7. Kültür Etkinlikleri yapıldı

Es-Seyyid Osman Hulûsi Efendi Vakfı ve Darende Belediyesi tarafından bu yıl 7.si düzenlenen “Darende, Somuncu Baba ve Hulûsi Efendi Kültür Etkinlikleri” 21 Haziran 2008 günü yurdun dört bir yanından gelen binlerce vatandaşın katılımıyla gerçekleşti.
7.si düzenlenen Kültür Etkinliği programı 20 Haziran Cuma günü Somuncu Baba Camiinde kılınan Cuma Namazıyla başladı. Celalettin Ateş’in sahibi olduğu Kanyon Alabalık’ta misafirlere yemek ikramında bulunuldu.
Etkinliklere Başbakan Yardımcısı Hayati Yazıcı, TBMM eski Başkanı Bülent Arınç, Malatya Milletvekilleri Öznur Çalık, Mücahit Fındıklı, İhsan Koca ve Ömer Faruk Öz, Kültür ve Turizm Bakanlığı Teftiş Kurulu Daire Başkanı Faruk Şahin, Malatya Valisi Halil İbrahim Daşöz, Malatya Belediye Başkanı Cemal Akın, Darende Kaymakamı Vural Karagül, Gürün Kaymakamı Davut Gül, Darende Belediye Başkanı Memduh Önal, Gürün Belediye Başkanı Mehmet Aktaş, Hulûsi Efendi Vakfı Mütevelli Heyet Başkanı H. Hamidettin Ateş, Egebank’ın eski Genel Müdürü Sami Erdem, işadamları, edebiyat, sanat ve medya dünyasından önemli isimler ile yurdun dört bir yanından gelen vatandaşlar katıldı.
Saat 10.00’da Darende Somuncu Baba Camii namazgâhında binlerce kişinin katımıyla hatim duası ve Kur’an tilaveti yapıldı. Hafız İsmail Coşar’ın tilaveti, Somuncu Baba İlahi Grubunun ilahileri ve Süleyman Aktaş’ın yaptığı duayla hatim merasimi yapıldı.
Ahmet Çokyaşar Okulu açılışı
Başbakan Yardımcısı Hayati Yazıcı’nın katımıyla, arsası Hacı Ahmet Söylemez tarafından bağışlanan işadamı hemşehrimiz Ahmet Çokyaşar ile Kaymakamlık tarafından yaptırılan Ahmet Çokyaşar İlköğretim Okulu’nun açılışına çok sayıda milletvekili ve vatandaş katıldı.
TBMM Eski Başkanı Bülent Arınç’ın da katıldığı programda hayırsever işadamı Ahmet Çokyaşar, bütün hayırseverlerin eğitim öğretimin gelişmesine katkıda bulunması gerektiğini dile getirdi. Programda ayrıca Vali Halil İbrahim Daşöz, Belediye Başkanı Cemal Akın, AK Parti milletvekili Öznur Çalık, Milli Eğitim Müdürü Mehmet Bulut da birer konuşma yaptı.
CHP Malatya Milletvekili Mevlüt Aslanoğlu ve AK Parti Malatya eski milletvekili Ali Osman Başkurt’a hizmetlerinden ötürü teşekkür plaketi verildi.
Bakan Yazıcı ve misafirler daha sonra Darende Anadolu Lisesi ve Anadolu Öğretmen Lisesinin açılışını yaptı. İlçe Kaymakamı Vural Karagül’ü tebrik eden Bakan Yazıcı, aktif ve çalışkan bir insan olduğu ilçeye yaptığı kaliteli hizmetlerden belli diyerek Kaymakam Karagül’ü tebrik etti.
Daha sonra TOKİ Konutlarını ziyaret eden Bakan Hayati Yazıcı ve Vali H.İbrahim Daşöz, konutların hızlı yükseldiğini ilçeye ekonomik ve sosyal bazda katkısının olacağını düşündüklerini belirterek azminden dolayı Kaymakam Karagül’e teşekkür ettiler.
