Vakıfbank’ın Türkiye’de uygulamaya koyduğu “Kurumsal Bankacılık Şubesi” çalışmasında Ankara Çetin Emeç’te hizmete giren yeni konseptin ilk şubesine Darendeli A. Haluk Durukan atandı.
Darende’nin ünlü isimlerinden uzun yıllar DSP İlçe Başkanlığı yapan merhum Hasan Durukan’ın (Hasan dayı) oğlu olan Haluk Durukan, 13 yıldır hizmet verdiği Vakıfbank’ın ‘yeni yüzü’ olarak nitelendirilen Türkiye’deki ilk kurumsal şubesinin müdürü oldu.
1962 yılında Darende’de dünyaya gelen, ilk, orta ve lise öğreniminin ardından İşletme Fakültesini bitirerek çalışma hayatına atılan Haluk Durukan, 1994 yılında Vakıfbank’ın Ankara Finansmarket şubesinde göreve başladı. Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Seyfi Saltoğlu’nun kızı ile evli ve 2 çocuk babası olan, 13 yıl aynı şubede görev yapan ve yürüttüğü başarılı yöneticiliği takdir gören Durukan, Vakıfbank’ın Türkiye’de uygulamaya koyduğu yeni yüzü olan “Kurumsal Bankacılık Şubesi”nin ilk merkezindeki görevinde adını başarı ile duyurmaya devam ediyor.
Çağdaş bankacılık hizmeti
Günümüzde Vakıfbank’ın Türkiye’nin önde gelen bankalarından biri olduğunu söyleyen Haluk Durukan, kurumun sunmuş olduğu çağdaş bankacılık ürün ve hizmetleri, kurumsal, ticari ve küçük işletme bankacılığının yanı sıra bireysel ve özel bankacılık alanlarını da kapsadığına dikkat çekti. Durukan açıklamasının devamında şöyle konuştu; “Temel bankacılık ürün ve hizmetlerine ek olarak yatırım bankacılığı ve sermaye piyasası faaliyetlerinde de bulunan Vakıfbank, finansal iştirakleri aracılığıyla sigortacılıktan, finansal kiralama ve factoring hizmetlerine kadar en geniş yelpazede finansal ürünleri çağın gerektirdiği yüksek teknolojilerle müşterilerine sunmaktadır. Ülke çapına yayılan 418 adet şubesi, 3 adet kurumsal hizmet merkezi, 101 adet bağlı şubesinin yanı sıra alternatif dağıtım kanalları aracılığıyla en etkin biçimde bireysel ve kurumsal müşterilerine ulaşan Vakıfbank, iç ve dış ticaretin finansmanında da öncü bir rol üstlenmiştir” dedi.
Uzun vadeli temeller atıldı
Vakıfbank’ın başlattığı değişimin kısa dönem sorunlarını çözmekten ziyade, uzun dönemli bir temel oluşturmayı hedeflediğini belirten Durukan, bundan 3 yıl önce Vakıfbank şubelerinde her bir işlem için masa masa dolaşmak zorunda kalan müşterilerinin, artık tek bir personel üzerinden en kısa sürede hizmet alabilmesinin sağlandığını ifade etti. Geliştirilen yeni kurumsal hizmet modelinin ilkinin yöneticiliğini yaptığı Ankara Çetin Emeç Şubesi olduğunu bildiren Haluk Durukan, ayrıca İstanbul’da da 2 kurumsal merkezin faaliyete geçirildiğini ve bir yıl gibi kısa sürede yüzde 95’lere varan hacimsel artışlar sağlayarak, yeni kurumsal müşteriler kazandıklarını ifade etti.
Organizasyon yapısı yenilendi
Vakıfbank’ın hedefinin müşteri odaklılığı ve müşteri memnuniyetini ön plana çıkaran, pazarlama anlayışı olduğuna dikkat çeken Haluk Durukan, temel gayenin bu çerçevede oluşturan kurumsal bir yapıya ulaşmak olarak koyduklarını dile getirerek, şunları kaydetti:
"Hedefimize ulaşmak için Vakıfbank`ın organizasyon yapısı tümüyle yenilendi. Bu yeniliğe öncelikle müşteriye ulaştığımız kanallarda ve özellikle şubelerdeki yapımız değiştirilerek başlandı. Bu amaçla ilk aşamada tüm şubelerimizde satış ve operasyon rollerini birbirinden ayırıp müşteri segmentasyonu yaparak müşterilerimizin 400 binden fazlasını belirlediğimiz portföy yöneticilerine bağlandı. Bu çerçeve 800 bini aşkın ticari portföy yöneticisi, 500`den fazla bireysel portföy yöneticisi ve 650 satış sorumlusu belirlendi"
Darende iftihar kaynağımız
Fırsat buldukça Darende’ye gitmeyi ihmal etmediğini de bildiren Haluk Durukan, “Son yıllarda gördüğüm değişim ve güzelliklerle iftihar ediyorum” dedi. Darende’nin değişen yeni yüzü ve insanları celbeden güzelliğine Hulûsi Efendi Vakfı’nın ciddi katkılar sağladığına vurgu yapan Durukan; “Vakfın çalışmaları takdire şayan. Merhum Hulûsi Efendi’nin başlattığı çalışmalara Hamidettin Ateş hocamızın üstün gayretleriyle mükemmel bir şekilde devam edilmektedir. Darende insanların tatillerini geçirmek için tercih ederken birçok artı değere sahip. Onarılan tarihi eserler, ziyaret mekânları, mesire alanları, Tohma Kanyonu, Hasbahçe, Şelale gibi güzel yeler ve en önemli konulardan biri olan konaklama imkânları Darende’yi ilgi odağı haline getirmiştir. Gerek bizim tavsiyelerimizle gerekse de kendileri Darende’ye gidip görenler bu yaşadıkları güzellikleri unutmamakta övgüyle anlatmaktadırlar. Bundan iftihar etmekteyiz, hepimiz de vakıf gibi bir değere, saygıdeğer büyüklerimize sahip çıkmalı, yardımcı ve destek olmalıyız” diye konuştu.
