Cemil Gülseren


YOLUNUZ DÜŞERSE


   ?Yolunuz düşerse beklerim.? İçten bir istektir. ?İşi düşünce aramak ve gitmek.´  Bize o kadar yapıştı ki; yakıştı diyemiyorum. Keşke sadece hatır için, gönül için, vefa için, dostluk için arasak, gitsek, gelsek birbirimize. Yolunu beklediklerimiz yola düşse de çıksa gelse değil mi? Çıkıp gitsek değil mi?

  Kültürümüzde, söz varlığımızda o kadar çok ?yol´ var ki. Trafikten başlayalım. Yolda yol veren olsak çok mu enayilik etmiş oluruz acaba? Yol gösteren levhaları biraz daha büyük puntolarla yazılsa günah mı olur? Yola çıktınız diyelim. Çevrenizde size ?yol gösteren´ aklı başında birini tanıyor musunuz? Yola gelmek istiyor musunuz?  Yol yordam bilenler siz siz olun; olur olmaz, gerekli gereksiz kimseciklere yol mol göstermeyin. Biliyorsan kendine sakla deyiverirlerse şaşırmayın. Üzülürsün.

  Örnek insan ol, örnek. Yeter. Belki yol almak isteyenler ? maksadı yol almaksa tabii- görür. Yörüğün göçü yolda düzülür. Siz yola düşün. Allah kerimdir. İlimde, irfanda, sanatta ?yol açan´ da olmazsa olmaz. Öncü olmak, yol yordam bilmek bir nimettir aslında. Yolda rastladığınız yabancıya rehberlik etmek en basit yol yardımı değil midir? Yol ( çare) arayana, yol göstermeyi severek yaparız biz. Yola çıkan arkadaşını da bulur. Dahası bulmalı. Ne diyorlardı; Yolu bulan yoldaşını da bulur. Aynı yolda olanların yolları da kesişebilir. Elbet bir gün kesişecektir. Bunun ötesinde bile bile ?yol kesmek´ vardır ki eski zamanda bunu yapana ?eşkıya´ derlerdi. Yol basmak da denilirmiş. Yol kesene daha eskilerde ?yol urucu´ bugün ?yol kesici´ diyoruz. İş güç yani mesai arkadaşları arasında olan yol kesme ise tamamen modern eşkıyalıktan başka bir şey değildir. Demem odur ki; Bir kimsenin önünü kesmekle, yolunu kesmek aynı şeydir bence. Hasetliğin ateşi kor olmuş, kıskançlık zirvede. Oyun ayak oyunudur. Bu nevi yoldan çıkanlar için her yol mubahtır. Ama Hakkın katında değil. Onlara Bektaşi´nin şu sorusunu biri söylese ya:

  Bektaşiye:

  -Cehennem yedi kattır. Demişler. Birinci katında beynamazlar yanacak, ikinci katında küfürbazlar, üçüncü katında kumarbazlar, dördüncü katında ?Bektaşi hemen atılmış:

  -Uzatma! Demiş. YAKMAYAN YERİ VAR MI ŞUNUN? Sen ondan haber ver.

  Baksanıza herkes bir yol tutturmuş gidiyor. Kötü yola düşmek de var; yoldan çıkmak da. (Burada dua: Allah doğru yoldan ayırmaya. AMİN.) Ayrıldınızsa azmış derler. Yoldan azmak, yolu şaşırmaktır. Şaşırtmaya Rabbim. Süheyl ü Nevbahar-(XIV Yy.)´da geçer. Hem de yol erini anlatır:

  ?Yol azdım ü düştüm yola bilmezem   /   Atam nitmiş ola anı bilmezem?.

  Ya ol bir yol azmış kişi olusar  /  Yahut bir acayip işi olusar 

  Bezirgân hem olmaya ya yol eri  /  Bayık âdemidir değildir peri.?

Azıp da yoldan sapan dönerse doğru yola ?Ha şöyle yola gelmiş.? Demezler mi? Ne sevinçtir ama.

  Edebiyatımızda yol ve yolcu hikâyelerinden kütüphaneler kurarız. Ben burada deyimlerimizden unuttuklarımızı saymazsak yaşayanları şöyle bir çırpıda sıralayalım istedim: Yollara dökülmek, biraz perişan halleri anlatmaz mı? Yol görünmek; Artık buradan kalkıp gitmek zamanıdır. Demekle aynıdır. Yol tepmek, çabanızı, emeğinizi ifade eder. Yola koyulmak ya da yola düzülmek yolcu yolunda gerek diyerek kalkışımızın karşılığı olur. Yola revan olmak da aynı anlamda olup yolculuğun kaldığı yerden devamına işarettir. Yolunu bulmak ise en itici en bencilce olan bir deyimdir ki işini bilmek manasındadır. Çıkarcılığa işarettir. Gayri meşru çağrışımlara sebebiyet vermenin ötesinde doğrudan yolsuzluk desem çok mu ağır olur? Böyle birinin Hakk´a yönelip kötü yoldan ayrılmasını ise yola gelmek, yola yatmak ise öğüt kabul eden, dinleyen biri olmayı beyan eder. Şayet bir ahbabınıza sık sık gidip geliyorsanız ki ne derler dışarıdakiler: burası da yol oldu. İstenilmeyen bir söylemdir. Sanırım böyle bir siteme kimse muhatap olmak istemez. Ve Yol Açmak. Yolları açık tutmak lâzım, yolları açmak lâzım. Sadece kardan kapanan yollar değil kastım. Çığır açmak lâzım geleceğe, gençliğe. Kılavuzluk etmeye atalarımız, ?Yol Başlamak´ dirlermiş.

  İşiniz gücünüz zora mı düştü; İnşâallah bir yol bulur, her şeyi yoluna sokarsınız. İşler de yoluna girer girmesine de asıl yolunuzdan kalmayın. Yolunuz açık olsun. Bu duanın ardından davetimi yineleyeceğim: YOLUNUZ DÜŞERSE BEKLERİM EFENDİM. Ya da çıkıp gitsek mi?...

Leyla Atçeken
30.06.2017 22:00:22
Hocam yolumuzu özellikle düşürüp çıkıp geleceğiz bir gün.Nasip olmadı,aklımızdasınız.Selam saygı ve hürmetlerimle...