Günpınar Şelalesi açılışı
Ülkemizin doğal şalelerinden biri olan Günpınar Şelalesi Kültür ve Turizm eski Bakanı Atilla Koç’un desteğiyle Darende Kaymakamlığı tarafından yeniden düzenlenerek yeni bir soluk kazandırılan Günpınar Şelalesi, Bakan Yazıcı, Vali Daşöz, Kaymakam Karagül ve milletvekilleri tarafından kurdelesi kesilerek açılışı yapıldı.
Açılış sonrası misafirlere yeni yapılan Şelale Restaurant’ta öğle yemeği verildi. Yemeklerin lezzetli ve düzenli bir şekilde dağıtılırken Bakan Yazıcı bir Karadenizli olarak Darende yemeklerini beğendiğini belirterek emeği geçen aşçıları tebrik etti.
Yusuf Paşa Bedesteni açılışı
Heyet daha sonra harabe halden hayata yeniden merhaba diyen tarihi Yusuf Paşa Bedesteni’nin açılışını yaptı. Malatya Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından onarılarak Hulûsi Efendi Vakfı’na kiralanan bedesteni gezen Bakan Yazıcı ve Vali Daşöz, AK Parti iktidarları dönemlerinden yatan tarihleri ayağa kaldırdıklarını söyleyerek Vakıflar Müdürlüğünü aktif hale getirdiklerini söyledi. Hulûsi Efendi Vakfı Şefkat Gülleri tarafından açılan kermesi ve vakfın temsilcilerinin bulunduğu ile ve ilçelerin kültürünü yansıtan eserlerin sergilendiği dükkanları tek tek gezen Bakan Yazıcı, değişik kültürleri bir araya getirmenin güzel bir çalışma olduğunu söyleyerek Vakıf Mütevelli Heyet Başkanı H. Hamidettin Ateş’i tebrik etti.
Hulûsi Efendi Devlet Hastanesi gezisi
Osman Hulûsi Efendi’nin en büyük hayallerinden biri olan ve Hulûsi Efendi Vakfı tarafından yaptırılarak devlete teslim edilen Hulûsi Efendi Devlet Hastanesini gezen Bakan Yazıcı ve heyet hastanenin bir çok ilde bulunmayan özellikte ve güzellikte olduğunu söylediler.
Tohma Kanyonu gezisi
Türkiye’nin derinlik ve uzunluk bakımından sayılı kanyonlarından biri olan Tohma Kanyonu Bakan Hayati Yazıcı’nın Başbakanlık Tanıtım Fonundan aktardığı 1 Milyon YTL değerindeki destekle yürüme yolları, kafeler, oturma yerleri yapıldı. Bakan Hayati Yazıcı, Vali Daşöz, Kaymakam Karagül ve milletvekilleri konyonun son halini gezerek çalışmalara baktılar. Kaymakam Karagül, kanyon hakkında Bakan Yazıcı ve Vali Daşöz’ü bilgilendirdi.
Hasan Gazi Şehitliği gezisi
İlçedeki açılış ve gezilere devam eden heyetin bir diğer durağı Hasan Gazi Şehitliği ve Sosyal Tesisleri oldu. Hulûsi Efendi Vakfı tarafından yaptırılarak ilçemize kazandırılan şehitliği ve Hasan Gazi’nin türbesini ziyaret eden Bakan Yazıcı burada görevlilerden bilgi aldı. Yapılan eserle tarihi sahip çıkıldığını söyleyen Yazıcı, ilçeye yerinde ve güzel bir eserin kazandırıldığını söyledi.
Bakan Hayati Yazıcı daha sonra şehitlikte heyetle birlikte Darende hatıra fotoğrafı çektirdi. Bakan Hayati Yazıcı ve heyet gezi ve incelemelerden sonra Darende Güreş Sahasında yapılan etkinliğe geçti.
