Hüseyin YAREN


Seyyid Hasan Gazi


Seyyid Hasan Gazinin Soy şeceresi

1-      Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v)

2-      Hz. Ali (r.a) ? Hz. Fatımat´üz-Zehra (r.a)

3-      Hz. Hüseyin (r.a)

4-      Zeynel Âbidin

5-      Zeyd´üt Enver

6-      Yahya el İdris

7-      Zeyd Muhammed el Erdeşir

8-      Ali el Medeni

9-      Ali Zeydi

10-  Enihe Ali

11-  Hasan Gazi ? Hüseyin Gazi   (Nesl-i paki olarak seyyiddir.)

Ali el Medeni önce Bağdat´a yerleşir burada bir yıl kalır daha sonra Malatya´ya hicret eder. Malatya´ya geldiğinde buradaki Melik emir Ziyadtır. Emir Ziyad Malatya şehrinin kadılık ve hatiplik görevini Ali el Medeni´ye verir. Ali el Medeni dört yıl görevden sonra vefat eder. Yerine Ali Zeydi getirilir. Ondan sonrada oğlu Enihe Ali bu görevi yapar. Enihe Ali´nin Hasan ve Hüseyin isminde iki oğlu vardır. Bu iki oğlu da gayet nitelikli, cengâver, hatip ve ilim erbabı şahsiyetlerdir. Malatya uç bölgelerde olması sebebiyle devamlı Bizans ile mücadele halindedirler. İki kardeş Hasan ve Hüseyin gazi seferlere çıkmışlardır. Bir sefer sırasında Hüseyin gazi şu şekilde bir rüya görür: ?beyaz sakallı, pir-i fani birisi gelerek eşi Saide Hanımın bir erkek çocuk dünyaya getireceğini ve ismininde Cafer olacağını bildirir. Hatta Cafer´in bazı özelliklerini de haber verir. Pehlivanlıkta Hz. Hamza gibi, heybette Hz. Ali gibi, kurnazlıkta ise Amr´dan üstün olacağını bildirir. İlim erbabı olduğu belirtilir. Malatya´ya dönen Hüseyin Gazi oğlunun olduğu müjdesini alır ismini ise Cafer koyar. Cafer, çok iyi bir şekilde yetişir son derece güçlü kuvvetli bir cengâver olur. Anadoluda ismi destanlaşır. Cafer´i Anadolu insanı Battal gazi olarak tanır.

Battalname´de Battal Gazi´nin Anadolu´da Hıristiyanlarla yaptığı savaşlar konu edilmektedir. Bu savaşlarda merkez saha genellikle Malatya yöresidir. Savaşlar İslâmiyet-Hıristiyanlık mücadelesi şeklinde dinî bir hüviyet taşır. Cihad ve gaza ruhu kendini kuvvetli bir biçimde hissettirir. Battal Gazi bu savaşlarda bir "evliya" karakteri sergiler. Düşmanlarla savaşır; okuduğu dualarla büyüleri bozar; ateşte yanmaz; göz açıp kapayıncaya kadar uzun mesafeler aşar; Hızır´la yoldaştır¸ sıkışık zamanlarda ondan yardım görür. Kâfirleri İslâm´a davet eder¸ İslâmiyet´in yayılmasını sağlar. Her savaşın sonunda elde ettiği malı mülkü din uğruna savaşan yiğitlere dağıtır. Türk gazi tipinin mükemmel bir örneğini aksettiren Battal Gazi¸ gerek kahramanlığı¸ gerekse evliya karakteriyle Anadolu insanı üzerinde son derece etkili olmuştur. Bu yüzden de Battalname Anadolu halkı arasında asırlarca sözlü olarak yaşamıştır. Ayrıca Anadolu dışında yaşayan Türk toplulukları arasında da sevilmiş¸ yazılıp okunmuştur.

Battal Gazi´nin Hasan Gazinin Kerimesi ile İzdivacı

Battal Gazi amcası Hasan Gazinin kızı Zeynep Banu ile izdivaç yapmak ister. Malatya Meliki Emir Ömer rüyasında Peygamber Efendimizi görür kendisine Hasan Gazinin kerimesi Zeynep Banu´yu Battal Gaziye istemesini söyler. Bunun üzerine emir Ömer Zeynep Banu´yu Hasan Gazi´den ister. İzdivaç gerçekleşir.

