8. Cumhurbaşkanı merhum Turgut Özal’ın fikir ve projelerini genç kuşaklara aktarılması için Turgut Özal Düşünce ve Hamle Derneği’nin projelendirdiği "Yeni Türkiye’nin Mimarı: Turgut Özal" adlı belgeselde merhum Özal’ın Hulusi Efendi ile ilgili anılarına yer verildi.
TRT ve Samanyolu Televizyonu tarafından bölümler halinde yayınlanan belgeselin galası, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün himayesiyle Ankara’da yapıldı. Galada ayrıca, Turgut Özal ödülleri de sahiplerine takdim edildi ve belgesel kitaplaştırıldı.
Türkiye’nin gördüğü en sıra dışı devlet adamlarından biri olan Cumhurbaşkanı Turgut Özal, başbakanlığı ve cumhurbaşkanlığı döneminde bazen alışılmışın dışında direksiyona geçerek arabasını kullandı, bazen çarşı pazar dolaşarak vatandaşın arasına katılarak insanların gönlünde taht kurdu.
Bir buçuk yıl hazırlığı süren, ‘Yeni Türkiye’nin Mimarı-Turgut Özal’ belgeseli, Özal’ın 15. ölüm yıldönümünden itibaren ekranlara geldi. Özal ile birlikte çalışmış 40 ismin görüşleri doğrultusunda hazırlanan ve sunuculuğunu gazeteci Mehmet Barlas’ın üstlendiği belgeselde, merhum Turgut Özal’ın hayatı mercek altına alındı. 40’ar dakikalık 12 bölümden oluşan ve belirli günlerde tv kanallarında yayınlanan belgeselde; "Turgut Özal kimdi, neler yapmıştı? Gerçekleştiremedikleri var mıydı? Cumhurbaşkanlığı konusunda niçin ısrarcı olmuştu? Üniversiteden tanıştıkları Demirel ile neden ters düşmüştü? Öldü mü, öldürüldü mü?" ve "Hulusi Efendiyle olan irtibatı" gibi sorulara cevaplar verildi.
Hulûsi Efendi ile sık sık görüşerek duasını olan merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın bu yöndeki anılarını anlatan Sanayi ve Ticaret eski Bakanı İstanbul eski Milletvekili Ali Coşkun, Hulûsi Efendi ile Cumhurbaşkanı Özal’ın Malatya’da geçen bir anısını şu şekilde aktardı: "Turgut Bey Malatya’da toplantı sırasında bir kağıt yolladı bana tabi Darendeli Hacı Hulûsi Efendi Hazretleri hayatta o zaman. Özal bana "Hacı Hulûsi Efendi’ye telefon ettir de müsaitse bir gidip duasını alalım" dedi. Akşam saatleri yaklaştı, tekrar bir kağıt yazdı yolladı bana "Geciktik, Hocaefendiye ayıp olur, haber ver de başka bir zamanda gidelim" dedi. Bizde haber verdik. Toplantı bitti, namaz kılmak için, camiye girdiğimizde baktık ki Hocaefendi camide. Hacı Hulûsi Efendi, "Onlar gelemedi ben gidip göreyim bari" demiş. Sonra Turgut Özal Hulusi Efendi’ye döndü dedi ki "Efendim biliyorsunuz ki ben şu anda Başbakan yardımcısıyım. Askeri bir hükümet var. Asker bir başbakan var. Bir çok konuyu hallettik. Eğer sahip çıkmasaydınız bunları yapamazdık. Ama askeri idareyle dünyanın hangi ülkesine gitsem, hangi konuyu götürsem bize bir ihtilal hükümetinin bir Başbakan Yardımcısı olarak bakıyorlar. Çok zorluk çekiyoruz. Bu meseleleri düzeltmek mümkün değil. Mutlak surette seçimle demokrasiye dönmemiz lazım" dedi. Hocaefendi baktı ve tebessüm etti. Dedi ki: "Bu durumda bırakırsan vebal altında kalırsın. İnandığın arkadaşlarınla bu yola devam etmelisin. Mademki sordun üç tavsiyem var" dedi. Hulusi Efendi’nin tavsiyelerinden birincisi "Makam hırsına kapılmayın" dedi. İkincisi "Dünya malına düşmeyin" dedi. Üçüncüsü ise "Enaniyete, bencilliğe ve ben duygusuna kapılmayın" dedi.
