Musa Tektaş


NECDET KIRCEYLAN İLE RÖPÖRTAJ ?II


O nasihatteki her mısraı derinlemesine düşünecek. Ben ne yapıyorum. Hocamın muradı neydi ben bu hizmetin neresindeyim ben ne yapıyorum?  

Ben yöneticiliğe başlamadan önce seminerde insana değer vermeyi öğretmişlerdi. Hocamız herkese değer veriyordu. Tasavvuf büyükleri bu yönleriyle toplumu peşinden sürüklüyor. Yoksa belirli dar kalıplar içerisine girdiği zaman tasavvuf büyüğü olma özelliğini kaybediyor. Ben naçizane şunu düşünüyor ve ona göre değer veriyorum: ?Tasavvuf erbabı zatın vermiş olduğu eserler nelerdir, bu eserlerde ortaya koyduğu şeyler çok önemli.?Mesela cerrahi şeyhlerinden biri diyor ki: ?Arkasından gidilecek zatın en azından elli altmış tane maddesini incelemeniz lazım. Yaşantısına bakmanız gerekir.?diyor. İşte hocamız hayatının her safhasına İslam´ın, Hazreti Peygamberin bütün sünneti seniyyesini uygulayarak tatbik ederek yaşayan gerçek hakiki bir mürşidi kâmil olma özelliğini taşıyan, tarifi olmayan müthiş bir hak dostu. Kimseye sert konuşmayan incitmeyen mütevazı bir kişiliğe sahipti. Bazı kişiler nasihat yapacağım derken bağırıp çağırıyorlar, ama hocamda böyle şey yoktu. Hulûsi Efendi bütün hutbelerini yumuşaklıkla anlatır ve özünü söyleyerek uzatmazdı lafı. Sözün özünü söylediği için aklımıza hemen yerleşirdi. Bu yönü ile de büyük bir çığır açmıştır. Kendinden sonrada vakıf ve hizmetler büyüyerek genişlemekte olduğunu müşahede ediyoruz. Her gelişimizde çok farklı hizmetlerin gelişerek hızlı bir şekilde yapıldığını görüyoruz.  Ben 1998 de, 2006 da,  2012 de,  2014 de ziyarete gelmiştim.  Şimdide üç yıl sonra geldim. Hep büyüdüğünü hep geliştiğini ve hep insana bir şeyler sunduğunu gördüm. Burası cennet bahçelerinden biri gibi.

Efendim 1985 yılında ki durumuyla aradan yaklaşık 30 yıllık bir zamana şahitsiniz. Külliyenin ve vakfın gelişmesinin memlekete katmış olduğu değerleri dışardan izleyici olarak nasıl değerlendirirsiniz? 

Ülkemizde pek çok hizmet eden kuruluşlar var ama her birinin değişik usullerle dar kadrosunun içinde hareket etmeye çalışıyor. Burası benim gördüğüm kadarıyla herkese açık ve tüm insanlığa hizmet eden bir yer. 4 yıldan fazla yanında bulundum, sofrasına oturdum, çayını içtim onunla beraber ikamet ettim ve çok sade gözüken fakat o büyüklüğünü gizleyen fark ettirmeyen ve daha sonraki yıllarda büyüklüğü ortaya çıkan çok büyük bir insandı. Onun vefatından sonra ondan istifade etmeyi hissettim. Hayatta iken değerini idrak edemedik. Vakıf onun ışığını yaktı. Osman Hulusi Efendi hazretlerinin bu açmış olduğu yolu takip ederek vakıf büyük bir başarıya büyük bir hizmete imza attıklarını düşünüyorum. Yani o ocağın ateşini tutuşturdu, kendisinden sonra gelenlerde bu maddi ve manevi hizmeti ileriye götürdüler. Buda tabi müspet şeylerin yapılması ile birlikte bu büyümenin gerçekleştiği kanısındayım. Burası 30 sene önce mütevazı bir yerdi. En son üç sene önce geldiğimde cami henüz tamamlanmamıştı. Fakat diğer tesisler yapılmıştı. Başka gezmiş olduğum yerlerle kıyas yapıldığı zaman buranın olağan üstü bir mükemmellikle yapılıp insanların hizmetine sunulması görülmemiş bir şey.

Bu eserler Selçuklu ve Osmanlı eserlerinin adeta yeniden inkişafı, yansıması diyorum ben.  Ecdatta insana hizmet eden pek çok unsurlar bir arada. Bura da aynen öyle. Buraya ailesi ile gelen insanlar rahatlıkla huzur içerisinde yemeğini yiyor havuzuna gidiyor alış verişini yapıyor tabiri caizse maddi ve manevi gıdasını alarak huzurlu bir atmosfer içerisin de saatlerini geçirerek gönül rahatlığı ile memnun ayrılıyor. Burada namaz kılmak insana çok huzur veriyor. Kuranı kerimin sürekli okunduğunu duyunca içimden de dedim ki :? Keşke mealde verilse dedim? ve namazdan sonra baktım mealinde verildiğini görünce çok memnun oldum. Çünkü Kuranı Kerimin anlaşılması için mealinde verilip hayatımıza uygulanması çok önemlidir.

Birde Osman Hulusi Efendi ile ilgili bir kaymakam hikâyesi anlatırlar. Buraya gelen bir kaymakam ın dindar olmadığı hatta alkol aldığı da söylenirmiş. Birkaç kişi de hoca efendiye demiş: ?Siz bu adamla neden konuşuyorsun buna yüz veriyorsun? demişler. Hulusi Efendi de ? Bizim kapımız herkese açık, biz yanımıza gelen kişiye yüzümüzü asarsak o insan bizden kaçar gider. Gün gelir bizim sohbet meclislerimizden istifade eder ve hayatını değiştirir?  buyurur. Hocamızın buradaki irşat metodu da çok önemli, insanları azarlamadan kapısına gelenleri rencide etmeden, ?sen ne yapıyorsun?  deyip te ayıbını yüzüne vurmadan onları irşat etmesi çok önemli bir metot. Peygamberimiz deki bulunan metodun aynısı. Hizmet ettiği dönemde ki dernek faaliyetleri davranışları insanlarla olan münasebetleri benim hep dikkatimi çekmişti. Bazı tasavvuf sohbetlerine katılma durumum olmuştu. Bu gittiğimiz yerlerde fazla bir disiplinin olduğunu ben yadırgamıştım. Hocamız böyle bir uygulama yapmıyordu. Sözün özü olarak hocamız sevgi yoluyla hitap etmeyi konuşmalarıyla mesajlar vererek insanları irşat eden ve ziyaretine gelenleri incitmeden gönülleri fethederek onlara İslam ın tasavvufun güzelliklerini gösteren harika bir gönül sultanı idi. Başlı başına bir mürebbi yol gösteren insandı. Yanında bulunduğum dönem içerisinde kendisinden çok istifade ettim. Keşke daha fazla yanında olsaydık ve onun o güzel peygamber ahlakından daha fazla istifade etseydik. Hocamız nur içerisinde yatsın. Hele hele Hastane, okullar, yurtlar, burslar Üniversite ye hazırlanan gençlere  bam başka bir imkan sağlayarak vatana millete  hizmet edecek Faydalı gençliğin yetişmesine çok büyük katkıda bulunacaktır vakfın bu yapıtığı bu hizmetler.  Vakıf başkanı Hamid Efendi ilede görüşmemiz oldu. Maşaallah Hulusi Efendinin yokluğunu hissettirmeden bizlere ilgi alaka gösterdi. Hatta benim görev yapmış olduğum yere de uğramış ben yoktum görev arkadaşlarım bana Hamid Efendinin geldiğini söylediler. Ama onun bizim yanımıza uğramasından çok memnun oldum çünkü bir vefa örneği olarak merhum hocamızın dostlarına verdiği değeri devam ettirmesi benim için çok büyük bir mutluluk kaynağı oldu. Vakıf başkanımıza hürmet ve saygılarımı bildiriyor bundan sonraki maddi ve manevi hizmetlerinde başarılar diliyorum.

Gönül Dünyasında Güzel Nakışlar

Es-Seyyid Osman Hulûsi Efendi Hazretleri`ni ziyaret eden herkesin gönül dünyasında güzel nakışlar kalmıştır. İşte onun şahitlerinden biri olan Necdet Kırcıylan´ın  ziyaretçi defterine yazdığı notlardaki samimiyeti:

"Tasavvuf dünyası hakkında ilk defa 1985 yılı sonlarında, Darende`de büyük İslâm âlimi Osman Hulûsi Efendi Hazretleri`yle tanışarak bilgi sahibi oldum. Vefatına kadar yanı başında defalarca yemek yemek, ikram ettiği çayları tatmak emsalsiz bilgi ve yüksek tevazuu ile yanında bulunmuş olmaktan dolayı kendimi şanslı saymaktayım.

Başlattığı vakıf hizmetlerinin ve yayınların çok büyük gelişme kaydetmesi, kendisinin ne kadar yüksek bir değerde olduğunun bir işaretidir. Sohbetlerini, Cuma günü hutbelerini hayatımın güzel anları olarak daima hatırlıyorum.

Tüm insanları en güzel şekilde kucaklayan, onlara moral veren, engin anlayışı ile gönüllerde taht kuran merhum Osman Hulûsi Efendi ile tanışmış ve kendisi ile görüşebilme şansını elde edebilmiş olmayı, Yüce Rabb`imin bir ikramı olarak kabul ediyorum. Kendisinin imzalayıp verdiği Nasihat kasidesi hayatımı düzenlememde çok büyük yol gösterici olmuştur. Attığı hizmet adımlarının dalga dalga büyüyerek devam etmesi toplumumuz için bir şanstır.

Yüce Rabb`im, sırrını yüceltsin. Maneviyatından nasiplenmemizi sağlasın. Hürmetlerimle..."

21.05.2012 Necdet Kırceylan 1985-1990 yılları TZDK Bölge Müdürü / Malatya