Ömer HİDAYET


MEB´de performans değerlerimiz


Devlet memurları arasında sağlanacak eşitlik, öncelikle sabah 8, akşam 5 mesaisi diye bir teklifte bulunmuştuk. Tahminen bu uygulama, seksenli yıllarda sadece 1 yıl gibi uygulanabilmiş. Kaldırılmasının muhtemel nedeni,  öğretmenleri okulda tutacak, barındıracak, odaların yetersizliğidir. 9-10 dersin yapıldığı okullarda, 3-4 saati olan bir öğretmen nerede zaman geçirecek, bu süre içerisinde ne yapacak. Haklı bir soru, ama yersizce. Bir dönem, öğretmenler için zümre odaları düşünüldü. Oldukça isabetli düşünce idi. Uygulama imkânı olmadı. Burada yapacağımız değerlendirmeler genel olup, asla bir kurum ve kişileri küçük düşürmek, rencide etmek gibi amaç taşımamaktadır. MEB´de son yıllarda çoğumuzun hayal dahi edemeyeceği güzellikte yeniliklere imza atıldı. Akıllı tahta (Fatih) projesinden tutunda, öğrenci merkezli müfredat değişikliği, ücretsiz kitap dağıtımından tutunda özlük haklarında ki iyileştirmeler varıncaya kadar eğitim dünyasına çağ atlatan bir çalışma yapıldı. Bunları elbette takdir ve hayranlıkla takip ediyoruz. Eğitimde elbette parmakla gösterilecek, model alınacak, alkışlanacak sayısız örnekleri sıralamak mümkündür? İnanıyorum ki, yapılacak küçük küçük değişikler, bizim camiamızı harekete geçirmeye yetecektir. Tabi ki biz bu kadro ile eğitim faaliyetini sürdüreceğiz. Çalışkan, dürüst, işini adam gibi yapan hiç kimse hiçbir yerde kapı dışarı edilmez. Amaç verimliliği ve kaliteyi artırmak değil mi? Yapılacak yenilikler  ?Bana bir şey olmaz, nasıl olsa devlete kapağı attım.? felsefesini yıkmak olmalıdır.

Bizim mesleğimiz tamamen kıdem esasına dayandığı için, bu şartlarda kimsenin fazladan bir şey yapmasına gerek yok. Zira rutin işler yerine gelirse, bir yıl sonra kademe otomatik olarak sana yansır. Bu da maaşına kısmî de olsa zam demektir.  Evet, öğretmenlik diğer memurluğa benzemez. İnsan ile uğraşıyorsunuz, her zaman karışılacağınız yeni sürprizler olabilir. Size kanun, yönetmelik ve yönerge ile tanımı yapılan görevleriniz asla muğlak bırakılmamış, oldukça açık, anlaşılır ve yalın olarak bir bir sıralanmıştır. Lakin sonuçta insan ile uğraşıyorsunuz, kimin, hangi olaya ne tepki vereceğini bazen kestiremezsiniz. Ya da her an yeniliklere ve projelere açık olacaksınız, ?Bu da nereden çıktı, eski köye yeni adet mi geldi.? yollu serzenişler içinde olmayan kaç personel bulabilirsiniz?  Performansın ve iş verimliğini artırmanın, her yeniliğe açık, çalışma azmi ve gayretini her zaman kendinde bulacak kadrolara ihtiyaç olduğu gün gibi aşikârdır. Maaş karşılığı haftada 15 saat derse girerim, haftada bir de nöbet tutarım (O da dersin en çok olduğu güne konmalı ki, aradan çıksın) kolaya kaçma kurnazlığı. Bir de belirli gün ve hafta kutlarsam eh benden iyi ve çalışkan kimse yok, edası.

Bunları hakkıyla yapmak dâhi çok sorunu hâlleder. 15 saatin dışında ek ders karşılığı girdiğimiz, ücretli derslerin performans olduğunu ben yıllar sonra öğrendim. Hele hele ?Benim küçük çocuğum var, bakıcı bulamadım, ben 15 saatten fazla ders almak istemiyorum.? kolaylığı içinden çıkılmaz bir hâl aldı. Branşa 15+6=21 girilmesi gerekirken, bu istismar maaş karşılığı olan 15´e kadar inmeye başladı. İdare olarak ne yaparsan yap, öğretmen ara, kimle anlaşırsan anlaş, öğrencilerden ve velilerden gelecek şikâyetler ile boğuşmakta zaman israfı. ?Çocuklar da falana alışmıştı´ ya da ?Bizim çocuğun dersine ücretli öğretmen girecekmiş.´ yollu salvolar, sizi ve kurumunuzu, dolayısıyla eğitimi nasıl cenderelere soktuğunu bir düşünün. ?Sizin bir çocuğunuza karşılılık, burada 250-300 çocuk var.´ dersin öğretmene, gözünüzün içine bakar. Hani vatan, millet aşkı, dava şuuru ve ahlakı, atanmadan önce nerede olsa görev yaparım kahramanlığı, atandıktan sonra nasıl görev almadan sıvışır, günü mü gün ederim kurnazlığı. Bir de ?Aman hocam ülkeyi senle ben mi kurtartacağız.? yollu nemelazımcı bir anlayış. Tabi ki kimse senden vatan kurtarmanı istemiyor, adam gibi aldığını hak et, akşam başını yastığa koyduğunda huzurla uyu. Sorun burada, 657 sayılı yasaya dokunma vaktinin çoktan gelip de geçtiğini göstermiyor mu? Ülkenin öz evlatları sadece 2 milyon memur değil, 23 milyon(özel sektör, asgari ücretli,  bağ kurlu, kayıt içi ya da kayıt dışı) çalışanı ile diğer sektörlerde istihdam edilenlerin 657 gibi haklardan yararlanma fırsatı onlar için çok mu lüks olur?

alper er
27.02.2016 18:27:25
arkadaşım! siz sırf yazmak için yazmışınız. Gelin metem e bizimle birgün geçirin ertesi gün tekrar bu yazı üzerine yazın ve düşünün.Eğer biz yanılıyorsak eyvallah.