Bayramınız kutlu olsun
SAKAL-I ŞERİF BÜYÜK İLGİ GÖRDÜ
Darende`de, Somuncu Baba Külliyesinde halkın ziyaretine açılan "Sakal-ı Şerif" büyük ilgi gördü.
Kutsal emanetlerimizden olan Sakal-ı Şerif her bayramda olduğu gibi bu sene de Kurban Bayramından sonra halka gösterildi. Peygamber Efendimiz`in mübarek sakallarından bir kıl, halka teşhir edildi. Somuncu Baba Camiinde sergilenen Sakal-ı Şerif`i görmek için vatandaşlar camiye akın etti. 15 asırdan beri özenle korunan ve cam fanus içinde saklanan Sakal-ı Şerif`i ziyaret ederken duygulanan vatandaşlardan bazıları, fotoğraf makinesi ve kamerayla bu anı görüntüledi.
Bayramınız kutlu olsun
Bugün Kurban Bayramı. Her şeye rağmen, ne pahasına olursa olsun, sevmeyi sevenlerin, tevazu ile yürüyenlerin, hoşgörüyle oturup kalkanların, insanca yaşamaya talip olanların bayramı... İyilerin ve iyiliklerin bayramı... Güzelin ve güzelliklerin bayramı... Unutmayanların bayramı... Ve elbette, hiç şüphesiz unutulmayanların bayramı...
Darende Haber Gazetesi olarak Kurban Bayramınızı kutlar, `gönlünüzdeki bayramları` yaşamanızı temenni ederiz...
Nice bayramlara....
KURBAN BAYRAMININ ÖNEMİ!
Bugün Kurban Bayramı. Müslümanın kendini Allah`a daha yakın hissettiği bir gün. Kırgınlıkların bir kenara itildiği, dostlukların pekiştirildiği bir bayram olması temennisiyle.
Milyonlarca Müslüman Hac ibadetini yerine getirdi ve hacı oldu. İslam dünyası, fakirlerin en çok hatırlandığı bu günde, kesilen kurban etlerini birbirleri ile paylaşıyor.
Gönüllerin bir olup Allah`a yöneldiği bugünde, hepinizin bayramınızı tebrik ediyoruz.
Bugün gazetesinden Mehmet Paksu`nun Kurban Bayramı ile ilgili yazısını sizlerle paylaşıyoruz:
Kur’ân kurbanı nasıl anlatıyor?
“Kurban" Kur`ân`da üç yerde geçer. İlk insanla başlayan kurban ibadetinde Hz. Adem`in her iki oğlu Allah`a kurban sunmuşlar.
Allah Habil`in kurbanını kabul etmiş, Kabil`inkini reddetmişti. Habil takva sahibi bir insan olduğu için kurbanı kabul edilmiş. Habil ise kurbanı kabul edilmeyince kardeşini öldürmeye yeltenmiş ve dediğini de yapmış.
Kur`ân, bu olayda olduğu gibi, kurbanın etinden ve kanından söz edildiği âyette de "kurban" ile "takva" kavramını birlikte anlatır. "Kurban" Allah`a yakınlık aracıdır, "takva" da Allah yakınlığı yaşandığı bir sonuçtur. "Ne onların etleri Allah`a ulaşır, ne de kanları. Sizden Allah`a ulaşacak olan takvanızdır" (Hacc, 22:37) âyeti kurbanda taşınması gereken niyetin, takva ölçüsü olduğu ifade ediliyor.
Takva korunmaktır, riyadan, gösterişten, benlikten, bencillikten, Allah`tan başkasının beğenisini ve beğenmesini öne çıkarmaktan korunmaktır. Takva olmayınca kurbanın ne cinsinin bir anlamı vardır, ne iriliğinin ve ufaklığının bir değeri vardır.
"Kurban" kelimesi bir Kur`ân kavramını daha akla getiriyor. O da "mukarreb" ifadesi. Allah`a en yakın olanlar, bu yakınlığı her an yaşayanlar ve sürdürenler. Biri ruhani varlıklardan olan "mukarreb melekler", diğeri de Allah`a yakınlıkta hep önde ve uç noktada duran mü`minler.
* * *
Bu yakınlık öyle şeyleri göze aldırır ki, hep kulluk öne çıkar, iman zirveye tırmanır, gelen emri yerine getirme çabukluğu ve heyecanı her şeyi gözden çıkarmaya kadar vardırır.
Bu meselede en çarpıcı örnek bir Tevhid ve teslimiyet âbidesi olan İbrahim Aleyhisselâmdır. Allah ona yumuşak huylu, salih bir evlat nasip eder. Bu İsmail Aleyhisselâmdır. Gördüğü sâdık bir rüya üzerine Hz. İbrahim oğluna der ki:
"Oğulcuğum rüyamda seni kurban ederken gördüm, buna ne dersin?" Oğlu anında cevap verir: "Sana emredileni yap, baba. İnşallah beni sabredenlerden bulacaksın." Baba-oğul emre boyun eğerler. Baba oğlunu yüzükoyun yere yatırır, elinde bıçak kurban etmeye niyetlenir. Niyetleri anında kabul olmuştur. Ve Allah bir mükâfat olarak, "Oğlunun yerine ona bir kurbanlık verdik" buyurur ve Cennetten bir koç gönderir.
Arkasında da Hz. İbrahim`in kulluğunu ve imanını metheder: "Doğrusu o bizim mü`min kullarımızdandı." (Sâffât, 37:100-111) Burada da "kurban" kavramının yanına "iman" kavramı yerleşir ve her ikisi de yanına gelir.
Kurbanda yakınlık vardır, yakınlıkta takva vardır, takvada teslimiyet vardır, teslimiyet de sağlam bir imanın açığa çıkması ve yaşanması vardır.
Hz. İbrahim`in fedakarlığına, Hz. İsmail`in teslimiyeti eklenmiş, her ikisinin Allah`ın rızasına ermek için birlikte sergilendikleri takva sırrı, babaoğlu kıyamete kadar anılacak ve yaşatacak bir hale getirmiştir.
* * *
Bugün 1500 senedir her yıl dünyanın dört bir tarafında, hacda her sene hacıların Minâ`da kestikleri kurbanda ve bundan sonra kıyamete kadar kesilecek kurbanların tamamında hep bu halis niyetin mükafatı vardır.
Öyle ki Allah`ın rızasından ve Ona teslim olmaktan başka hiçbir düşünmeden, hâlisane, sırf bir emri yerine getirmek düşüncesiyle, içlerinden geldiği ve inandıkları gibi yaşadıkları bu ibadet, birden dünyanın bütününü ve mü`minlerin tamamını kaplayacak ve kapsayacak bir genişliğe ulaşmıştır.
Allah`a en yakın olan Sevgili Peygamberimiz de, bu yakınlığını Rabbine arzetme niyetiyle vedâ haccında 100 deveyi kurban etmiş, böylece kurban ibadetinde de en zirve noktaya yücelmiştir. Zaten kurban kesen her mü`min, "Bana yakınlık nimetini bahşeden Yüce Rabbim, vermiş olduğun bu kadar maddi ve manevi nimetlere bir şükür ve minnet duygusunu yaşamak için Sana yaklaşmak ve yakınlaşmak için bu kurbanı kesiyorum" der, O`na olan yakınlığını ifade eder.
Bayramınız mübarek olsun, günleriniz hayırla geçsin.
Sevdiklerinizin bayramınızı kutlamak için `yorum yaz` bölümüne mesajlarınızı yazabilirsiniz...