Cemil Gülseren


Atalar Söylemiş


Dede Korkut dilince görelim ?Atalar´ ne söylemiş: Elden gelen öğün olmaz; olsa da vaktinde gelmez. ?Kuyma suynan değirmen dönmez.´ ?Taşıma suyunan´ diyen de var. Var ya bu kötü komşular-var mı var-adamı hiç yoktan hacet sahibi yaparlar. Komşu ihtiyacınız olanı size ödünç vermezse siz de gider o kızgınlıkla onu satın alırsınız. Ey Avrupa sen şimdi silah verme. Gün gelir iş başa düşer. Düşsün de. Kendi silahımızı yapar olduk mu olduk. Eksiklerimizi de bu krizle tamamlarız. Terör yanlısı-destekçisi Avrupa´nın ambargosu hayırlara vesile olabilir. Şimdi üşengeçliğin zamanı değil. Onlarca yıl dışa bağımlı kaldık. Uslanmadık mı? O zaman bu ayıp da bize yetsin. Sıkıntılar, sıkmalar, dayatmalar bize ters tepki yapmalı. Bizi daha da hırslandırmalı. Devlet büyüklerimizin ifade ettikleri gibi bu millet yalvarmaz, yakarmaz. Oturur yapar. Yapmak zorundadır.

Yüzlerce yıldır Türklere Anadolu´da sanki ?her şey´ günahmış gibi sunulmuş. ?Her şey´ den maksat çiftçilik, hayvancılık ve de askerlik dışında her şey. Toprakla uğraş, hayvan güt bir de savaşa katıl. Madencilik, sanayi, kuyumculuk, demircilik, ticaret vb. bir çok iş kolu çoğunlukla Türklerin dışındaki teba´ya  yakıştırılmış. Bu yüzyıldaki birikim, beceri ve başarıları hâlen sürmekte. Boşuna değil. Herkes gördüğünü devam ettirmiş. Türkler hep uzakta tutulmuş.  1980 senesinde Bolu´ya edebiyat öğretmeni olarak atandığımda Ankara´dan Bolu´ya birlikte gittiğimiz ve aynı zamanda ilk ev sahibim rahmetli İhsan Pulatlı ( O vakit Muharip Gaziler Derneği Bolu Şb. Bşk. İdi.)´dan bizzat dinlemiştim: ?Ben Bolu´nun ilk Türk terzisiyim. Yabancılardan (Gayri müslim demek istiyordu.) öğrendim. İlk planda öğretmek istemediler ama ben bir şekilde bu mesleği onlardan kapmıştım.? Anadolu´nun hangi iline, ilçesine giderseniz gidin durum bundan farklı değildir.

Dikkat edin çiftçilik, hayvancılık ve de askerlik Türklerin işi olsun. Akçeli işler ellerin. Son yıllarda çiftçilik ve hayvancılık da dolaylı olarak bitirilmek istenmektedir. Bunlar dahi çok görülür olmuştur. Demek isterler ki hep bize bakın, bizi besleyin. Biz verelim. Siz ekmeyin. Biz size satarız. Hem siz ucuza mal edemiyorsunuz. Sonra dışa bağlı ekonomi, GDO´lu ürünler, hibrit tohumlar. Dolaylı derken bir tarafta sanayi toplumu olduk, oluyoruz diye sevindirik olmuyor muyuz? Evet tarıma elverişli arazilere uydu kentler, siteler, Toki´ler derken ekilecek alanlarımız da haliyle giderek azalmış olmuyor mu? Oldu bile. Buğdayda, pirinçte ve daha bir çok kalemde dışarıya bakıyoruz. En basiti et yetmiyor et. İthal et gele de etimiz ucuzlaya diye etmediğimiz kalmıyor. Cayır cayır et ithal ediyoruz. Şeker de cabası. Koş Mehmedim koş. Mehmetçik yetiş. Yetiş Allahım Mehmetçiğin imdadına sen yetiş. Ataların bütün sözlerini sıralasak ne olacak tutmadıktan sonra. Tam yeri gelmişken uygun düşenleri sıralayalım da önümüze bakalım, işimize bakalım diyelim. Buyurun: El elin eşeğini ıslık çığıra çığıra arar. Tırnağın varsa başını kaşı. BILDIR ÖLMÜŞ BİR EŞEK GELİN BU YIL AĞLAŞAK. Dememek için bizim bize yetmemiz şart. Hele de bu ?el´ ?Batı´ ise yoğurdu bile üflememiz gerekiyor. Lafla ne torba dolar, ne de peynir gemisi yürür. Bir gün gelecek kapımıza dayanacaklar. Onlar yalvar yakar olacaklar. O bir gün gelecek. Batı zaten batıyor içten içe.

 Uysa da uymasa da ben buraya uygun gördüm şu hazır cevabı: Kendini ?bir şey? sanan lafını bilmezin biri yolda eşeğine ot yüklemiş bir köylüsüne rastlar. ( Münasebetsizlik edecek ya alay olsun diye sorar)

 ?Bu ot ikinize de yetecek mi?

Hazırcevap köylü cevabı yapıştırır:

 - Bizim malımız bereketlidir. Üçümüze de yeter. Böyle ( Bizim sözde Avrupalı) densizlere ne dense yeridir. İşte böyle denir.

Sıcaklarda gelip soğuklarda giden leyleğe demediğini bırakmamış insanımız: Sivas´ta söylenirmiş: ?Leylek benim neden komşum  /  Yazın gelir, gider güzün  /                  Karga benim her dem komşum  /  Yaz da burada, kış da burada.

Atalarımız demiş: Komşudan gelenle doyulmaz. Eninde sonunda bu toprakların, bu vatanın kıymeti bilinecek bilinmesine de geç kalmasak. Nice gelmez denilenler geldi; nice olmaz denilenler oldu bile. Demem o ki; GELMEZ DENİLENLER GİTTİ BİLE. BU DA GEÇER YÂ- HÛ. Hattını hatırladınız mı?

Nermin Yılmaz
31.12.2016 20:23:21
Cemil hocam her zamanki gibi Birkaç kitapta anlatılanilecek konuları bir yazınızla anlatıyorsunuz.kaleminize yüreğinize sağlık .Atalarımızın herbiri altın değerinde olan sözleriyle süslediğiniz bu kıymetli yazınızı su gibi okudum .Aslında duygularımı sizin gibi bir üstadın karşısında İfade etmekte zorlanıyorum Sağlıklı mutlu yıllar diliyorum

LEYLA ATÇEKEN
20.01.2017 13:47:14
Emekli olup ne iş yapsak diye düşünmeye gerek yok kendi toprağımızda kendi yiyeceğimizi yetiştirelim en iyisi.Etimizi,sütümüzü,yumurtayı en doğalından tüketelim.Yetişeni yer,artanı karınca kararınca satarız.Ciddi ciddi düşündüğüm bu fikri yazınızdan sonra uygulama kararı almak en akıllıcası olacak heralde hocam.Sağlıcakla kalın,hürmetler...