Darendeli bir gökyüzü kuşu: Mehmet Karadaş
Savaş pilotu olamadı ama gökyüzünü mekan seçti
Geçtiğimiz yıl, paramotorla Darende üzerinde uçuş yaptıktan sonra bu alana daha fazla ilgi duymaya başladım. Uçmanın verdiği keyfin ardından Türkiye’nin ilk hava fotoğrafçılarından birisi olan Orhan Durgut’la, TRT’nin gökyüzünden çekim yapan ekibiyle sık sık görüşür olduk. Bu arada acaba Darendeli pilot, paraşütçü var mı diye araştırırken, Darende’yi havadan görüntülediğim fotoğraflarımı inceleyen paraşütçü hemşehrimiz Mehmet Karadaş’dan bir tebrik maili aldım. ‘Benden önce davrandınız, sizi kıskandım’ diyordu Mehmet Beyi, ‘Üzülme sen bu işi sürekli yapıyorsun’ diye teselli ettim. Aramızda başlayan dostluk ve muhabbetten aşağıda okuyacağınız röportaj çıktı. İsterseniz daha fazla uzatmadan sözü sahibine bırakalım…
Söze sizi tanıyarak başlayalım?
1987 yılında Darende’nin Yazıköy Köyünde dünyaya geldim. 1991 yılında babamın işi nedeniyle Ankara’ya taşındık. İlkokul, lise ve üniversite eğitimlerimi Ankara’da tamamladım. Ankara Üniversitesi Başkent Meslek Yüksek Okulu’ndan mezun olduktan sonra Anadolu Üniversitesi İşletme Bölümünü bitirdim.
Her yaz, ya da her fırsat bulduğumda köyüme gider Darende’de ve Yazıköy’de yaşayan amcalarımı, dedemi ve akrabalarımı ziyaret ederim.
Paraşüt ve uçmaya olan merakınız ne zaman ve nasıl başladı?
Gerçekleştirmek istediğim tek hayalim, savaş pilotu olmaktı ve bu hayalimi gerçekleştirmek için sınavlarına girdim, ancak sınavlarından yeterli puan alamayınca başarısız oldum.
Lisede Milli Güvenlik dersimize gelen havacı Binbaşı hocamın Türk Hava Kurumuna yönlendirip Paraşüt, Planör, Yamaç Paraşütü ve daha birçok ücretsiz kursları önerdi. Ben de okul çıkışı hemen Türk Hava Kurumu Genel Merkezi’ne gittim ve gerekli bilgileri alarak, uçakla iç içe, uçmaya en yakın ve adrenali en yüksek olan paraşütü seçmeye karar verdim. 2005 yılında askeri hava indirme paraşütü olan T-10 B yuvarlak kubbe olan, paraşüt tipiyle 450 metreden 1 atlayış yaparak hem havacılığa hem de paraşütçülüğe ilk adımımı attım. Sonrasında, kelimelerle ifade edemeyeceğim duygular oluştu ve ben o gün atlayış yaptıktan sonra bu işin peşini bırakamayacağımı ve devam ettirmem gerektiğimi biliyordum.
Nasıl bir eğitim sürecinden geçtiniz?
2008 yılında ‘Tekamül Kursu’ olarak adlandırılan bir üst seviye için başvuru yaptım ve başvurum kabul edildi. 3 aylık eğitim ve atlayışlar için kampa çağrıldım. Bu sefer ki atlayış yapacağım paraşüt ise kanat tipi olarak adlandırılan Drakkar öğrenci paraşütüydü. 1,5 haftalık yer eğitimlerimi tamamladıktan sonra 1200 metreden statik dediğimiz yani otomatik açılan sistemle atlamaya başladım. Ta ki uçaktan atlatıcı sorumlu öğretmene fiziksel olarak; “Siz beni uçaktan serbest sistemle atlattığınız takdirde ben kendi paraşütümü açabilirim” dediğimde, öğretmenlerim de kanaat getirdikten sonra 1200 metreden serbest atlatmaya karar verdiler. Atladıktan sonra artık kendi paraşütümü açabilir hale geldim yani bende bir serbest paraşütçü oldum.
