Darende’ye bağlı Balaban Kasabasında birçok hastalığa iyi geldiği bilimsel deneylerle ortaya çıkan içmeceler 25 yıllığına Hulûsi Efendi Vakfı’na devredildi.
Astım, bronşit, deri ve cilt hastalıkları, sindirim sistemi (askarit, ülser, karaciğer bozuklukları, safra kesesi taşları, kolit ve hemoroid), boşaltım sistemi (böbrek taş ve kumları), romatizma, dolaşım ve diğer kadın hastalıklarının tedavisinde faydalı olduğu bilenen içmecelerden yaz aylarında her gün yüzlerce vatandaş istifade ediyor.
Balaban’ın doğusunda 2 km uzaklıkta ki bir bölgede yer alan şifalı suyun, 1955 yılında Dr. Abdullah Ertem tarafından yaptırılan deneyde birçok tıbbi faydası olduğu öğrenilen içmecelerden vatandaşlar sabahın erken saatlerinde kana kana içiyor.
Darende Haber’e açıklama yapan Balaban Belediye Başkanı Mehmet Kılıçer, devir teslimin yapılmasındaki amacın ilçenin turizmine katkı sağlamak ve bunun sağlık ayağını da canlandırarak inanç, doğa, kültür ve sağlık turizmi şeklinde bir bütün olarak düşündüklerini söyledi.
Vakfın aldığı bir işi en güzel şekilde yaptığı için Hulûsi Efendi Vakfı’na 25 yıllığına verdiklerini söyleyen Kılıçer, içmeceler için iyi bir tanıtım ve iyi bir çevre düzenine ihtiyaç olduğunu kaydetti.
İçmecelerin hak ettiği değere kavuşması için Hulûsi Efendi Vakfı’na verildiğini söyleyen Başkan Kılıçer, vakfın ülke genelindeki geniş ağı ile tanıtım noktasında sıkıntı çekilmeyeceğini söyledi. Darende’yi bir bütün olarak düşündüklerini söyleyen Kılıçer, ilçeye gelen yerli ve yabancı turistleri ilçede en az iki-üç gün ağırlayarak ekonomik girdi sağlanılması gerektiğini söyledi.
Başkan Kılıçer şu şekilde konuştu: "Ülkemiz vatandaşları artık sahiller yerine sağlık ve inanç turizmlerine ağırlık vermeye başladı. Bu bilinçle ilçemizde bulunan içmeceleri iyi bir şekilde tanıtmak ve yatırıma dönüştürmek için 25 yıllığına Hulûsi Efendi Vakfı’na devrettik. Haziran ayı içerisinde devir teslim işlemleri yapıldı. Bu devir teslimin bölge insanına, ilçemize ve beldemize katkı sağlayacaktır. Vakıf’a verdik çünkü içmecelerimiz neden bir Hasan Gazi gibi olmasın, neden bir Hasbahçe gibi olmasın neden bir Şelale gibi olmasın. Bu düşünceyle yaptığı işleri en güzel ve en kaliteli bir şekilde yapan vakıf’a vererek Balaban insanının geleceğinin daha iyi olması ve ilçenin ekonomik kalkınması için bu yönde karar verdik" dedi.