“Hizmette Allah rızası”
Darende Güreş Sahasında yapılan etkinliğin açılış konuşmasını yapan Hulûsi Efendi Vakfı İlmi Araştırmalar Genel Müdürü Resul Kesenceli, “1986 yılından itibaren Vakfımız, her canlıya hizmeti şiar edinerek, hizmetlerini kurulduğu günden beri devam ettirmektedir. Günümüzde ise eğitim, kültür, sosyal yardım alanlarında, yeni projeler ile çalışmalarımız tüm hızıyla sürmektedir. Yapılan her hizmette Allah’ın rızası gözetilerek, çalışmalar o doğrultuda gerçekleştirilmektedir.” dedi.
“Vakfımızla gurur duyuyoruz”
Darende Belediye Başkanı Memduh Önal ise konuşmasında Hulûsi Efendi’nin başlattığı hizmet kervanın Hamidettin Ateş Efendi ile devam ettiğini bu hizmetlerden gurur duyduğunu belirtti. Başkan Önal şu şekilde konuştu: “Hulûsi Efendi’nin başlatmış olduğu hizmet kervanı, H.Hamiddetin Efendinin başkanlığında ve ehil bir kadronun nezaretinde rotasını bozmadan kararlılıkla hızla, emin adımlarla yoluna devam etmektedir. Bizler yapılan bu güzel hizmetleri görüp iftihar ediyor ve gurur duyuyoruz. Bu hizmetlerin artarak devam edeceğine de gönülden inanıyoruz. İlçemize vakfımızın bu hizmetleri yanında devletimizin ve bakanımızın destekleriyle yapılan güzel hizmetlerde bulunmaktadır. Başbakanımızın ve sizlerin destekleriyle Tohma Kanyonu-Günpınar Şelalesi projeleri başlatılmış. Şelale projesi tamamlanmış ve Tohma Konyonu Projesi tüm hızıyla devam etmektedir. Bu projelere tamamlandığında ilçemizi güzelliğine güzellik katacaktır. Kapalı spor salonunun inşaatı başladı. 1994 yılında başlatılan Darende Organize Sanayi bölgesi, valiliğimiz, Malatya Ticaret ve Sanayi odası, kaymakamlığımız ve belediyemizin gayretleriyle 2007 yılında gerçekleşmiştir. Bu gün açılışı yapılan okulumuzunda ayrı bir önemi var. Bu çalışmalarla birlikte ilçemiz eğitim, sağlık ve turizm ilçesi haline gelmiştir” dedi.
“Türkiye’nin kalbi Darende’dir”
Etkinliklere davetli olarak katılan Filipinler Devlet Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Alonto, çok veciz bir konuşma yaptı. Etkinliklere Türkiye’nin dört bir köşesinden katılan insanları burada görmekten mutluk duyduğunu, dolayısıyla, Türkiye’nin merkezinin Darende olduğunu söyledi. Rektör Alonto şu şekilde konuştu:
“Binlerce kilometre uzaklardan geldim. Beni buraya davet eden Hamidettin Efendiye teşekkür ediyorum. Geçen sene Darende’de bulundum, Allah benim dualarıma cevap verdi. Türkiye’den kardeşlerim, Filipinlere kadar geldiler bizimle İslâm’ı konuşmak üzere. Kardeşlerimden öğrendim ki benim büyük dedem Osmanlı döneminde Filipinlerde görevlendirildi. İslam’ı yaymak üzere. Ben Türkiye’ye geldiğimde İstanbul’a inip Kayseri’ye geldiğimde bende güçlü bir duygu oluştu. İçimde Darende’de durmak için bir his oluştu. İşte orada Hamidettin Efendiyi tanıdım. İşte ne aradıysam orda buldum. Benim hislerim diyor ki, ‘Türkiye’nin kalbi Darende dir.” Bu geçen sene kışındı. Ben buraya Güney Asya bölgesinden geldim. Bizim orda iklimimiz ve havamız her zaman sıcaktır. Daha önçe böyle soğuk bir yere gelmemiştim. Ama Hamidettin Efendi’yi görünce o sıcaklığı hissettim. Tekrar eve döndüğümde kalbimde ve benim hayallerimde devamlı onu sordum. Tekrar dönmeyi ve Türkiye’ye gelmeyi ve şu anda buradayım benim hislerim benim inançlarım Türkiye’nin kalbi Darende’dir” dedi.
