Cemil Gülseren


Var mısın, yok musun?


Ey Başkan Adayım,

Sen, şimdi adaysın. Şehrini yönetmeye hazır mısın?

  “Herhalde hazırım” deme.  “Elbette hazırım” diyeceksin.

O halde ben de okuyucularımın, kamuoyunun ve halkımın bana verdiği yetkiye dayanarak soruyorum:

 “Yaptığın her şey kullara yaraşır şekilde olacak. Öyle değil mi?”

    -Allah’ı gücendirecek bir şeye elini uzatmayacaksın. Söz mü?

-Değerinin, talep ettiğinin, yöneldiğinin, hizmet isteğinin farkındasın değil mi?

Halkın sende aradığı şeyi biliyorsun değil mi? Soruları şimdi biraz daha kısa kısa sorayım. Kızmıyorsun değil mi? Öfke yok. Tamam mı? Sana oy vermeyene gücenmek yok. Anlaştık değil mi? Tarih, sosyoloji, psikoloji okudun değil mi? Katlanmaya hazırsın, suçlanmaya hazırsın. Hoş görmeye hazırsın. Genişsin, uysalsın. Acizlere hazırsın, yanılabilirsin ama adilsin. Haksızlığa karşısın. Öyleyse Allah yar ve yardımcındır. Bunu da biliyorsun. Halk arkanda, devlet yanında tamam. Çatışmaya, gerginliğe sebebiyet vermeye, germeye yanaşmıyorsun. Bu çok daha güzel. Senden küfür, kötü söz duymayız değil mi? Bölmek yok, bölücülük asla. Sen halkın içinden geldin. Bütünü temsil ediyorsun. İnsanlığa hizmetkârsın.

Gayret senden Tevfik Allah’tan biliyorsun değil mi?

-Sabırlısın, eringen değilsin öyle mi?

Elin açık, gönlün açık, kapın da açık herkese, değil mi?

Bilgiye, bilgine değer verirsin; cahile yol gösterirsin değil mi?

Hatasız Allah’tır bilirsin. Kul da yapınca itiraf eder bunu da iyi bilirsin.

Büyüğü dinlersin, küçüğü seversin, yaşlıyı kollarsın, fakiri gözetirsin. İnsanlara güvenirsin. Biz de sana güvendik. İnsanlar seninle olunca mutlu oluyorlar değil mi? Mesele yok o zaman.

-Çalışmaktan yorulmazsın değil mi?

Hizmet edenlerle gurur duyarsın, çünkü sen rehbersin; bilmezsen de sormasını bilirsin.

Nereden öğreneceğini de bilirsin. Gurur sana yaklaşmaz. Onu dahi bilirsin. Sadece kendini düşünmezsin değil mi Başkanım? Lütfen dürüst olun Allah aşkına,  doğruyu, yalnızca doğruyu,  söyleyin.

-Verdiğiniz sözleri tutacak mısınız?

Sana itibar edenleri utandırmazsın değil mi?

Kimsenin hakkını yemezsin, kimsenin hakkını da yedirmezsin değil mi?

İnanalım mı sana? Güvenebilir miyiz sana?

Niyetin bozuk değil, adam gibi başkanlık yapacaksın değil mi?

Biz biliyoruz ki “Akılsız başa, söz; tatsız aşa, tuz, kâr etmezmiş”

 Siz söyleyin akıllı bir başkan olup iki dünyanı da berbat etmezsin değil mi?

Yine biz iyi biliyoruz ki “ Kork Allah’tan korkmayandan” derler büyüklerimiz.

  SORUYORUM  o halde. Hazır mısınız? :“-Siz Allah’tan korkar mısınız?”

-       Öyleyse var mısın, yok musun?

*     *    *

Adam olanda yalan olmaz.

Sözü ve işi uygun olur.

Adam olan dürüst olur.

 Zorda da kalsa darda da kalsa…

Ey güzel insanlar, başkanını, meclis üyelerini, muhtarını seçecek güzel vatandaşlar, iyi düşün, güzel hisset. Vicdanına danış.

Artık tabular yıkıldı. Değişken adaylar, kırılgan adaylar, sevinenler, üzülenler, geldiler sizden oy istediler. İnatlar kırılmıştır, bağnazlık bayağı azalmıştır.

“Halk ne der” diye elbette merak edenler de var. Şimdi söz sende. De diyeceğini. Ondan sonra konuşma. Bekle bakalım. Yukarısı, aşağısı,  taban tavan derken sağlı sollu baskılar, açılımlar, yardımlar, nihayet sandık (oy kutunuz)  önünüzde. SORUYORUM:

-İyiyi, doğruyu, dürüstü, Allah’tan korkanı adaletten sapmayanı seçmeye var mısın, yok musun? Oy sandığına gidiyorsun ve seçiyorsun. Sen… Sen seçiyorsun. Hadi hayırlısı olsun…
Adem AYDINER
23.03.2019 00:37:27
Teşekkürler......