Daha sonra 1200 metreden yüksek irtifalara çıkmaya başladım ve uluslararası lisans alabilmem için havada yapmam gereken bir takım hareketler vardı serbest düşüşteyken sağdan ve soldan 360 derecelik dönüşler, öne ve geriye doğru lup dediğimiz taklaları da yaptıktan sonra FAI –A (Uluslararası Havacılık Federasyonu) Lisansımı aldım.
Bu alandaki eğitimlerinizi sürdürdünüz mü?
Her sene yaz tatillerinde paraşüt kampına katılarak paraşütçülüğüme devam ettim ve “FAI-C” lisansımı da aldım. Artık Türk Hava Kurumu’nda Paraşüt Okulu Öğretmen kadrosuna Haziran 2011’de başladım ve artık kendimi paraşütçülük konusunda sürekli yetiştirip geliştirerek havacılığa gönül vermiş gençlere daha faydalı bir paraşütçü olarak devam etmek istiyorum.
Ne kadar süredir yapıyorsunuz?
Paraşütçülükte 5 senem oldu ve yaklaşık 365 tane serbest atlayışım bulunmaktadır.
Darende bölgesinde uçma ve atlama yapmayı düşünüyor musunuz?
Türk Hava Kurumu tüm Türkiye’nin hemen hemen 300 farklı yerlerine ücretsiz gösteri planlayarak atlayışlar yaptırtmaktadır. Türk Hava Kurumu’na gösteri atlayışı talebinde bulunup ve gerekli resmi yazışmalar yapılarak ücretsiz gösteri atlayışı planlanıp kendi uçağımızla gelip atlayış yapabiliriz. Ben de Darendeli bir paraşütçü olarak büyük bir zevkle memleketimde gösteri atlayışı yaparım. Benim için de çok büyük bir onur ve mutluluk kaynağı olacaktır.
Paraşütle atlama nasıl bir his?
Paraşütçülük öyle bir tutkudur ki, 12 bin feetten (yaklaşık 4 bin metre) atlayıp yaklaşık 55 saniye boyunca paraşütünü açmadan saatte
Uçmak, bağımlılık mı yapıyor?
Paraşütçülük çok güzel alışkanlıklar kazandıran bir spordur, kişi kaç yaşında ve yaşantısı ne olursa olsun muhakkak güzel şeyler kazanıp öyle ayrılmıştır ve uygun bir zaman da karşısına bu güzellikler muhakkak çıkacaktır.
Bir gün, paraşüt kampına gelen öğrencilerden birinin velisi, okulu telefonla arayarak, “Siz benim çocuğuma ne yaptınız” diye sormuş, buna karşılık hocamız: “Ne yapmışız ki hanımefendi sizin çocuğunuza” deyince telefondaki bayan: “Benim oğlum, düzenli yemek yemez, ders çalışmaz, odasını düzenlemez, yatağını toplamazdı sizin kampınızdan geldikten sonra, yemeğini düzenli olarak yiyor, derslerine çalışıyor, odasını ve yatağını topluyor" demiş.
Yaşadığınız ilginç anılar var mı?
Gösteri atlayışında Türk Bayrağı açtığım bir gün, 4 bin feetten uçaktan atladıktan 10 saniye sonra paraşütümü açtım ve yere yaklaşık
Kaza atlattınız mı?
Atlayışlarım da her hangi bir kaza, sorun ya da aksaklıklar yaşamadım. Paraşütçülükte kazalar yüzdelik ifadelerle değil, binde ya da milyonda bir olabilecek kazalardır. Paraşütle uçaktan atlamanın tehlikesi, yoğun bir trafikte araba kullanmaktan daha az tehlikeli ve hatta daha emniyetlidir, çünkü atlayış yapacak olan paraşütçü adayı sıkı bir eğitimden geçirilir. Sözlü ve yazılı sınavlara tabi tutulur. Eğer hepsinde de başarılı olursa otomatik açılan paraşütlerle atlayış yaptırılır. Atlayış yapacak paraşütçünün donanımları da her seferde, atlayış yaptırılana kadar çok sayıda kontrollerden geçer ve ayrıca her 3, 6 ve 9 aylık rutin bakımlar yapılmaktadır, onun için son derece emniyetli ve güvenlidir.
