Üreticiler, TMO'nun taban fiyat açıklayarak maliyetine yakın alıcı bulan kuru kayısının değerinde satılmasını istiyor.
Darendeli kayısı üreticileri, Toprak Mahsulleri Ofisi'nin (TMO) taban fiyat açıklayarak maliyetine yakın alıcı bulan kuru kayısının değerinde satılmasını istiyor.
İki milyonu aşkın kayısı ağacı ve 35 bin tonun üzerinde kayısı üretimiyle kırsaldaki en büyük kayısı üreticisi konumundaki Darende, bereketli hasat dönemini geride bıraktı. Yoğun geçen sezonun ardından kayısı fiyatlarının yarı yarıya düşmesi çiftçileri rahatsız ederken, çiftçiler TMO’nun fiyat açıklayarak piyasaları istikrara kavuşturmasını bekliyor.
Kayısı üreticilerinden Aşağıulupınar Mahallesi’nden Yakup Parlak, konuyla ilgili gazetecilere yaptığı açıklamada, ihracat yapan tüccarların sezon başında piyasada çok kayısı olduğu ve işçi bulunamayacağı algısı yaparak binbir zahmetle endüstriyel ürüne dönüştürülen kayısının bilinçli olarak fiyatının düşürüldüğünü söyledi.
Kayısı üreticilerinin tüccarların elinden kurtulması ve maliyetine düşen fiyatların dengelenmesi için TMO’nun fiyat açıklamasının hayati önem taşıdığını belirten Parlak, “Biz TMO’nun zor günlerde yanımızda olmasını bekliyoruz. Bu yıl da zor bir yıl oldu bizler için. İhracatçılarımız bir algı yaparak çiftçiyi korkuttu, onlar da ucuz pahalı demeden ürünlerini ellerinden çıkarmanın yoluna düştü. Böyle olunca kuru kayısının fiyatı neredeyse maliyetine getirildi. Biz ihracatçılara devletimizin verdiği teşviklerin hepsini biliyoruz. Bunlar devletimizden aldığı hibe, kredi ve destekleri asla çiftçiye yansıtmıyor. Örneğin Çin’e ihraç edilen kayısının nakliye bedelinin büyük bir bölümünü devletimiz karşılıyor. Biz onlar da kazansın biz de kazanalım istiyoruz ama onlar buna hiç yanaşmıyor. Bu sene TMO çiftçinin arkasında durarak bir taban fiyatı belirlerse en azından üretici psikolojik olarak güç bulacak. Önümüzdeki ay çiftçilerin ödeme ayı, siyasilerin de bir an önce harekete geçerek çiftçilere sahip çıkması gerek.” dedi.
“Üretici hariç herkes kazanıyor”
Parlak, binbir emekle işlenen kayısının üretici hariç herkesin yüzünü güldürdüğünü anlatarak, “Bu yıl kayısımız çok bereketli oldu lakin rekolte beklentimizin altında çıktı. Mevsimsel şartlara bağlı olarak kayısımızda oluşan şire kaybı, normalde 4 tondan olması gerekirken 6 ton yaş kayısıdan bir ton kuru kayısı çıkarabildik. Geçen yıl 45’e sattığımız yaş kayısıyı bu sene 30’a satmakta güçlük çektik. Yine geçen yıl 70-80 TL olan patik yapma ücreti bu sene 130 TL'ye çıktı. Sulama ücretleri yine hakeza aynı durumda. Kayısı fiyatı aşağı düşerken her şeyin fiyatı yukarı çıktı. Bu işin emeğini çeken üreticiler hariç inanın herkes güzel para kazandı.” diye konuştu.
“İşçileri için geçici konaklama merkezi istiyoruz”
Sezonda çok zorluk çektiklerini anlatan üretici Yakup Parlak, isteklerini şu sözlerle dile getirdi:
“Bizim işçisiz kayısı üretimi yapma imkanımız yok. O sebeple her yıl azalan bir işçi sorunumuz var. Onların daha iyi şartlarda kalması üreticiler için çok önemli bir durum. Bu konuda sağ olsun kaymakamımız ve belediyemize talebimizi ilettik. Onlar da gelecek yıl için bir çalışma yapacaklarını söyledi. İçme suyu, banyo, tuvalet ve diğer ihtiyaçların nezih bir ortamda karşılanacağı konteyner kent gibi bir alan düşünülüyor. İşçilerimizin rahat olması maliyeti düşürüyor, aynı zamanda onların daha sağlıklı olması işlerin aksamasını önlüyor. Bu yıl salgın oldu, sezon içerisinde 15 gün boyunca işçilerimizi hastaneye taşımakla geçti. Bu anlamda yetkili makamlarımızın bizlere vereceği desteği çok kıymetli görüyoruz.”
Parlak, son olarak çiftçilerin kooperatifleşmediği sürece, lisanslı depoculuğa geçilmediği sürece bu sorunların her yıl yaşanacağına dikkat çekti.