Türkiye?de modern belediyelerin kuruluşu on dokuzuncu yüzyılın ikinci yarısına kadar uzanan bir geçmişe sahiptir. Tanzimat Dönemi ile girilen yenileşme süreci hemen her alanda kendisini gösterirken belediyeciliğimizde de ilk adımların o dönemde atıldığı görülür. Osmanlı şehri gerek iç yapısından gelen ekonomik ve demografik değişiklikler ve gerekse dış dünya ile artan ticarî ilişkilerin meydana getirdiği büyüme ile yapısal bir değişim geçirmiş ve özellikle nüfus yapıları ve gelişen iktisadi ve ticari faaliyetleriyle, meydana gelen bu yapısal değişmenin gerektirdiği yeni idari örgütlenmeye giderek artan bir biçimde ihtiyaç ortaya çıkarmıştır. Gelişmenin meydana getirdiği alt yapı sorunlarının çözüme kavuşturulması ise belediyelere bırakılmıştır. Gelişen dünyamızda belediyelerin çok aktif ve dinamik yapı içerisinde çalışması gerekir. Şehirleşme anlayışı içerisinde Kentsel dönüşüm hızlı ve düzenli bir şekilde hayatiyete geçirilirken, ulaşımın, temizliğin, sosyal tesis ve dinlenme merkezlerinin, düzenli yapılaşmanın, çevre düzenlemesinin vs. pek çok konunun öncelikli ihtiyaç planlaması hazırlanarak uygulanması gerekir. Yapılması gerekli o kadar güzel işler, insanımıza, sosyal ve ekonomik hayata katılması gerekli o kadar değerler mevcuttur ki zaman kaybetmeden yapılması zaruridir.
Şehir hizmetlerinin yürütülmesinde,
vakıfların da önemli bir rolü vardır. Vakıf, belirli bir malı, kamunun yararına
yönelik bir hizmete ya da hizmetlere sürekli olarak tahsis etmektir. Selçuklu
ve Osmanlı toplumunda, kişinin sahip olduğu mal varlığı üzerinde sadece
kendinin değil, içinde yaşadığı toplumun da hakkı olduğu inancı vardır.
Osmanlı?da vakıfların sundukları en önemli hizmetler sağlık ve sosyal yardım
hizmetleri, eğitim ve öğretim hizmetleri, kültürel hizmetler, bayındırlık ve
alt yapı hizmetleri olarak sayılabilir. Osmanlı?da camiler, mescitler,
medreseler, imaretler, hamamlar, çeşmeler, köprüler, hanlar, kervansaray ve
hastanelerin tümü vakıf eseridir. İşte bu bağlamda konunun hassasiyeti ele
alındığında ortak akıl, ortak çalışma yapıldığında çok güzel çalışmalar ve
hizmetler vücuda getirilmiş olur.
Günümüzün gereklerini iyi anlamak,
projelendirmek ve yapmak gerekir. Es?Seyyid Osman Hulûsi Efendi Vakfı?nın
yapmış olduğu hizmetler gerçekten bizlere ufuk derinliğini göstermektedir.
Somuncu Baba Külliyesinin çok güzel bir şekilde yapılması ve gelen
ziyaretçilere açılması aynı anda 5 bin kişinin namaz kılabilmesi insana ve
çevreye müthiş bir hizmettir. Aynı zamanda Hamidiye Çarşısı?nın hizmete
geçmesi, sosyal ihtiyaçların karşılanması, Hasbahçe?nin gelen ziyaretçilere
hizmet vermesi; anlayışın mükemmelliğini göstermeye kafidir. Yine Kudret
Havuzu?ndan tüm Darendelilerin ve ziyarete gelenlerin yararlanması, Tiryandafil
Otel?in en güzel bir şekilde üzerine düşen hizmeti yapması, yapılan çeşmeler,
köprüler, tarihi eser restorasyonları ve çevre düzenlemeleri insana verilen
kıymeti gözler önüne sermektedir.
Şahit olduğum bir olayı nakledeyim: Bir
grup ziyaretçi Somuncu Baba Külliyesinde yeni yapılan camiye geldi, içeriye
girer girmez, ?Bu ne mükemmellik, bu harikulade bir yapı, bu kadar güzel ve
ihtişamlı bir eser görmedik, mutlaka buranın mimarıyla tanışmalıyız? dedi.
Gruptakilerden birisi ?bu yalnızca mimari bir eser olmaması gerekir, bu eser
insanı büyülüyor, hayret ve şaşkınlık içerisinde bırakıyor, burada ayrı bir sır
var.? demekten kendisini alamıyordu.
Ortak akıl, ortak fikir, ortak çalışma
pek çok hizmetin insanımıza ve ilçemize gelmesini sağlar, bunun içinde yeni
keşiflere gerek yok, el birliği içerisinde hizmetleri yapmak, yapılanları
teşvik etmek, desteklemek gerekir. Yeni projeler üreterek daha iyi ve en iyiye
doğru ilerlemek gerekir. Yapılan hizmetler kalkınmayı, sosyal refahın
yükselmesini, ilçemizin çağın gereklerini yakalamasını sağlarken gelecek
nesillerin önünü, yolunu açar. Yani bizler kendimizi, yaşadığımız anı değil ileri
ve daha ileriyi görmek ve düşünmek durumundayız. Bunun içinde el ele, akıl
akıla, gönül gönüle vererek hizmetleri yapmak ve yürütmek durumundayız? Çünkü
insanların en hayırlısı insanlara en çok faydalı olandır.