Herkese önerilecek bir hobi midir?
Kesinlikle yükseklik korkusu olan ya da olmayan herkesin bir kez dahi de olsa bu heyecanı ve duyguyu yaşamasını şiddetle tavsiye ediyorum. Bütün hemşehrilerimi de bu vesile ile saygıyla selamlıyorum.
Kurslara kim nasıl katılır
01 Ocak – 31 Mart tarihleri arasında kişi kendisine en yakın Türk Hava Kurumu Şubesinden başvuru yapabilir.
16 yaşından gün almış, istekli ve sağlıklı her Türk vatandaşı, İnönü Hava Eğitim Merkezinde ücretsiz olarak açılan paraşüt başlangıç kurslarına katılabilir.
Paraşüt başlangıç kursu eğitimleri Eskişehir – İnönü Paraşüt Okulunda görev yapan 14, İzmir – Selçuk Paraşüt Okulunda ise 12 deneyimli, tecrübeli paraşüt öğretmenleri tarafından verilmektedir.
Paraşüt başlangıç kurslarımız ücretsiz olup kursa katılacak kursiyerlerin kurs süresince yemek ve yatak ihtiyaçları da ücretsiz olarak T.H.K tarafından karşılanır. Kurs bölgesine gidiş-dönüş yol ücretleri kursiyerlere aittir.
Paraşüt başlangıç kursları 5 gün sürelidir. İnönü Hava Eğitim Merkezine gelen kursiyerler spor kondisyon testine tabii tutulurlar. Testi başarıyla bitiren kursiyerlere 4 gün yer eğitiminde toplam 30 saat ders verilir. Bu eğitimler sonunda yapılan sözlü ve yazılı sınavda başarılı olanlara 5 nci gün bir atlayış yaptırılarak, paraşüt başlangıç sertifikası, atlayış kartı ve paraşüt başlangıç brövesi verilir.
Eğitim günleri nasıl geçiyor
İnönü Hava Eğitim Merkezine gelen kursiyerler, amatör paraşütçüler ve öğretmenleri tarafından bay ve bayan koğuşlarına yerleştirilirler.
Ertesi gün sabah erkenden tüm kursiyerlere spor kondisyon testi yapılır. Bu testte başarılı olan kursiyerler hemen derslere başlarlar.
Dersler teorik ve uygulamalı yer dersleridir. Dershane de veya açık alanda yapılır. Ders aralarında dinlenmeleri için 10’ar dakika zaman verilir, öğle vakti sırayla yemeğe giden kursiyerlerin öğleden sonra da dersleri devam eder. Akşam yemeğinden sonra yat saatine kadar serbest zamanda öğrenci gazinosunda tüm kursiyerler bir yandan paraşütçülükle ilgili CD seyredip, günün yorgunluğunu atarken bir yandan da birbirlerini tanıma fırsatı bulurlar.
4 gün böyle geçer ve 4.ncü günün sonunda yapılan sözlü ve yazılı sınavda başarılı olan kursiyerler, 5. nci günün sabahı gün doğar doğmaz atlayışlarına başlarlar. Böylece belki de hayatlarında ilk kez bir uçağa binen kursiyerler, bu da yetmiyormuş gibi bir de kendilerini boşluğa bırakıp, dünyanın en güzel, en cesaretli işini yapmış olurlar.
Kursiyerler, yapılan sertifika töreninden sonra zoru başarmış olmanın verdiği mutlulukla ve tekrar görüşmek ümidiyle kamptan uğurlanırlar.
Eğitimlerin yapıldığı yer olan İnönü yaz aylarında gündüzleri çok sıcak olur. Yer dersleri de genellikle açık alanda yapıldığı için kursiyerlerin yanlarında yedek tişörtler, eşofman ve şapka; akşamları da soğuk olduğu için mont getirmeleri uygun olacaktır.
Başlangıç sertifikası alan kursiyerler atlayışlarını geliştirmek için bir sonraki yıl tekamül kursu için başvuruda bulunabilirler.
Haberin Fotoğrafları için tıklayın
http://www.darendehaber.com/gallery_photo.php?pg_id=1868