Darende Belediye Başkanı Memduh Önal, ilçedeki İlahiyat Fakültesinin 2001 yılında Malatya’ya taşınmasının ardından da, Türkiye’yi kasıp kavuran ve şok gözaltılarla gündeme oturan Ergenekon oluşumunun olabileceğini iddia etti.
Türkiye’de ilk defa bir ilçede açılan fakülte olma özelliğini taşıyan ve spekülasyonlar yapılarak merkeze taşınan Darende İlahiyat Fakültesi’nin Dinler Tarihi Anabilim Dalı Başkanı Yard. Doç. Dr. Şükrü Uslu ve Araştırma Görevlisi Ruhi Abat’ın, Malatya’daki "Yayınevi Cinayeti" olayında "istihbarat birimlerine bağlı çalıştığı" iddiası ile Malatya Cumhuriyet Savcılığına ifade verdiğini kaydeden Önal, bu olayla birlikte her iki ismin Ergenekon oluşumuna karışmaktan gündeme geldiğini ifade etti.
Organizeli planGelişmeler üzerine bir açıklama yapan Darende Belediye Başkanı Memduh Önal, 2001 yılında Darende’den İlahiyat Fakültesinin taşınması için lobi çalışması yapan ve etraflarında da kışkırtıcı tavırlarıyla tanınan, özellikle öğrencileri isyana teşvik eden Yard. Doç. Dr. Şükrü Uslu ve Araştırma Görevlisi Ruhi Abat’ın isimlerinin "Yayınevi Cinayeti" ve Ergenekon oluşumuyla anılmasının, fakültenin sudan sebeplerle taşınmasının da aynı grubun hareketiyle organize edilen plan doğrultusunda yapıldığı düşüncesini güçlendirdiğini söyledi.
Başkan Önal basına yansıyan haberlerden Malatya’daki Zirve Yayınevi cinayetinde sanıklardan Emre Günaydın’ı Araştırma Görevlisi Ruhi Abat’ın azmettirdiğinin iddia edildiğini, Yard. Doç. Dr. Şükrü Uslu’nun da aynı dava kapsamında "Küresel Evanjelizm ve Türkiye" konulu misyonerlik alanındaki çalışmalarıyla Zirve Yayınevi Cinayetinin dava dosyasına girdiğini belirtti. Darende’nin kaderini etkiledi
Memduh Önal yaptığı açıklamada Malatya’ya taşınarak "öğrencisiz fakülte" olan eğitim yuvasının ilçeden gitmesi taraftarı olan akademik kadrosundaki bazı isimlerin "derin güçlerle" isminin anılmasının Ergenekonun Darende’nin kaderinde dönüm noktası olan fakültesinin elinden alınmasında etkili olduğunu gün ışığına çıkardığını kaydetti.
Önal açıklamasının devamında; "28 Şubat sürecinde medyanın hedefi haline gelen ve Darende’yi, Darende’ye hizmet edenleri "çamur at izi kalsın" düşüncesiyle haksızca karalayan bir propaganda yapılarak ilçeden taşınmasına göz yumulan fakültenin iki öğretim görevlisinin "istihbarat birimlerine yarımcı olma" ve "misyonerlik" konularında şaibeli bir şekilde gündeme gelmeleri, günümüzde tezgâhlanan oyunların Darende’de 2001 yılında aynı ekip tarafından planlandığı düşüncesini zihinlere getirmektedir.Gaye fakülteyi kökten kapatmak
Darende İlahiyat Fakültesi Dekanlığına atanan Prof. Dr. Nusret Çam’ın göreve başlamasıyla bu süreç daha da hızlandırılarak Darende İlahiyat Fakültesinin Malatya’ya taşınması tamamlanmıştır. Burada eski İnönü Üniversitesi Rektörü Fatih Hilmioğlu devreye sokulmuştur. Darende İlahiyat Fakültesinin Malatya merkeze alınması ile ilgili ortaya atılan bahanelerin hiçbirisinin temel dayanağı yoktur. Esas gaye fakülteyi kökten kapatmaktı ve bunu öğrenci kontenjanı vermeyerek gerçekleştirdiler. Şu anda öğrencisi olmayan bir fakültenin devletten maaş alan onlarca öğretim görevlisi ve personeli var, bu durumu izah edecek bir yetkili varsa çıksın anlatsın.
Ergenekon’un dev iddianamesindeki örgütün planladığı olaylar arasında yer alan Malatya’daki "Yayınevi Cinayeti" dosyasına adı karışan İlahiyat Fakültesinin iki öğretim üyesinin isimlerinin "darbe"lerle gündemde yer tutan Ergenekon oluşumuyla birlikte anılması, örgütün "genel amaçları" doğrultusunda Darende İlahiyatı, İnönü Üniversitesinin Malatya merkezdeki kampüsüne taşınarak ilçeye adeta bir "darbe" vurduğu fikri, yeni bilgilerle oluşan gündemle Darende kamuoyunda da bizlerin ve vatandaşların yaygın görüşü olarak hâkim olmuştur" diye konuştu.Esnaflar olumsuz yönde etkilendi
Darende Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanı Burhan Ayhan da o dönemde fakültenin taşınmasıyla ilçenin ekonomik anlamda özellikle esnafların olumsuz yönde etkilendiğini belirtti. Ayhan, göçe neden olan bu olaydan sonra Darende’nin nüfusunun düştüğünü kaydederek; "Darende’den taşıtılarak ilçedeki birçok insanın maddi ve manevi anlamda etkilendiği fakülte olayının arkasından gizli ve derin güçlerin çıkması, planlanan çirkin tezgâhın Darende, Darendeliler ve Darende’ye hizmet edenleri hedef aldığı son gelişmelerle bir kez daha ortaya konmuştur. O dönemde alakasızca ilişkilendirilen, çirkin itham ve karalamalarda bulunulan bazı kişi ve kurumlara ve de Darende’ye büyük haksızlıklar yapıldığının gün yüzüne çıkması, hiç bir kötülüğün yapanların yanına kâr kalmayacağı gerçeğini de bir kez daha gözler önüne sermiştir" dedi.
Burhan Ayhan açıklamasının devamında; "Derin bağlantıları ortaya çıkan Uslu ve Abat’ın Darende’de bulundukları süre içerisinde de ne tür gizli çalışmalar içerisinde oldukları, nereler ve kimlerle ne tür bilgileri paylaştıkları ise cevaplanması beklenen konular arasına girmiştir ve bunların araştırılması gerekmektedir" şeklinde konuştu.
