Darende`nin eniştesi , Yunus Emre dizisinin başrol oyuncusu Gökhan Atalay, tatil için geldiği Darende`de Somuncu Baba Külliyesini de ziyaret etti. Yapılan çalışmaların, sunulan hizmetin bir eşi dahi olmadığını belirten Atalay, "Türkiye de ki tüm yerler bunun yarısı kadar bile olsa, Müslümanlar daha güzel yaşar , Müslüman olmayanlar da İslam`a daha sıcak bakar." dedi.
Darendeli Sunguroğlu ailesine bir buçuk yıl önce damat olan Tiyatro oyuncusu Atalay, Gazetemiz Yazı İşleri Müdürü Ayhan İşcen`e Darende ziyaretini kısa bir kahve eşliğinde değerlendirerek, ilk defa geldiği Somuncu Baba ve Hulusi Efendi diyarı için bakın ne dedi.
Darende`ye ilk defa geldiniz. Somuncu Baba Külliyesi`ni gezdiniz, ziyaretinizi değerlendirir misiniz?
Gökhan Atalay: Somuncu Baba Külliyesi benim gördüğüm sadece türbe olarak değil etrafındaki külliyeyle birlikte en iyi 3 ten biri. Burası, hem bulunduğu yer dolayısıyla hem de silsilenin kaybolmaması sebebiyle, Mevlana için de aynısı geçerli, sahip çıkılmış. Bu yüzden yöre halkı buranın kıymetini çok iyi bilmeli ve vakfa da sahip çıkmalı. Çünkü Vakıf buraya sahip çıkıyor, maddi manevi hizmet ediyor. Sadece buradaki insanların değil, bütün Müslümanların görevi de bu tür yerlere sahip çıkanlara sahip çıkmaktır. Burası inanç turizmi açısından, hem doğa sporları hem doğal güzellikleri açısından muhteşem bir yer.
Külliye`nin estetiği hakkında ne düşünüyorsunuz?
Gökhan Atalay: Gördüğüm en iyi çalışmalardan biri. Çok özenli, içinde kullanılan ahşaplarından tutun diğer malzemelerinden, sayılarından çok ince düşünülmüş düzenlenmiş muazzam bir yapı. Keşke Türkiye`deki tüm yerler bunun yarısı kadar bile olsa, Müslümanlar daha güzel yaşar, Müslüman olmayanlar İslam`a daha sıcak bakar. Yani camilerimizin durumu çoğu yerde çok iç açıcı değil, gelenlere gösterilen saygı da, mekana gösterilen saygı da dolayısıyla düşüyor. Sen ne kadar özen gösterirsen, O kadar da özen gösterilir sana.
Yani burası Müslümanlığı en güzel şekilde yansıtıyor?
Gökhan Atalay: Aynen ilk girişten itibaren bunu görebiliyorsunuz. Yapılan hizmetlere baktığınız zaman en azından bunun için bir mücadele verilmiş, özen gösterilmiş, emek harcanmış. Emek olmadan yemek olmaz sözü buraya uygun mu bilmiyorum ama çok emek harcanmış, temizliğiyle, kalitesiyle göze çarpıyor ve insan girince huzur buluyor. İnsanlar gidip kiliseleri geziyorlar. Neden? İçinde sanat var. İşte burada da sanat var. Sanat dediğin şey maneviyatı besleyen şey. Maneviyat sadece dinle beslenmez, sanatla da beslenir. İkisini bir araya getirdiğinde işte huzur buluyorsun. Öyle geçerken uğranacak bir yer değil, görmek için gelinecek bir yer. Mutlaka herkes gelmeli, burada kalmalı, yaşamalı.
İnanç turizmi hakkında eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Gökhan Atalay: Söz sahibi olanlar ne kadar özen gösterirse, talep edenler de o kadar karşılık vereceklerdir. Sen buraya geldiğinde bağış kutusuna para atmak istiyorsun, bakıyorsun ki hizmet edilmiş o güveni veriyor.
Teşekkür ederiz.
Haberin Fotoğrafları için tıklayın
http://www.darendehaber.com/gallery_photo.php?pg_id=4566