Hürriyetin Darende övgüsü

Hürriyetin Darende övgüsü

Hürriyetin Darende övgüsü
Gündem 28.08.2008 15:46:00 3283 0

Hürriyet Gazetesi Çukurova Gap Bölge ekinde uzun yıllardan beridir yazarlık yapan Y. Sinan Tanyıldız, 29 Temmuz 2008 Salı günü kaleme aldığı yazıda Günpınar Şelalesi için "Darende’nin şelalesi cennete dönmüş" nitelendirmesinde bulundu.

Bir kent isterse cazibe merkezlerini oluşturabiliyor. Hele buna bir de sivil inisiyatifler destekler veriyorsa ortaya Darende örneği çıkıyor diyerek yazısına başlayan Sinan Tanyıldız, Darende’deki gelişmelerden ve özellikle Günpınar Şelalesi’nden övgüyle bahsetti.

Hürriyet Gazetesi Yazarı Sinan Tanyıldız’ın yazısı şu şekilde:

"Bir kent isterse cazibe merkezlerini oluşturabiliyor. Hele bir de buna sivil inisiyatifler destek veriyorsa ortaya Darende örneği çıkıyor... Darendelilerin mesire yeri olan Şelaleye bundan birkaç yıl önce de gitmiştim. Burada bir lokanta vardı ve derme çatma bir yerdi. Yani turistik bir görünümü yoktu. Dışarıdan gelenler çok daha iyisini kesin görmüşlerdir. Lakin şimdi durum çok farklı... Kangal gezimin ardından Tiryandafil Otel’e geri döndüm. Yorucu bir geziydi, yorulmuştum da... Duş alıp biraz dinlendikten sonra Darendeli dostlarla birlikte Şelale’ye cıktık. Buz gibi serin havanın himayesinde kendimize alabalık ziyafeti çektik... Akan suyun üstünde tahtadan yapılan alanlar, devasa ağaçların da gölgesinden yararlanıyordu... Yani manzara mükemmeldi.

- Neden burasını da Somuncu Baba’nın çevresindeki gibi güzelleştirmiyorsunuz? diye sordum... Dostlarım gülümsediler...

- Acele etme, dediler. Çayımızı başka yerde içeceğiz...

Başka da yorum yapmadılar. Yemekten sonra hep birlikte toparlandık, çay içeceğimiz alana geldik. Şöyle bir durup etrafıma bakındım... Burası muhteşemdi. Asil şelale burasıydı. Her taraf yemyeşildi. Yürüyüş yolları kesme taşlarla döşenmiş, pergulelerin yanında barbeküler yaptırılmış ve onlar da çok şıktı. Ayrıca barbekülerin etrafında pırıl pırıl çöp bidonları vardı.

- Burayı çok beğendim, diye mırıldandım... Daha önce böyle değildi...

- Evet, yeni yapıldı, dedi dostlarım...

- Kim yaptırdı ki burayı? diye sordum... - Vakıf, dediler...

Yani Hulusi Efendi Vakfı yaptırmıştı... Darende Devlet Hastanesini de Vakıf yaptırıp Darendelilere hediye etmişti... Kütüphanesini gidip görmüştüm. Binlerce kitabi da vakıf Darende’ye kazandırmıştı... Tiryandafil Otel de bu ekibin işiydi...

Darende’nin değiştiğini, modernleştiğini görmek çok hoşuma gitti...

Şelale’deki insanları gözledim biraz. Dışarıdan gelenler vardı, bunu etrafa bakmalarından anladım. Onlar da benim gibi şaşırmışlardı, bu belli oluyordu... Ayni şaşkınlığı Ege ve Akdeniz sahillerindeki gezilerimde de yaşamıştım. İnsanlar kendi cazibe merkezlerini ken-dileri oluşturmuşlar, ufacık kasabayı cennete çevirmişlerdi. Neticede bu bölgelere turist yağıyordu. Yani yatırımlarını paraya döndürmeleri mümkündü... Peki Darende? Şelaledeki bu güzellik nasıl paraya dönüşecekti...

- Dönüşür, dedi dostlarım... Vakıf yapıyor bunları. Kar amacı yok ki... Biraz önce aşağıda yemek yedik, adam başı 7 lira ödedik. Oteli düşün... Tiryandafil dört yıldızlı hizmet veriyor. Odası kaç para biliyor musun, sadece 40 lira. Buna sauna, fitness center dahil. Hatta otelin altındaki yüzme havuzunu da kullanabilirsin. Bu da 40 liranın içinde... Sabah kahvaltısını da ekle fiyata...

Darende böyle gelişiyor olmalı...

Hizmet çok iyi, fiyatlar çok ucuz...

- Darendeli olmayanlar bu kente neden gelsin? diye sordum...

Yanıt şöyleydi:

- Bu kent ipek Yolu’ndaki inanç Turizminin mola noktasıdır... Ve bir gün insanlar inanç turizmi için akın akın bölgemize gelecekler... Tarsus’tan başlayıp, Antakya’ya uğrayacaklar, oradan da yolları Şanlıurfa’ya kadar uzanacak. Tabi ki Darendemiz bu turizmden payını alacak... Evet değerli dostlar. Darende’yi geçen yıllardan daha gelişmiş buldum... Hatta sadece Darende değil, Kangal’ı, yollarda uğradığım her il ve ilçede bir yenilik var... Yaşadığımız kentlerimizi güzelleştirmek için emek harcayanlara bir vatandaş olarak ancak teşekkür ediyorum…"


Anahtar Kelimeler: