Anadolu´yu mayalayan Somuncu Baba ve Hulusi Efendi gibi insanlığa yön vermiş Allah dostlarını bilen, bulan, yaşayan, öğrenen herkesin, onları anlamak ve gelecek nesillere aktarmak gibi manevi bir sorumluluğu vardır. Allah´ın lütfunu ihsan edip yaşattığı, her manevi güzelliğin bir şükrü bir de hizmeti olmalıdır. Gönülleri aydınlatan bu ışığı yaymak, bir kararmış gönlü büyüklerin gönül ateşiyle tutuşturmak bütün insanlığı aydınlatmaktır. Hepimizin bu ulvi çalışmalarda gayretleri olmalıdır. Dertlenmeliyiz, derdimiz yar olmalı, yar ile olmalıdır. Allah dostlarının sevgisi paylaşıldıkça gönüllerimizde çoğalmaktadır. Bu paylaşım için planlanan, programlanan farklı onlarca etkinliklerden biride, Somuncu Baba ve Hulusi Efendi Panelleri. Sultanbeyli´de yapılmıştı, Esenler´deki panelde de hak nasip etti bulunduk.
İstanbul Esenler Belediyesi ve Osman Hulusi Efendi Vakfı´nın ortaklaşa düzenledikleri Somuncu Baba ve Hulusi Efendi Paneli´nde salon yine dopdolu, gönül ikliminin sıcaklığı panele gelen misafirleri yine sarmış sarmalamış, bir doyulmaz güzellik, hakkı arayanlar bu yar yolunda yine buluşmuşlar. Geçmiş zamanda hatırlayıp, anacağımız unutulmaz saatler, Esenler Belediye Başkanı Sayın M. Tevfik GÖKSU Bey´in katılımcılara yaptığı selamlama konuşması, çok önemli tespitleri var. Gönülden teşekkür ediyorum. İrticalen yaptığı konuşmasında samimi, içten hitabıyla gönüllerimizi aldı. Fatih Sultan Muhammet Han´ın iki nasihati ve vasiyetiyle başladı söze. ?Anadolu´yu mayalayan, gösterilmeyen, görünmeyen kahramanları görünür hale getirme, Esenler´de insanımızla buluşturmak. Şehri imar ederken, ahaliyi abad etmek istiyoruz. Bu salonların, bu meydanların, bu şehirlerin, bu toprakların şerefi bu gönül sultanlarımızı misafir ettiğimiz ölçüde şereflenir. Yeryüzünü imar eden de insandır. Yeryüzünü ifsat eden de. İnsanlığın imarı gönüllerin imarıyla mümkündür, gönüllerin imarı da ancak gönül sultanlarının varlığıyla mümkündür. Bizler bu gönül sultanlarını insanlığa tanıtmakla en hayırlı hizmeti yapmış oluruz? diyordu. Bir şehri eminden bu sözleri duymak çok manidardı, ne hoştu, bu millet çok özlemişti şükrettim Rabbime bir sonraki panel İstanbul´un başak bir ilçesi Fatih´te yapılacak, selam olsun katılımcılara emeği geçenlere.
İstanbul Esenler´e, panelinin yapılacağı salona öğlene yakındı gittik. Salonu, çalışmaları o heyecanı görmek istedim, takım elbiseli yirmiye yakın pırıl pırıl genç, panelde açılacak Hattat Muhammet Mağ tarafından hazırlanan Divân-ı Hulûsi-i Dârendevî´den Hüsn-i Hat Sergisi´ni düzenliyor. Fotoğraf Sanatçısı Cemil Şahin´in çekmiş olduğu Darende fotoğraflarını aralara serpiştiriyorlardı, Nasihat Yayınları standı çoktan hazırlanmıştı. Heyecanlar dorukta, Halka hizmetle Hakka hizmet ediyorlardı. Ne mutlu onlara, yolları ?sırât-ı müstakîm? yolu.
Esenlerdeki kültür merkezi sabahtan akşama kıpır kıpır, küçüklü büyüklü etkinlikler peş peşe, salonlarında çocuklar, gençler, kadınlar farklı kazanımlar peşindeler. Bir salonda çocukların üflemeye çalıştıkları ney sesleri, bir diğer salonda ebru kursu, elinde resim dosyalarıyla girip çıkanlar ve onlarca farklı etkinlik yürütülmekte. Müdür Beyin misafiriyiz, yoğun bir çalışma trafiği var. Kitapçık haline getirilmiş, kültür merkezinin yıllık programını inceliyorum. Yıllık binin üzerinde etkinlik planlanmış, bir gün öncesinde dört etkinlik yapılmış, her zamanki gibi yine gönlümüz Darende´mize aktı. Hani ?olmayasın beş beldenin birinden? ünlemli söyleminin gerçek manasıyla öğündüğümüz, medreselerle dolu, okumuşu, yazmışı, düşünürü çok beldemiz, bu gün de bu olmalı. Böylesine etkin bir kültür merkezini hayal ettim. Toplumsal kalkınmada kültürel gelişimin öncelikli olduğunu göz ardı etmemek gerekli. Bunda yerel yönetimlerin sorumlulukları büyüktür. Yaygın eğitimi yalnız milli eğitim bakanlığından beklemek hayalcilik olur. Önceliğimiz insana yatırım ise, bunun önceliği eğitim olmalıdır. İletişimi iyi, gelişmelere açık, değerlendirme yapabilen, bir toplum yetiştirmek istiyorsak her bireyi içine alan devamlılığı olacak bir yaygın eğitim planlamasının yapılması zorunludur. Darende´mizin donanımlı bir kültür merkezleri ihtiyacı vardır ve elzemdir, artık küçülen dünyada dostu düşman, düşmanı dost gösteren yazılı ve görsel basındaki, algı operasyonlarıyla toplumu yanlış yönlendiren bir savaşın ortasındayız, insanımızın ufkunu açmak zorundayız.
