Okuma gerçekte bir uzun yolculuktur; beşikle başlar, mezara kadar devam eder. Hayatın her notasında görmek mümkündür, yalnız okulla sınırlandırmak okumaya ve okurlara haksızlık yapmaktır. Fikri, düşünceyi çok boyutlu hale getirir okumak. Çok boyutluluğun ise bir hududu yoktur. Aynı zamanda Okuma iğneyle kuyu kazmaktır; kararlılık ister, sabır ister, özveri ister, dikkat ister, uyanıklılık ister, ciddiyet ister. Okuma bir arayıştır, hikmeti, hakikati, kimliği, karekteri, sevgiyi, doğruyu, güzeli, kaliteyi, iyiyi bir arayış. Her arayış İnsanın kendini, sırrını, kendi iç dünyasında bulma, görme, tanıma ve anlama arayışıdır. Bulursunuz, bulunur, bulurlar deryalar içre inciyi, Yürekler içre şefkati, Karanlıklar içerisinde ki aydınlığı, Kendi içerisindeki kendini, Kainattaki sırları ve izi... Arayışlar başlar, gönül huzuruna koşulur mutlu sona okumanın incelikleri ile yürünür. Umut ve heyecan, okumanın ayrılmaz iki vasfıdır. Yürekte ayrı bir hale oluşturur okumak, aslında sevdanın adıdır, aşkın adıdır okumak.
Okumanın İnsana kazandırdıkları saymakla bitmez, yaşınız ne olursa olsun sizi hayatta tutar. Okuyarak olayların ve gelişmelerin iç yüzünü öğrenen bir kişi, öncelikle kendine olan güvenini artırır. Bu ise aynı zamanda düşünce ufkunu geliştirip, geniş bir görüş açısı sağlayarak, olayları inceleme yeteneği kazandırır. Dünya üzre bir dünyaya ermenin keyfi yakalanır, tecrübelerin ve sırların satırlar arasında ki gizemine yolculuk yapılır. Bitmek bilmeyen bir yolculuk. Ayrıca okuyan kişiler çok okumanın beraberinde getirdiği zengin kelime dağarcığına sahip oldukları için, hikmetli ve etkileyici konuşarak hitap ettikleri insanları etki altına alırlar. Bu etki ise insanlarla ilişkileri güçlendirmekte, kişiye daha sosyal bir karakter kazandırmaktadır. Dahası, geniş kelime dağarcığı, insanın daha fazla kavramla düşünebilmesini de sağlar. Yani düşünce kapasitesini ve kültür düzeyini artırır. İnsanın ufku, düşüncesi, idraki genişledikçe kendi varlığının mikro birimde acziyetine şahitlik yapar.
Sosyal hayata, gündelik işlerimize döndüğümüzde, zaman çarkının her şeyi öğüttüğü bir dilimde, boş zamanları çok iyi değerlendirmek gerekir. Çoğu zaman hiçbir yararlı bilgi aktarmayan televizyon, internet oyunları, şans oyunları karşısında geçirmek yerine kitap okuyarak değerlendirmek gerekmez mi? Tabii ki gerekir, bu tartışılmaz bir gerçektir. Okuyarak edinilen bilgi ve kültür her yönüyle olağanüstülüktür. Hiçbir bahayla ölçülemez. Kıymeti sınırsızdır. Kalıcı olmanın sırrı; ilim , irfan ve bilmekten geçer. Tüm bu özellikler, kişilerin öncelikle kendileri için okumaları gerektiğinin çok önemli bir göstergesidir. Genellikle iş sonrası evde televizyon karşısında amaçsızca, kanal kanal dolaşarak boşa geçirilen zamanlar,internette dolaşmalar, kitap okuyarak geçirilebilecek en verimli zamanlardır. Bunun yanı sıra otobüs, tren, taksi ve uçak gibi ulaşım araçlarında seyahat ederken zorunlu olarak geçen boş zamanlar da kitap okuyarak değerlendirilebilir. Özellikle bekleme yapılan yerlerde kitap okumak, geçirilen zamanı hem zevkli hale getirecek hem de kişinin yeni bir şey daha öğrenmesine vesile olacaktır. Öyleki hayatımıza anlam kazandıracak farklı dünya ve kimlikleri tanımamıza fırsat verecektir.
Okuma alışkanlığında özellikle dikkat edilmesi gereken bir nokta, okunacak kitabın seçilmesinde özen gösterilmesidir. Bir yıl içerisinde basılan binlerce kitabın arasında elbette faydalı eserlerin yanı sıra kitap olarak değerlendirilemeyecek yayınlar da vardır. Tüm bu kitapların arasında okunacak doğru kitapları seçmek ise ancak kişileri doğru yönlendirmek ile mümkündür. Öncelikle okunacak eserlerin okuyacak kişiye heyecan vermesi , kişinin kitabı zevk alarak okuması, kültürel olarak kendini geliştirmesi, zihinsel ve psikolojik olarak rahatlaması çok önemlidir. Çünkü aksi özelliklere sahip kitaplar, kişileri şüpheci ve ümitsiz bir ruh haline sürükler. Karanlık ve iç karartıcı konuların anlatıldığı kitaplardan ise kaçınmak gerekir. Okuyan kişinin gelişmesinde faydalı olacak içeriklere sahip kitaplar, aynı zamanda kişileri vesveseden uzak tutar ve ümitsizliğe düşürmez. Puslu olmayan bir zihne sahip olacakları için de doğru ile yanlışı çok daha kolay ve hızlı şekilde ayırt edebilirler. Ayrıca hikmetli, kolay anlaşılır ve samimi üsluptaki kitaplar, okuyan kişilerde çok daha hızlı etki uyandırır. Bu da her okuyan kişinin bilgileri kolay anlamasını ve öğrendiklerinin aklında, ruhunda ve gönlünde kalmasını sağlar. Kitap öyledir ki ; bir dünya, bir insan, bir ufuk, bir derya, bir zirve hatta kainat´ı temsil ettiği için çok titiz ve dikkatli seçmek ve bir o kadar da itina ile okumak gereklidir. Kitap okumanın önemini ve ciddiyetini iyi kavramak gerekir. Tüm başarılı insanların çok iyi bir okuyucu ve dinleyici olduklarının farkına varmak ise okumanın verdiği hazla eş değerdir. Bu hazza erişebilmek için iyi bir okuma alışkanlığı kazanmak gerekir.
Okumanın lezzetini yaşamamız temennisiyle?