Darende’ye uzun zamandan beridir gelmek isteyipde gelemeyen TBMM eski Başkanı Bülent Arınç, Darende’de olmanın hazzını eşi Münevver Arınç Hanımefendiyle yaşadığını söyledi. Etkinlikten bir gün önce ilçeye gelen Arınç’a, Strems Mağazaları Genel Koordinatörü Hulusi Gülseren eşlik etti.
“Darende’de başka bir
aleme göç ettim”
Bülent Arınç etkinlik alanındaki konuşmasında Darendelilerin millî ve manevî değerlerine saygılı, eğitime ve kültüre önem veren insanlar olarak tanıdığını, vakfın hizmetlerini takdirle karşıladığını, sanat estetik ve incelik yönünden başta Vakıf Mütevelli Heyet Başkanı H. Hamidettin Ateş olmak üzere emeği geçenlere teşekkür etti.
Arınç şu şekilde konuştu: “Bu ülkenin tertemiz insanları çok güzel ilim ve kültür hizmetleri veriyorlar. Çok güzel gönül insanları yetişti Darende’de,  onlar Türkiye’ye çok güzel şeyler kazandırlar. Topraklarına da bağlı kaldılar. Vakfın yaptırdığı birçok hizmeti gördüm. Bunlar Türkiye’nin birçok yerinde emsali olmayan hizmetler. Eğitim, sağlık, sosyal ve kültürel hizmetleriyle hem tarihimizi ayağa kaldırmışlar hem de buralardan daha çok insanların yararlanması için maddiyatlarını verdiler.  Bu güzel etkinliğe Başbakan Yardımcımızda teşrif ettiler. Türkiye’nin her yerini bilirim dünyada da çok yer gördüm, buradaki güzelliğini bu insanların güzelliğinin sebebi,  bu topraklarda yetişen gönül dostlarının işidir. Onlar rahle önlerinde diz çöküp veya minberlerden seslenmekle kalmamışlar. Hizmetleri ülkemize her tarafından ve dünyanın bir çok yerine yaymışlar. Ben Darende’de zerafet gördüm, estetik gördüm, incelik gördüm tüm bunların kaynağı Allah dostlarıdır.  Somuncu Baba ve Hulûsi Efendi’nin yanında H.Hamidettin Ateş Hocaefendi kurduğu bu güzel vakıf örnek bir vakıftır. Hizmetler o kadar güzel ki ben Darende’de başka bir aleme göç ettim. H.Hamidettin Ateş Hocaefendi önderliğindeki vakfın bu güzel cennet ülkemize Darendemize ve Malatyamıza bütün Türkiye’mize bereket ve feyizler getirsin. Bunu candan istiyoruz çünkü Türkiye’yi ayakta tutan, 70 milyon inansımızı ayakta tutan bizim sahibi olduğumuz değerlerimizdir. Bu vakıf hizmetleri devam ettiği sürece Türkiye hep ileriye gidecektir. Türkiye hep güçlü olacaktır. Bu etkinliği yaparak gönülleri bir araya getiren gönül insanı H.Hamidettin Ateş Hocaefendi’ye bize hem ruhen, hem manen sunduğu imkanlardan ötürü teşekkür ediyorum” dedi.
“Osman Hulûsi Efendi
örnek bir şahsiyet”
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Hayati Yazıcı da konuşmasında vakıfların milletimizin önemli yapı taşı olduğunu, Darende’deki vakıf hizmetlerinin de çok önemli işler başarıldığına işaret etti.
Vakıf müessesesinin tarihin insanlığa armağan ettiği en önemli sivil toplum örneği olduğunu söyleyen Bakan Yazıcı, “Siz ne güzel insanlarsınız ki, kokuyu almış anlamış ve buradasınız” dedi.
