Darendemize?. Evetse benim sözüm bitmiştir.
Bize durumu idare eden, mevcudu koruyan
değil yeni bir başkan lazım. Adını siz koyacaksınız seçiminizle, adımı o atacak
yüreğiyle. Ben gibi senede birkaç kez gelen ya da sadece yazdan yaza bir iki
haftalığına gelenler için yazımın başında dile getirdiğim ?memleket hava?sını almak isteyenler için işte yeni başkanımıza bir
öneri; uçuk mu uçuk, kaçık mı kaçık. Olsun. Biz sunalım da onlar olmaz
desinler: iki ya da üç katlı bahçeli kaplıca evleri gibi belediyemizin
işleteceği ?yazlık devre mülk evler? yapılabilir. Dostlarınızla,
yakınlarınızla, ailece bir hafta, on gün Darende?yi teneffüs eder, doya doya
yaşarsınız. Otelin yeri ayrı. Alternatif tatil paketi. Mütedeyyin, muhafazakâr
aileler için kimseyi rahatsız etmeden, minnetsiz tatil imkânı sağlanmış olur.
Bavulunu alıp gelecek. O kadar. Yer mi? O kadar çok ki? Buradan ister Zaviye?ye
gitsin gelsin, ister Günpınar?a, ister Gökpınar?a. Hatta sabahları servisle
Balaban?ın şifalı içmecesine gidip gelsin. Kışlığını temin etsin. Hasretini
doya doya gidersin. Kimselere yük olmadan. Denileceği biliyorum:? Bizim burada gitmez abi, yürümez hocam!?
Bir önemli başlık da Darende?de
KÜLTÜR-SANAT etkinlikleri konusu ki Kaymakamlık merkezli rutin ancak geniş halk
kesimlerine ulaşmayan ve de halkı kapsamayan okul programları dışında Es-Seyyid
Osman Hulusi Efendi Vakfı?nın düzenlediği kültür etkinlikleri dışında Darende
Belediyesi şimdiye kadar ne yaptı? Geçtik hadi bunu. Şimdiden sonra ne yapar?
Belediyenin bu konuda işlevsel bir dairesi olmalı. Belediye öncü olmalı.
Kurslar, tiyatrolar, konserler, sergiler, paneller ve benzeri faaliyetler. 30
Ağustos Zengibar Karakucak Güreşleri sönük geçmeye başlamıştı. Oraya da destek
şart.
Bizim insanımız iyi şeylere layık. Bu
güzel insanlar güzelliklere hayrandır. Aradığı şeyi biliyor. Mevlana?ya
sormuşlar: ?-Kişinin değeri nedir??
?-Aradığı şeydir.? Cevabını vermiş.
Hulusi Efendi Divanında geçer:
?Ehiller
ile konuş, ta ki ehil olasın / Seni yoldan çıkarır derilme yobaz ile
Ezel
mazhariyyetin, bunda temasilidir / Ördek ördek ile, derilir kaz kaz ile.?
Vesselam.