Cemil Gülseren


Geldi Geçti Gitti


Bir anlık acılar vardır, bir anlık olaylar. Sorulduğunda ?Geldi geçti? işte deriz. Keşke hep böyle diyebilsek. Desek de demesek de onlar da gelip geçecek. Hüküm Allah´ın; ?Her can ölümü tadacak.? 22 Mayıs 2017 tarihinde rahmetli olan babam için taziyeye gelenlerden bir dost söylemişti, Ölmemek için doğmamak gerek. Geçitleri kolay geçenlerden eyle bizi Ya Rabbi. Hulûsi Efendi Hazretlerinin dediği gibi : ?Bir gün gelir bu hayat-ı âlem hayâl olur.? Biz de hayıflanıp dururuz böyle?

Gelip geçenden sonra   /   Konup göçenden sonra

Dünyası güzel olmuş   /   Vakit geçenden sonra.

Kayıtsız ve kaygısızlara da diyeceğimiz var elbette:

İyisi mi sen devranını sür    /   Geçip gidiyor ömür

Çekip gidiyor mahalleli        /   Sen sefanı sür ey deli.

Yenikapı Mevlevihane´sinde bir mezar taşında yazılı: ?İkmâl-i enfâs-ı ma´dûde eden? Yani der ki ;  ?Sayılı nefeslerini tamamlayan.´ Ne olur? Teslim-i ruh eylemiş olur. Buradan yola çıkarak dilimize bir deyim yerleşmiştir; Gereksiz yere çok konuşan için ne deriz boşuna nefesini tüketme.

            Ölüm tektir gelir ve gidersin. Sana özgüdür lakin ölümler çoktur. Gidenler sevdiklerindir, komşularındır, akrabandır, arkadaşlarındır. Gideni de görürüsün, arkasından da gidersin. Sen gittin ya. Boş ver, geridekileri düşünme. Ne halleri varsa görsünler. Nasıl olsa eninde sonunda onlar da gelecek. Taziyelerde derler. ?Allah sıralı ölüm versin.? Diye. Dilek ve duadır. Lakin ?vade´ kişiseldir. Yaşa başa bakmaz. Nice sırma saçlılar, fidan boylular, ceylan gözlüler gitmişlerdir. Ağıtlar onlaradır hep.

            Hz. Süleyman Peygambere Allah tarafından ?İstersen sana ölüm vermeyeyim.? Haberi ulaşmış. Hz. Süleyman da; ?Bir danışayım hayvanlara, sorayım.? Demiş. Bütün hayvanlar, ?İyi olur.? demişler fakat kirpi itiraz etmiş. Hz. Süleyman Peygambere kirpi şöyle demiş: ?Ölmez isen, ihtiyarlarsın, gücün, kuvvetin azalır, herkese gülünç olursun. Herkes akranı ile gitmeli.? Değil mi ya?...Kirpi işte sözü de kendisi gibi dikenli ama dosdoğru. Siz olsanız ne diyebilirdiniz ki?... Ne evet diyebilirdiniz ne hayır?.Emrine şükürler olsun Allah´ım. Sen bilirsin ve sen neylersen güzel eylersin.

            Rahmetli babamın eğitimciliğini, öğretmenliğini, yazarlığını, şairliğini, gazeteciliğini, sivil toplum kuruluşlarındaki öncü ve örnek duruşlarını uzun uzun anlatacak değilim. Yine taziyeye gelen bir eğitimcinin bir tespitini de burada yazmadan geçemeyeceğim: ?Babanız 47 kitap yazmış. Bugün bir öğretmen bırakın yazmayı 47 kitap okumuş mudur?? Ben de içimden tasdik ederek ilave ettim; 47 kitap evinde var mıdır?...Rahmetli babam tam bir kitap dostu idi. Hem okurdu, hem alırdı hem biriktirir hem de yazardı. Yarım kalmış ya da yayın aşamasında olanları saymazsak yayınlanmış 47 kitabı vardı. Yazılarının sayısını ?şimdilik- veremeyeceğim. 1960´lı yıllardan beri vefatından üç yıl öncesine kadar günlük-haftalık-aylık gazete ve dergilerde yazılar yazdı. Binlerce desek yeridir.

            Kıyamet günü gelip çatsa, o büyük günün sahibi seslense ? siz de anlı şanlı, ünlü münlü, zengin fakir, genç ihtiyar, büyük küçük- olsanız ne yaparsınız? O gün size ne lâzım? Ah dünya sen gerçekten büyülüsün. Dünyadan büyük büyü, nefisten büyük büyücü var mı ki?...

Yunus´un dediği gibi oysa: ?Dünya ahiret bir adım.?

SÖZÜN ÖZÜ: Biz uzaktan gelene, yeni doğana ?gözünüz aydın´ , gitmişe ?Allah kavuştursun.´, hastaya ?geçmiş olsun´ ölene de ?Allah rahmet eylesin, başınız sağ olsun.´ Deriz. Hepsi bizim için. Bu vesileyle gerek yoğun bakım sürecinde ve gerekse vefatı sonrasında, bizzat teşrifleriyle, telefonlarıyla, mesajlarıyla ve dualarıyla bizleri yalnız bırakmayan, acılarımıza ortak olan büyüklerimize başta Es Seyyid Osman Hulûsi Efendi Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Sayın Hamid Hamideddin Ateş Hocamıza, Malatya Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Ahmet Çakır´a, Darende Belediye Başkanımız Sayın Süleyman Eser´e, Kuluncak Belediye Başkanı Sayın Mehmet Boyraz´a, Kültür Üniversitesi Rektör Yardımcısı Sayın Prof. Dr. Nihal Sarıer´e, Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Sayın Prof. Dr. Hacı Ömer Karpuz´a , İnönü Üniversitesinden kadim dostlarım Sayın Prof. Dr. Hasan Kavruk, Sayın Prof. Dr. Süleyman Çaldak, Sayın Prof. Dr. İlhan İçen´e, akrabalarımıza, gönül dostlarımıza, çalışma arkadaşlarımıza, komşularımıza, öğrencilerimize, Malatya, Darende ve Elbistan yerel basın mensuplarına, kardeşlerim ve ailem adına yürekten teşekkür ediyorum.

t nami değirmenci
31.07.2017 13:31:11
canım dayımı bir kez daha rahmetle anıyorum mekanı cennet olsun cemil abim kalemin kuvvetli olsun