Tohma
Irmağı?nın hayat verdiği yerleşim yerlerine Tohma Boyu denilir. Tohma Boyu
köylerinden Yeşiltaş?a gitmiştik. Ziyaretimizde ilk önce camiye uğradık.
Yeni yaptırılmış
olan köy camiinin içinde köyün/şimdi mahallenin eski camiine ait kitabe Darende
çevresinde bulunabilen en eski kitabelerden biridir ve köyün eski camiine aittir.
1575 tarihli Arapça kitabede camini yapılış tarihi ile ilgili olarak şu
ibareler kayıtlıdır:
?Bu mescid Allahu Teâlâ?nın yardımıyla Hicri 938
yılının Recep ayında, Miladi 1575 yılının
Ekim ayında yapılmıştır.? Yeşiltaş Köyü camiinde bulunan başka bir kitabede
ise, daha önce bu köyde var olan Şeyh Murat Tekkesi ile ilgili olduğunu
sandığımız, ?Ey âlemlerin Rabbi olan Allah?ım
bizlerden Şehzade İbrahim Efendi?nin hayratını kabul eyle. H.1090 / M. (1679)?
kaydı bulunmaktadır.
?Şeyh Mecidi Pınarı (Gözesi)? adı ile bilinen bir kaynak suyu
bulunmaktadır. Ayrıca, Şeyh İbrahim ve Şeyh Mecidi yatırları ziyaretgâhtır. 128
hanede 630 kişi yaşamaktadır. İlk ve
Orta Okulu, camisi ve Kur?an Kursu hizmete açıktır.
12.09.1995 tarihinde Şırnak?ta terörle
mücadelede şehit olan Hasan oğlu Ali Gökçe?de bu köyün evladıdır. Geçenlerde
hususi olarak Yeşiltaş?ı ziyaret ettik. Oradaki yaşlı ağabeylerden dinlediğimiz
hatıraları unutulmaması için kayda geçirmek istedik?
Ali Bekir Kalkan (70) Anlatıyor:
?Babam her Cuma günü Darende?ye Hulûsi
Efendi Hazretlerini ziyarete gider, Cuma namazını orada (Somuncu Baba?da)
kılardı. Ben de babamla birlikte giderdim. Bir Cuma günü babam bana, ?Oğlum
bizimle her zaman gidip geliyorsun. Hulûsi Efendi Hazretlerine intisap et,
Tarikat-ı Nakşibendiyye dersi al, manevî feyz ve himmetinden istifade et.?
dedi. Ben de, ?Babacığım, böyle veli zatlar zaman zaman kerametler
gösterirlermiş, bana da bir keramet göstersin ki, veli olduğuna inanayım, ders
alayım.? dedim. Babamla aramızda geçen bu konuşmadan sonra sohbete gittik. O gün sohbet bitti, Hulûsi Efendi Hazretleri
oturuyor, babam bir yanında, Mengelisli Kara Mustafa Dayı da bir yanında
oturuyordu. Kalkacağı sıra benimle
birlikte, Kara Mustafa Dayı?nın oğlunu çağırdı ?Gençler biriniz bir elimden
biriniz de diğer elimden tutun da beni kaldırın bakalım.? buyurdu. Biz iki genç
iki ellerinden tuttuk, oturduğu yerden Hazreti yerinden kaldırmak şöyle dursun
bir türlü kımıldatamadık bile. Tebessüm ederek, ?Oğul, evliyanın gönlü olmazsa
onu kimse, yerinden kaldıramaz.? buyurdu ve şöyle devam ettiler: ?Oğul
Elbistan?daki güreş
müsabakasında iki pehlivan elimiz öpmeye geldiler, ?Oğlum elimden tutun da beni
kaldırın.? dedim. Elimden tutup kaldıramayan pehlivanlar, ?Efendim siz de güreş
tuttunuz mu?? dediler. Onlara, ?Biz de nefsimizin pehlivanıyız.? dedik.
Kara Mustafa Dayı?nın oğlu İsmet ve ben Efendi?nin
elini bıraktık,
kendisi kalktı. Bu arada babam, ?Efendim, bir kerametine şahit olayım deyip
duruyordu, bizim oğlanının ders almasını istiyorum.? dedi. Hulûsi Efendi Hazretleri, ?Bizim
dostlarımızın çocukları hazırlanmış köşe taşı gibidir, yeri ve zamanı
geldiğinde duvara konulur.? buyurdu. Aradan kısa bir zaman geçti, intisap
ettim??
Mevlüt Korkmaz (69) Anlatıyor:
?1969 yılının güz aylarında Zonguldak?ın
bir ilçesinde seyyar satıcılık yapıyordum. Yaşlı eli yüzü düzgün sakallı bir
amca geldi. Alış veriş yaparken nereli olduğumu sordu. Darendeliyim dedim. Bunu
duyunca daha da yaklaştı. Darendeli Hulûsi Efendi?yi tanıyor musun, o mübarek
zatı hiç gördün mü, dedi. Ben de, ?Elbette tanırım, babam o mübarek zatın
ihvanı, biz de, her hafta Cuma günleri
ziyaretine gideriz. Cuma namazını Şeyh Hamid-i veli Camii?nde kılarız.? dedim.
Bu sözün üzerine, o amca bana sarıldı. Başımı ellerin arasına aldı, ?Gözlerine
doyuncaya kadar bakacağım. O gözler Hulûsi Efendi?yi gören gözler. Birkaç ay
evvel, şeyhimiz İhramcızâde İsmail Hakkı Hazretleri dünyasını değiştirdi.
Bizleri ve bütün ihvanı Hulûsi Efendi?ye emanet etti. Henüz Hulûsi Efendi
Hazretlerini dünya gözüyle göremedim. Ama senin onu gören gözlerini görmek,
onun memleketlisi hemşehrisi olan birine sarılmak istedim. O zat-ı mübareği
gıyaben çok seviyorum, onun sevenleri de seviyorum?? dedi.?
Tahir Kalkan (68) Anlatıyor:
?1984 yılında şimdi Vakıf Genel Merkezi
olarak kullanılan Taceddin-i Veli Mescidi?nin inşaatı yapılıyordu. Bir gün
Hulûsi Efendi Hazretleri telefon etti. O zaman köyün muhtarıydım. Hal hatır
sorduktan sonra;
?Muhtar, birkaç traktör yapı kumu lazım.
Köyünüzden traktör sahiplerine selamımı tebliğ et, birer ikişer sefer yapıp,
sizin köyden inşaata kum getirirlerse memnun oluruz .? buyurdu.
Bu ricasını emir kabul edip, hemen
traktör sahibi köylülerimizle görüştüm hepsi canla başla kabul ettiler. Bir arkadaş
traktörünü yeni almıştı. Evrakları eksikti. Yol kontrollerinde trafik polisleri
yakalar diye korkuyor, arzu etmesine rağmen kum getirmede tereddüt ediyordu.
Tekrar Hulûsi Efendi Hazretlerine telefon ettim. ?Efendim böyleyken böyle, bir
arkadaşımız var o da traktörüyle kum getirsin mi?? dedim. Hazret de, ?Oğul
getireceği kum umumun faydasına ümmet-i Muhammed?in hizmetine yapılan bir
binada kullanılacaktır. En yakın zamanda evraklarını tamamlar inşallah.
Korkmasın, kumu yüklesin, yoldan
gelirken de Medişeyh Hazretlerine (Darende?ye 8 km uzaklıkta, tabiinden olan bu
zat Medineli Şeyh Abdurrahman Gazi Hazretleri olarak tanınır. İstanbul?un
fethine giderken vefat etmiş, buraya defnedilmiştir.) bir Fatiha okusun.
İnşallah ondan sonra bir şey sona olmaz.? buyurdu.
O
arkadaşımız da, biz de, o kum seferlerinde ve daha sonra her geçtiğimizde
Medişeyh Hazretlerine bir Fatiha okuduk. O günlerde hiçbir yolculuğumuzda
zorlukla karşılaşmadık. Halen de okumaya devam ediyoruz.?
Şamil Gökçe (53) Anlatıyor:
?Es-Seyyid Osman Hulûsi Efendi
Hazretlerinin yaptırdığı İmam-Hatip Lisesi?nde bizim köyümüzden çok öğrenci
okudu, dinini diyanetini öğrendi, meslek
sahibi oldu. Ayrıca yaptırdığı okullar ve kurduğu vakfın yurtlarında yine köyümüz
halkından çok istifade eden oldu. Allah razı olsun. Ayrıca Vakıf Başkanı H.
Hamidettin Ateş Efendi ile Darende Lisesi?nden tanışıyoruz. Aynı sıralarda aynı
sınıflarda okuduk. Lisede okurken bile, lider kişiliği belli, vakur ve saygın
tavırlarıyla herkese örnekti. Geçtiğimiz sene ?Darende Lisesi 1978 Yılı
Mezunları? toplantısını kendilerinin önderliğinde gerçekleştirdik. O toplantıda
okul arkadaşlarımızdan halen Darende?de esnaflık yapan Mehmet Kocamemik bir
tespitte bulundu. Dedi ki; ?Hamidettin Ateş Efendi ile 3 yıl okul
arkadaşlığımız oldu. Her haliyle mükemmel, kusursuz bir insandır. Elinden,
dilinden hiç kimse zarar görmemiştir. Herkese yardımcı olmuş, iyilikleriyle
örnek olmuş biridir. Şimdi de Darende?mize memleketimize hizmet eden, bir vakıf
insanıdır.? Bu ifadelere ben de can gönülden katılıyorum.?