M. Nazmi Değirmenci


Ufuk açmak


Ramazan ayında her yıl olduğu gibi bu yılda Somuncu Baba Külliyesi dolup taştı, her gün külliye avlusunda binlerce kişi Somuncu Baba ve Hulusi Efendi’nin iftar sofrasından nasiplendi. Televizyon kanalları çekim yapıp ‘Ramazan Özel Programı’ olarak iftar vakti naklen veya paket programlar yayınladı. