Ömer HİDAYET


Meb 2023 eğitim vizyonu ne getirecek?


        

        24 Haziran Cumhurbaşkanlığı Hükümet sisteminin bir dinamaği ve gereği olarak,eğitimde yeniden yapılanma sağlandı. Bugüne kadar ekonomiden sağlığa, dış politikadan ulaşıma hayalimizin ötesinde mükemmmel işler başarıldı. Cumbarbaşkanımızın sık sık vurguladığı gibi, kültür ve eğitim bu sırada yenilikten nasibini alamayan, zayıf  tarafımız olduğu yönünde beyanatları oldu.

       Milli Eğitim Bakanımızın ismi, telaffuz edildiğinde hemen herkesin, her kesimin itirazsız üzerinde ittifak ettiği gerçeği ortaya çıktı. Neydi, Bakanımızı böylesine umudun ve heyacanın merkezine oturtan sebeb? Öncelikle Ziya Selçuk Bey, eğitimin içinden gelen, sınıf yöntemini bilen, özel eğitimin sorunlarını yaşamış, akademik mertebeleri bir bir aşmış, başarı ve memnuniyet odaklı özel müteşebbis ruhunu beraberinde taşıyan, eser vermiş, derdi ve meselesi olan bir ünvan sahibi olarak gönül dünyamıza geldi oturdu.

      Paydaşları bütün bir ülke olan bir kurumdan bahsediyoruz. Bir milyon çalışan personeli, onyedi milyon öğrencisi ve şu kadar velisi ile  bütün bir yurt sathını içine alan sorunu ile umut ve beklinti haline dönüşüyor. Beklenti bütün bir eğitim çalışanları olarak bizleri ve ülkeyi bir baştan başa sardı, sarmaladı.

      Konuşmaları gayet itidalli ve güven telkin eden, çözüm önerileri ise akıl ve vicdan ölçüsünde şekillendi. Milli Eğitimin bugüne kadar oluşmuş  sorunlarını, bütün bir fotoğraf içinde anlamaya çalışan, toparlayıcı, masanın üstündeki parçaları tek tek değilde, bütün bir şekilde düzeltme amalesine girmeliyiz diye tesbitte bulunması bile umudumuza umut kattı. Hükümet, eğitim alanında onaltı yıllık süre içinde hiçbirşey yapmadı mı? Hayır tam tersine  çok şey yapıldı, her yapılanda bize ayrı heyecan ve umut vermişti. Ama bölük pörçük oldu, bir türlü toparlayamadık.

       2023 Vizyon çalışması sanki, bugüne kadar , bir evin çatısı  akdıkça tamir edilen, balkon göçtükçe balkona payanda veren, mutfak eskidikçe orayı onardığımız eğitim binamıza,yeniden ve topyekün bir çalışma açısı çizdi. Bu vizyon , milli eğitimin meselelerini bütün bir fotoğraf içinde ele alan, tüm paydaşları işin içine katan, tüm kurum ve kuruluşların bu aşamada ne tür sorumluluk ve çözüm önerileri olacak, tabir caizse bir seferberlik havası içinde hazırlandı.

       Önce, Bakan beyden,vizyonunun açıklanacağı tarih olarak15 Ekim günü haberini aldık, sonra 23 Ekim Salı günü Beştepe Küliyesinde Cumhurbaşkanımızın teşrifiyle ve himaleriyle, büyük bir katılımla , coşkulu bir atmosferde açıklandı.

       Açıklanan  bu eğitim vizyonu bizim hangi sorunumuza  kısa,orta ve uzun vadede çözüm getirecek ? Genel hatları ile ele almaya çalışalım.

1-Sınavla öğrenci alan okulların zamanla sayıları düşürülecek, böylece  öğrenclerin ve velilerin sınav baskısını azaltacak .

2-Öğrencilerin aşırı ders yükü ve ders saatleri azaltılarak , sosyal etkinlik ve çalışmalara zaman ayırmış olacak.

3-İlkokul ve ortakullara beceri atölyeleri getirilerek, öğrencilerin kendi öz değerlerini keşfetme ve değerli olduklarının farkındalığı oluşacak.

4-İlkollarda teneffüs saatleri artılarak, oyun ve kendini ifade etme fırsatı verilecek.

5-Öğretmenlere yüksek lisans çalışması getirilerek, yeterlilikleri artırılacak, öğretmenlerin kolay para kazanma ve fazla zamanlarının olduğu fikri çürütülecektir.

6-Kodlama, teknolojik yeniliklerin günümüze uygun yeni yazılımlarla dünya ile entegre ve yarşır hale gelinecek.

7-Özellikle liselerde, ders sayısının azaltılarak, mesleki alanlara yönlendirilerek sertifika almaları sağlanacak, böylecek  üniverstie önünde aşırı yığılmanın önüne geçilmiş olacak. Okul,sanayi işbirliği bu çalışma ile değerli hale gelecek, öğrenci genç yaşta statü ve kariyer elde edecek, ?bizden adam olmaz, yada ne iş olsa yaparım abi? ironisi ortadan kalkacak.

8- İlkokul ve ortaokullarda ders saati ve süresinin azlatılarak, öğrencinin kendini ifade etme ortamları sağlanacak.

9-İlkokulda öğleye kadar ders yapılması, öğleden sonrada mahalle spor kulüplerine yönlendirilerek, zaman yönetimi, sorumluluk alma, çevre kurma, farklı kişilerle kaynaşma gibi birden fazla faydalar sağlanacaktır.

10-Okul müdürlerine, eğitim yönetiminde yüksek lisans yapma şartı getirilerek, torpil, adam kayırma, hep şu sendikanın adamları atanıyor dedikodularını ortadan kaldıracak,yıllardır  beklediğimiz ve özlediğimiz LİYAKAT böylece öne çıkacaktır.

11-Rehberlik sistemi güncellenerek, daha ilkokuldan itibaren öğrencinin yönlendirimesi sağlanacaktır.

12-Müfredatın esnek ve merkezden bağımsız hale getirilmesi, aralarında bir kilometre olmasına rağmen sorunları asla birbirine benzemeyen iki okulun kaotik yapısı ortadan kalkacaktır.

13-Öğretmellerin kendilerini geliştirmesi ve yenilemesi yolunda, seminer günleri yeniden düzenlenerek farklı eğitimlere alınması ,ayrı bir donanım ve nitelik kazanacaklardır. Böylece, gereksiz israf edilen kaynaklarımız daha verimli hale gelmiş olacaktır.

14-Ücretli öğretmenlerin durumunun iyileştirilmesi, eşit işe eşit ücret anlayışını sağlayarak toplumda adalet duygusunu güçlendirecektir.

15-Yaz tatillerinin daha esnek hale getirilerek, dünya standardı yakalanacak, böylece öğrencilerin uzun süre eğitim ve öğretim faaliyetinden kopmaması sağlanacaktır.

16-Dezavantajlı bölgelerimizde görev yapan öğretmen ve idarecilerin durumları iyileştirilecek, böylece bölgeler arası farklılık ortadan kalkmış olacaktır.

17-Kendini geliştiren, sertifika ile yenilikleri ve çalışmalarını belgeleyen öğretmenlerin özlük hakları iyileştirilecek, böylece yatan ile oturan, koşan ile yürüyen arasında ki fark ortaya çıkmış olacak.

18-İngilizce öğretmenlerine yurt dışında master yapma fırsatı verilecek, başarılı tüm öğretmenler yurt dışına gönderilerek ödüllendirilecek.

19-En önemliside Öğretmenlik Meslek Kanunu çıkartılarak, atama, tayin, terfi ve özlük hakları yeniden düzenlenerek, toplumda kaybolan mesleki itibar ve liyakat sağlanmış olacaktır.

20-Okul öncesinin zorunlu hale getirilmesi, çocuklarımızın erken yaşta sosyalleşmesinin, kimlik ve kişilik bulmasının önünü açacaktır.