Ömer HİDAYET


Yeniden Birlik Olmak

Gazete haberlerinin değeri sür manşet yada 3.sayfa olması ile doğru orantılıdır.


Gazete haberlerinin değeri sür manşet yada 3.sayfa olması ile doğru orantılıdır. Cemiyet kelimesi ve kavramı bu köşelerde itibarsızlaştırılır yada suni itibar katmaya çalışılır. Cemiyet haberleri adı altında, sosyetenin rüküş ve salaş yaşantıları boy boy yayınlanır. Herkesin yaşantısı kendine mübarek olsun, buna bir diyeceğimiz yok. Ancak kahir ekseriyetin,  faaliyet alanlarını içine alan başka bir cemiyet daha vardır. İşçisinden patronuna, amirinden memuruna, kadınından erkeğine, yaşlısından gencine, zavallısından uyanık geçinen bir geniş tabloyu içine alır ki, cemiyet asıl anlamını burada bulur. İnsan yapısı gereği sosyal ve psikolojik bir varlıktır. Bazen döner kendi sesini dinler, bazen dışardan gelen sese kulak verir. İlkinde ne kadar bireysel ise, ikincisinde o kadar sosyaldir, toplumsaldır. Yalnızlık bir yere kadar mukadderdir. Üç kişi bir araya gelse bir topluluk oluşturur. Kuran-ı Kerim ve Hadis-i Şerif´lerde hep toplulukta rahmet, yalnızlıkta sıkıntı ve azap vardır diye uyarı ve müjdeler vardır. Üç kişi yolculuğa çıkacak olsanız, aranızdan birini lider, kılavuz seçin temennisine bulunulmuştur. Bu kutsal tekliflerin bize sarsılmaz öğüdü, cemiyetsiz bir hayat olamayacağıdır. Bugünler de bazı fırsatçı ve art niyetli kişi ve klikler, Anadolu´nun ruh kökünü teşkil eden temel manayı zedeleme yolunda bocalayıp duruyorlar.  Tezvirat üretmede akla ziyan tarifsiz bir tahrik içindeler. FETÖ terör örgütünün sapık ve akıl almaz yapılanmasının tahribatını, fırsat bilip kendisine alan açmaya çalışan uyanıklar var. Kuran-ı Mübin´inin değişmez hayat iksiri, Peygamberi Zişan´ın insanüstü düsturları, Hacı Bektaş Hünkârın kardeşlik ruhu, Mevla´nın çağlar üstü tevazu ve sahavet mesajı, Yunus Emre´nin sınırsız zarafet ve hoşgörüsü, Somuncu Babanın, kanaat ilkesi, Ahmet´i Haninin aşk iklimi,  Osman Beyin kurucu birlik gayreti, Sarı Saltuk´un,  Pir Sultan Abdal´ın, Erzurumlu Emrah´ın, Karacaoğlan´ın insanımızın madde ve mana tezgâhlarını ilmek ilmek dokuyan gayretleri unutulur mu? Tüm yumurtaları aynı sepete koy, kırılır mı kırılmaz mı yumurta sahibi düşünsün. Sonra boşalan kadrolara bizim çocukları alın kurnazlığa, ihaleleri de bize verirseniz ballı börek olur taktiği? Her gün Hükümeti ve Cumhurbaşkanımızı Batıya şikâyet sırasına gir, yanlış algı oluştur, olacak şey mi? Hiçbir zaman iki yanlış bir doğru etmez. Bizim pazarda her uçan kuşu, karga diye satamazsınız. Batı, kendince toplumsal dokuyu ve işleyişi halletmişe benziyor. Bir kişi, en az üç ile otuz arası STK(Gönüllü sivil toplum kuruluşlar) ?a üyeliğinden bahsediliyor. Orada sosyal sorumluluk alma sürekli teşvik edilmiş. Biz de klasik Siyonist mantığı, bütün oluşumlar tehlikelidir, toptancılığı itibar görmüş. Komşuna, arkadaşına, meslektaşına, amirine, akrabana hatta ana-babana dahi güvenme saçmalığını yıllarca pompalayıp durdular. Çünkü onlara göre her oluşum ve sosyal sorumluk tehlikelidir. Bizim inancımız böyle şüpheyi makbul görmez. Bu hastalıklı ve şizofrenik bir ruh halidir. Sağlıklı toplumlar, sağlıklı bireyle inşa edilir. Toplulukta rahmet varsa bunu bir ömür yaşatmalıyız. Eğer ki, çürük ve ihanet içeren oluşumlar varsa zaten bunlar, polisiye tedbirlerle hukuk içinde kontrol edilir. 15 Temmuz sonrası, fırsat elimize geçmişken cemaatleri tasfiye konusu fazlaca kaşınmaya başladı. İnsanımızın başarma ve rahmet pınarlarını harekete geçirme melekesi hep şüpheli ve tehlikeli gösteriliyor. Ne demek devlette görevli tüm cemaatlerin kökü kazınsın. Duyduğumda kanım dondu.  Aidiyet duygusu fıtridir dostlar. Bunu zorlamayla yok edemezsiniz. Biz millet olarak, Komplo teorilerinden fazlaca hoşlanırız. Şu cemaatin yok dokusu,  yapısı şöyleymiş.  Şu cemaat bu bakanlığı ele geçirmiş,  hangi bakan hangi cemaat üyesiymiş. Anadolu insanı olarak biz böyle oyunlara gelmiyoruz. Hepsinin okkalı yalan olduğunu biliyoruz. Hükümet ricali ve devlet erkânının da eli armut toplamıyor. Liyakat ve sadakat varsa, bırakın insanlar işini yapsın. Geçin bunları, buradan bir şey çıkmaz, herkes kendi kulvarında koşsun. Devleti ele geçirme, soru çalma, takiyye yapma, montaj, şantaj durumları FETÖ ile tescillendi. Bylock diye bilinen şifreli haberleşmeyi toplum ilk defa bunlardan duydu. Böyle yanlışları, başka cemaat ve çalışma gruplarına mal edemezsiniz. Anadolu´nun mayalanmasında etkin rol oynayan kadim kültürümüz, böyle haşhaşı yapılanmasından zarar görse de, yoluna aynı temizlik ve safiyette devam etmesini bilir. Ehl-i Sünnet geleneğinin tarih boyu devam eden ana dinamikleri, bu millet tarafından kabul görmüştür. Harici ve haşhaşi sapmalar asla suyu bulandıramaz. Çalışan, yorulan, ter döken, bu topraklar için taş üstüne taş koyan her çalışma baş tacıdır. Yeter ki, dünyalık peşinde ömrümüzü heba etmeyelim. Para, her kapıyı açar diyerek önümüze açılan her kapının önünde kırk türlü şaklabanlık yapmayalım. Onurlu ve omurgalı olalım. Küçük hesaplar uğruna büyük mefkûremizi köreltmeyelim. Sekülerleşen bir cemaat değil, uhrevi kaygılar peşinde olan cemiyet çalışması, her zaman makbulümüzdür.