İlçemiz Ilıca Mahallesi´nde Horasan erenlerinden olan 2 kardeşe ait ziyaret, mahalle sakini hayırseverlerin desteği ile yeniden projelendirildi.
İlçemiz Ilıca Mahallesi´nde Horasan erenlerinden olan 2 kardeşe ait ziyaret, mahalle sakini hayırseverlerin desteği ile yeniden projelendirildi.
Mescit ve türbe olmak üzere iki bölümden oluşan mimari anlayış ile yeniden yapılandırılan ziyaret, kısa bir süre sonra tamamlanarak hizmete açılması planlanıyor.
Türbe ve inşaat süreci hakkında bilgi veren Ilıca Mahalle Muhtarı Hazreti Özbey, Ziyaret mevkiindeki Horasan erenlerinden olan kardeşlerin, mahallelinin ziyaret ettiği önemli bir yer olduğunu söyledi.
Eskiden beri ziyaretgâh olarak vatandaşlar tarafından kutsal kabul edildiğini belirten Özbey, ?Günerli yoluna giderken sağ tarafta Ziyaret mevkiinde Şehitlik dediğimiz bir yer. Burada iki kabir bulunmaktadır. Eskiden beri ziyaretgâhtır. Kurbanlar kesilip halka ikram edilir. Son zamanlarda mesire alanı olarak belediye tarafından tanzim edilmek suretiyle etrafına çeşitli oturma yerleri yapılmıştır. Şehitliktekilerin isimleri Muhammed Hanifi ve Yusuf´tur. Ayrıca Züleyha isminde bir de kız kardeşlerinin bu civarlarda olduğuna inanılır. Horasan erenlerinden 5 kardeş oldukları anlatılır. Alican ismindeki zat Kölüklerdeki ziyarettedir. Ali Seydi ismindeki zat, Hekimhan-Kurşunlu İriağaç köyündedir. Muhammed Hanefi ve Yusuf ile Züleyha ismindeki kardeşleri de Ilıca´dadır.? dedi.
Türbenin bu yaz tamamlanarak halkın ziyaretine açılacağını kaydeden Özbey, ?İnşallah bu yaz bir organizasyon tertip edip türbenin açılışını yapacağız. Şuan kaba inşaatı bitti. İşin zor kısmı geride kaldı. Bundan sonra ince işleri yapılarak türbenin estetik bir görünüm kazanması sağlanacak. Ben desteklerinden dolayı Mehmet Hanifi Özbey ve hayırsever hemşehrilerime en kalbi muhabbetlerimi sunuyorum. Çok güzel bir eser meydana geldi.? diye konuştu.
Muhtar Özbey, şehitliğin yerinin ilk belirlenmesine ilişkin yaşanmış bir hatırayı da şöyle paylaştı:
?Köyümüzden Mulla Hasan Özbey, erenlerin kabirlerinin etrafını kapatmak için ilk defa duvar örüyormuş. Lakin duvar iki defa üst üste yıkılmış. Bu durum, civarda veli bir zat olarak bilinen Keçemağaralı Nasrullah Efendinin kulağına gitmiş. Bunun üzerine Nasrullah Efendi inşa ettikleri duvarın kabrin üzerine geldiğini, duvarı biraz daha dışarıdan örmeleri gerektiğini söylüyor. Duvar, zatın söylediği gibi örülüyor. İnşaat çatı aşamasına geldiğinde Mulla Hasan bir rüya görüyor. Rüyasında kabirde yatan zatlar çatının yapımında kullanılan iki ağacın (hezan) çalıntı olduğunu söylüyorlar ve kullanılmamasını istiyorlar. Mulla da herkesi davet ettiği iki gün sonra söküp değiştireceğini söyler. Mahalle sakinlerinin katılımı ile çatı toprak ile basırılır. İki gün sonra tekrar çatıyı sökerek ağaçları sahibine götürür ve çalıntı olup olmadığını soruyor. Komşusu da izinsiz olarak birinden aldığını ve türbeye verdiğini itiraf ediyor.?