Darende’ye bağlı Balaban Beldesindeki ilginç mimarili Abdurrahman Erzincani Camisi, gerek yapısı gerekse de donanımları ile ilgi odağı olmaya devam ediyor. 1960 yılında yapımı başlayan camiye son olarak minber, mihrap ve kürsü üçlemesi ilginç tasarımlı bir ahşap sanatı uygulandı.
Duvarları yüzde 20 dışa eğimli olarak inşa edilen, beşgen mimarili, 6 köşeli ve yukarıdan bakınca yıldıza benzeyen cami, yanlarında az sayıda penceresi olmasına karşın tavandan aldığı ışıkla aydınlanıyor.
Görenler hayrete düşüyor
Darende’de birçok okul ve cami ile eğitim, sağlık ve sosyal alanda hizmet ederek vatandaşları yardım yapmaya teşvik eden Hulûsi Efendi’nin öncülüğünde yarım asır önce inşa edilen Abdurrahman Erzincani Camisi görenleri hayrete düşürüyor.
Türk-İslam motiflerini taşıyor
Caminin projesini hazırlayan ve hala gerekli çalışmalara katkı sağlayan Yüksek Mimar Mühendis Şerif Ali Akkurt, benzeri pek olmayan eserin Türk-İslam motiflerini taşıdığını söyledi. Caminin yapımına vesile olan Hulûsi Efendi’nin bizzat çizerek şeklini tarif ettiği modern mimari eseri olan ibadethanenin alışılagelmişin dışında, mekanları ferah ve kullanışlı bir yapı olduğunu dile getirdi. Akkurt, Anadolu’yu manevi ışıklarıyla aydınlatan erenlerden kabri Darende’de bulunan Somuncu Baba’nın kayınpederi olan Abdurrahman Erzincani’nin prizmatik yapılı türbe içerisinde medfun olduğu külliyenin yıllardan beri gören herkesi etkilediğine işaret etti.
Her detayı tasarım harikası
Ana mekanında direk ve kolon bulunmayan caminin modern mimarili yapısına uygun olması için son olarak minber, mihrap ve kürsü üçlemesini eklediklerine değinen Şerif Ali Akkurt; “Burası çok özel bir mekan, dolayısıyla her detayında tasarım harikası olacak şekilde düzenlemeler yapıyoruz. Caminin yapımında büyük katkıları bulunan Hulûsi Efendi’den sonra kurduğu vakfı da onun izinde ilerliyor. Bazı teknik üniversitelerde ders konusu olarak örnek gösterilen camideki çalışmalar tamamlanmıştır” diye konuştu.
Son yenilik, üçleme
Mimar Akkurt, Hulûsi Efendi Vakfı Mütevelli Heyet Başkanı Hamidettin Ateş’in önerisiyle hazırladıkları minber, mihrap ve kürsü üçlemesinin Sapella ağacından Safranbolulu ahşap ustalarına yaptırıldığını, fazla yer kaplamayan üçlemeyi gören herkesin beğendiğini sözlerine ekledi.
Haberin Fotoğrafları için tıklayın
http://www.darendehaber.com/gallery_photo.php?pg_id=643