Hüseyin YAREN


Somuncu Baba´da bayram sabahı


Bayramlar, Müslümanların kaynaştığı, birlik ve beraberlik günleridir,
dünyada, en büyük saadet, Allah´a kul olabilmektir. Bu bahtiyarlığa
ermiş olanlar gerçek saadete ereceklerdir. Bayram günü
gelince sevinç ve neş´e de ge¬lir. Peygamberimizin (sav) ilk kıldığı
Bayram Namazı, Ra¬mazan Bayramı namazıdır ve hicretin ikinci
senesin de kılmıştır.
Behlül Dânâ Hazretleri buyurur ki:
?Gerçek bayram yeni elbise giyene değil, Allâh´ın azabından
emin olanadır.? Gerçek bayram, Hakk´ın bizden râzı olmasıdır.
Öyleyse Hakkın razı olduğu kullarla bir olmak gerekir. İlâhî rahmet
ve merhamet tecellîlerinden nasip alabilelim. Bayram; Kendisini
muzdariplerin tebessümüyle bir gülşene çevirebilenler için ne güzel
bir dünya cennetidir!. Ramazân´ın bütün rûhânî tezâhürlerine
mâkes olarak ümmeti kucaklayabilen mü´min gönüller için ne güzel
bir ikramdır!..
Tarih içersin de milletlerin kültürlerinin ve medeniyetlerinin
temel taşlarını meydana getiren, gelecek çağlara etki eden büyük
insanlar vardır. Bu etki ki, üzerinden yüzyıllar geçmesine rağmen
özelliğinden hiçbir şey kaybetmez aynı sıcaklığını ve ağırlığını muhafaza
eder. Yıllarca halkın belleğinde, gönlünde ve ruhunda yaşayarak
o etki sahası genişleyerek devam eder. İnsan hayatının sırrını
çok iyi bilen bu büyüklerin huzurunda bayram namazını eda etmek,
bayramlaşmak, bayrama girmek ne büyük saadettir. Kültürümüzün,
gelenek göreneklerimizin unutulduğu bu zaman diliminde
tarihin derinliklerinden bir anı yaşamak insana unutamayacağı
hazzı, huşuyu yaşatmaktadır. Bu nokta-i nazardan baktığımız da
Somuncu Baba Cami-i Şerifinde Sakalı Şerif bulunmaktadır. Ne
büyük şeref? Minberdeki Lihye-i Saâdet/Sakal-ı Şerif¸ Mehmet
İzzet Paşa tarafından İstanbul´dan Darende´ye hediye edilen iki
Sakal-ı Şerif´ten birisidir. Somuncu Baba Camiinde tarih boyunca
özenle saklanan ve nesilden nesile aktarılan bu kutsal emanet¸
dinî bayramlar ve mübarek gecelerde ziyarete açılmakta ve bu
manevî atmosferden tüm ziyaretçiler istifade etmektedirler. Ehl-i
Beytin huzurunda Sakal-ı Şerif ziyareti, salavat-ı şerifeler, muhabbet,
teslimiyet, edep. Sevgi ve saygının zirvesi?
Selçuklu-Osmanlı mimarî özelliğini gösteren Somuncu Baba
Camii Osmanlı-Selçuklu motif ve kültürel özelliğini yansıtmaktadır.
Avlu taban mermer kaplamasında Bursa Kemalpaşa beyaz mermeri
kullanılmıştır ki bu da Kâbe-i Şerif´in açık alanını hatırlatmaktadır.
Selçuklu-Osmanlı mimarî tarzı olarak pencerelerin küçük
olması içeriye loş bir ışık huzmesinin girmesini sağlamış¸ böylece
yapılan ibadet için ayrı bir feyz ve huzur ortamı oluşturulmuştur.
Selçuklu ve Beylikler Dönemi figür/üslup özelliği taşıyan mihrap¸
minber ve kürsünün çok güzel el işleme figürleri ve ahşap sanat
anlayışı ile tek yapıda çözülmesi Camii´ye ayrı bir güzellik katmıştır.
Aydınlatma ve ses sistemleri ise günümüz modern anlayışıyla
yapılarak yine Selçuklu-Osmanlı tarzı ile güzel bir ahenk/üslup
oluşmuştur. İslâmî geleneğe uygun olarak abdesthanelerin belli
bir mesafe uzaklıkta¸ Hamidiye Çarşısı´nda yapılması ise bizlere
düşünce inceliği ve nezaketinin zirvede olduğunu göstermektedir.
Aynı zamanda külliyeye/huzura abdestsiz gidilmemesinin inceliğini
ifade etmektedir. Yeni Camii´nin iç ve dış yapısındaki sadelik ise
kültür tarihimizin izlerini yansıtırken tarihimizin güzelliklerini günümüz
anlayışıyla bizlere göstermektedir.
Birkaç kelamla büyüklerde ki bayram anlayışını ifadeye çalışalım.
Hulûsi Efendi Hazretleri bayram ziyaretlerine önem verirdi.
Bayram günlerinde ziyarete gelenlerle evi dolar taşardı. Bu sevinç,
memnuniyet ve gönül hoşnutluğu içerisinde kaleme aldığı bir
dörtlüğünde şöyle seslenir: Şâdilik bahşeyleyûben şâdu handân
ettiniz / Feyzi rahmet sundunuz lutf ile ihsân ettiniz/ Bîdeva derdimize
vasl ile dermân ettiniz/ Merhaba hoş geldiniz yârânîler
merhaba? İşte bayramlar dostlarla buluşmanın lütuf ihsan dertlere
derman kısacası birbirine seven insanların gönüllerinin buluşmasıdır.
Gam ve tasanın unutulduğu, engellerin kalktığı bir vuslat
mevsimidir.
Hulûsi Efendi Hazretleri bir sohbetlerindeki ifadeleri ne kadar
önemlidir. Hepimizin idrak ve irfan ehli olarak anlamamız gerekir:
?Biliniz ki; müminlerin beş bayramı vardır: Bunların, birincisi:
Herhangi müminin defterine hiçbir günah yazılmadan geçirmiş
olduğu gündür. İkincisi: Dünyadan imanla göçtüğü, imanla çene
kapayarak Allah´a kavuştuğu gündür. Üçüncüsü: Sırattan selâmetle
geçip Cehennemden yakasını kurtardığı gündür. Dördüncüsü:
Cennete girdiği gündür. Beşincisi: Allah (c.c)´ın cemâl-i bâ-kemâlini
gördüğü gündür ki işte müminlerin bu bayramı, bayramların
bayramıdır.
Rahmet ayı Ramazan´da, gücümüz yettiğince görevlerimizi
yerine getirmeye, fakirleri gözetmeye, düşkünlere yardım elimizi
uzatmaya, oruçlarımızı tutmaya, namazlarımızı kılmaya, böylece
dinimizin yüce esaslarını gönlümüze yerleştirmeye ve İslam´ın ruhuna
uygun bir hayat yaşamaya çalıştık. Tüm İslam aleminin Ramazan
Bayramı mübarek olsun.