Mebrure Kutan yaşamını yitirdi

Mebrure Kutan yaşamını yitirdi

Mebrure Kutan yaşamını yitirdi

Saadet Partisi eski genel başkanlarından Recai Kutan`ın eşi Mebrure Kutan vefat etti.

Kanser hastalığı nedeniyle Güven Hastanesi`nde bir süredir tedavi gören 74 yaşındaki Mebrure Kutan, hayatını kaybetti.

Darende’ye gelmişti

2005 yılının 13 Eylül’ünde Recai Kutan’la birlikte Darende’ye gelen Mebrure Kutan, Somuncu Baba türbesi ve külliyeyi de ziyaret etmişti.

Başbakan’dan Kutan’a taziye

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Saadet Partisi eski genel başkanlarından Recai Kutan`a taziye ziyaretinde bulundu.

Başbakan Erdoğan, Kutan`ın Beysukent`teki evine eşi Emine Erdoğan ile geldi.

Yaklaşık 25 dakika süren ziyarette Başbakan Erdoğan, Kutan`a başsağlığı diledi.

Eski başbakanlardan Necmettin Erbakan, Devlet Bakanı ve Başbakan yardımcıları Bülent Arınç, Cemil Çiçek, Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Salih Kapusuz, Saadet Partisi Genel Başkanı Numan Kurtulmuş ve eşi Sevgi Kurtulmuş, Ak Parti Bitlis Milletvekili Zeki Ergezen, Konya Milletvekili Sami Güçlü, eski bakanlardan Saffet Arıkan Bedük ile Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcıları da Kutan`a taziye ziyaretinde bulundu.

Bu arada, Saadet Partisi Genel Başkanı Kurtulmuş, ziyaretinin ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, vefat eden Mebrure Kutan`ın çok az insanda görülen üstün ahlaki vasıflara sahip, merhametli, herkesi çekip çeviren, kendi halinde dünyaya açık örnek bir insan olduğunu söyledi.

Mebrure Kutan`ın “tam bir Osmanlı hanımefendi” olduğunu ifade eden Kurtulmuş, “Eşine ender rastlanan büyüklerimizden birini kaybettik. Kutan Ailesi`nin ve camiamızın başı sağolsun, makamı cennet olsun” dedi.

 

Mebrure kutan, eşi cezaevindeyken mektupla hasret gideriyordu

Saadet Partisi Onursal Genel Başkanı Recai Kutan`ın eşi Mebrure Kutan (74) sabaha karşı tedavi gördüğü Ankara Güven Hastanesi`nde hayatını kaybetti. Bir süredir kanser tedavisi gören Mebrure Kutan, 12 Eylül darbesinde hapse düşen eşi Recai Kutan ile hasretini cezaevinden yazılan mektuplarla gideriyordu. Haftada yalnız 10 dakika eşiyle görüşmesine izin verilen Mebrure Hanım, eşinin isteği doğrultusunda `hervele` yapıyordu.

Recai Kutan, 15 Ekim 1980 yılında 12 Eylül darbesi sebebiyle Milli Selamet Partisi (MSP) yöneticisi olarak gözaltına alındı. Kutan`ın Diğer parti yöneticilerinin kaldığı Kirazlıdere tutukevinde (Dil ve İstihbarat Okulu) 9,5 ay sürecek hapis hayatında en büyük destekçisi hanımı Mebrure Kutan`dı.

Cezaevinde kaldığı süre içinde Kutan`ı rahatsız eden en önemli durum ailelerle görüşmenin haftada 10 dakika ile sınırlanmasıydı. Süngülü askerlerin gölgesinde çocukları ve eşiyle hasret gideremiyordu. Bu yüzden duygularını mısralara döküyordu. Her hafta ailesine mektup yazıyordu.

74 yaşında hayata gözlerini yuman Mebrure Kutan, eşinden aldığı bu mektuplarla teselli olmaya çalışıyordu. Kutan, mektuplarında eşinden Peygamberimizin emri gereğince `hervele` yapmasını istiyordu. Kutan`ın Mebrure Hanım`a yazdığı mektuplarda yer alan bazı bölümler ise şöyle

"Gevşemek, demoralize olmak yok `Bu hadiseler Cenab-ı Hakkın bir takdiridir. Bu itibarla bunları büyük bir tevekkül, metanet ve sabır içersinde karşılamalıyız. Onun için Mebrure Hanım, öyle gevşemek, demoralize olup, canı sakılıp yatağa girmek yok. Önce sıhhatine, kılık kıyafetine itina etmeli çocuklarına örnek olmalısın.` `Hervele` yapmanı istiyorum `Elhamdülillah çocuklarımızın utanacakları, boyunlarını eğecekleri hiçbir fiilim de yok. Onun için kendinizi salıp koy vermeyin. Kâbe tavaf edilirken Peygamberimizin emri gereğince `hervele` yapılır. Yanı canlı ve çalımlı yürünür. Sizden özellikle Mebrure Hanım senden de `hervele` yapmanı istiyorum.` Saadet içinde yaşayacağız `Evet Sevgili Mebrure hanım. Bu kadar gevezelikler senin içindi. Hani TRT`deki yarışmalardan önce, moral hocası, yarışmacıların moralini yükseltir, heyecanlarını da yatıştırır ya. İşte senin de moral hocan sana diyor ki, Allah`ın izniyle kaya gibi olacaksınız. Başınız dik, kendinden emin, kocasına yapılandan sen gururlu. Utanacak ezilecek birisi varsa onlar başkaları. Elhamdülillah yaşımız genç, sıhhatimiz yerinde. Rabbim lütfederse biz bir süre sonra gene bir arada, gene huzur ve saadet içinde yaşamaya devam edeceğiz."