Kültürel değerlerimizin çok çeşitli zengin ve engin olduğunu söyleyen Bakan Yazıcı, “Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra Osmanlı döneminde var olan vakıflarda bunların sayısı 200 bindir. Bunlardan 41 bin 550 tanesi günümüze kadar gelebilmiş. Yeni vakıflar kanunumuz yürürlüğe girdi. Bu kanunla biz hamiyet perver insanımızın malını, sahip olduğu menkul ve gayrimenkul varlığını hangi doğrultuda kullanmak istiyorsa, o doğrultuda vakfedebilmesinin önündeki engelleri kaldırdık. Sivil toplum kuruluşlarının içinde en önemlileri de vakıflardır. Bu anlamda Hulusi Efendi Vakfına sahip olmanız çok güzel, teşekkür ediyorum” dedi.
Yunus Emre, Mevlana, Ahmet Yesevi, Somuncu Baba ve Hulûsi Efendi gibi insanların Osmanlı felsefesini yaşattığını söyleyen Bakan Hayati Yazıcı, şu şekilde konuştu: “Darendeliler ticari zekası ile kurtuluş savaşında gösterdiği vatanperverlikle örnek insanlardır. Yunus Emre, Mevlana, Ahmet Yesevi, Somuncu Baba ve Hulûsi Efendi gibi insanların 600 yıl dünyaya hükmetmiş Osmanlı felsefesini oluşturduğunu hepimiz biliyoruz. Bu felsefe önemlidir. Bizi bir arada tutan ve birliğimizi ve beraberliğimizi pekiştiren en önemli hasletlerin başında dayanışma ve yardımlaşma duygusunun ön planda olmasıdır. İnsanı yaşat ki devlet yücelsin mantığı içerisinde harekât ediyor, sizlere hizmet etme konusunda çok derli başbakanımızın önderliğinde gece gündüz demeden koşuyoruz. Bu güzellikler hakkında ne söylenmesi gerekiyorsa Osman Hulûsi Efendi hayatıyla, yaşantısıyla ve yazdığı divanıyla her şeyi söylemiş. Ben ilk kez geliyorum Darende’ye gelmeseydim görmeseydim birileri anlatsaydı, bu denli derinlikli olarak bana nüfuz etmesi mümkün olamazdı. Görmek ve yaşamak önemlidir. Osman Hulusi Efendi divanında bütün insanlığa her şeyi anlatmış. Fazla söze gerek yok çünkü divandan okuyacağım bir parça her şeyi anlatıyor. ‘Alemi sen kendinin kölesi kulu sanma, sen hak için alemin kölesi ol kulu ol, sözünü söyle gerçek Hulûsi’nin dili ol’ demiş Hulûsi Efendi, Hulûsi Efendi Vakfı’nı örnek çalışmalarından ötürü tebrik ediyorum. Osmanlıdaki vakıf kültürün aynen yaşatan ülkemizin örnek bir vakfı olan kurumunun değerli başkanı H.Hamidettin Ateş Beyefendiye teşekkür ediyorum” dedi.
İstanbul Tarihi Türk Müziği Topluluğu Müdürü Ömer Tuğrul İnançer, “Millî ve Manevi Değerlerimiz”  konulu bir konuşma yaptı. Senai Demirci’nin Divan-ı Hulûsi-i Darendevi’den seslendirdiği şiirlerin ardından, Ahmet Özhan tasavvuf musikisi konserini tamamladı.
Vakıf çalışanlarına plaket
Vakfın Mütevelli Heyet Başkanı H. Hamidettin Ateş, gecesini gündüzüne katarak vakıf çalışmalarına birçok katkı sağlayan başta Vakfın Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Palakoğlu olmak üzere, Aykut Özel, Mehmet Baylan, Serkan Öztürk, Melek Atalay, Rüya Kaplan ve Mustafa Aydoğan’a teşekkür plaketi verildi.
Yaklaşık 10 bin kişinin iştirakiyle gün boyunca devam eden etkinlikler, Darende’de tarihî bir gün olarak yaşandı.