            Hasan Gazi Emeviler döneminde seng-bar (taş kale) / Zengibar kuşatması sırasında şehit düşmüştür. Emevilerin son dönemi Abbasilerin ilk zamanında Anadolu´da İslam kahramanı olarak bilinen Hasan Gazi ve Hüseyin Gazi gazalarda bulunurlar Darende tarihine dair eseri bulunan Hanifi hocaya göre Battal Gazinin babası Hüseyin Gazi ile amcası ve kayınpederi Hasan Gazi ordu komutanlığı sıfatıyla sefere gönderilmişlerdir. Hüseyin Gazi Divriği´ye giderken Hasan Gazi Darende´ye gelmiş ve burada şehit düşmüştür. Seng-bar / Zengibar kalesinin güney doğusunda metfundur. Şehit düştüğü bu tepeye defnedilmiş, bu mekâna da Hasan Gazi/Şehitlik tepesi ismi verilmiştir.

Bu mübarek kabir; Battal Gazi´nin amcası ve kayınpederi olan Seyyid Hasan Gazi Hazretlerinindir. Darende´nin Zengibar Kalesinin güneydoğusunda Hasan Gazi Tepesinde şehit düştüğü yerde metfundur. 1888 (h. 1306) tarihli Sivas Vilayet Salnamesinde; "Ğazzat-ı Kiramdan Hasan Gazi" cümlesiyle başlayan ibarede Seyyid Hasan Gazi Hazretlerinin kabrinin Darende´de olduğu belirtilmektedir. Kabir taşında "Fahri´l-Ulema Eş-Şehid Hasan Gazi" ayak taşında ise "Tarih Sene 830 Rahmetullahi Aleyh" yazılıdır. Ancak bu taşın ve yazıların daha sonraki dönemlerde eklendiği tahmin edilmektedir. Yine tahmini olarak 830 tarihi Arapça olarak yazımında bir hata yapılmış yedi (V) rakamı sekiz olarak yazılmıştır. Sonraki bir zamanda yazıldığı için sehven yazıldığını düşünmekteyiz. Hasan Gazi nin vefatı 730 olsa gerektir. Nasıl ki arşiv belgelerinde dad ile zat´ ın noktaları bazen unutulmuş, del ile zel´in noktaları unutulmuş ise aynı şekildedir. Okuyucular ise Dulkadriye´yi Zulkadriye, Zü´l-fazlı Solfasıl okudukları gibi. Gerçekte Seyyid Battal Gazi´nin Hicri 122 yılında vefat ettiği birçok kaynakta zikredilmektedir. (Bu tarih miladi 740 senesidir.) Amcası Hasan Gazi ise 730 tarihinde Darende de şehit düşmüştür. Tarihe uygun olan budur.

 Darende çok büyük manevî değerlere sahiptir. Bu manevî şahsiyetler asırlardır bu beldeye huzur¸ bereket ve feyiz saçmışlardır. Bu tepede aynı zamanda bir şehitlik abidesi yapılmıştır ki burada 1877-78 Osmanlı-Rus harbi, Trablusgarb savaşı, Balkan savaşları, 1. Dünya savaşı (Çanakkale, Suriye, Galiçya, Makedonya, Süveyş, Irak, Kafkasya), Kore savaşı ve Terörle mücadelede şehit olan Darendeli Hemşehrilerimize Es-Seyyid Osman Hulusi Efendi Vakfı tarafından çok muazzam bir şehitlik yaptırılmıştır. Şehitlerimizin isimleri yazılmış, adları ebedileştirilmiştir. Gelecek nesillerimize çok güzel örnek olmuştur.

Memleketin sahibi olan büyük şahsiyetler¸ manevî değerlere hürmeten hizmet etmeyi görev telakki ederek¸ "Hasan Gazi Tepesi´nin" imarı ve ihyası için harekete geçmişlerdir. Es-Seyyid Osman Hulûsi Efendi Vakfı Mütevelli Heyet Başkanı Hamit Hamidettin Ateş Efendi¸ çok büyük kadirşinaslık göstererek büyük bir projeyi hayata geçirmiştir. Burası günümüzde tüm insanların ziyaretgâhı haline gelmiş olup yoğun ilgi görmektedir.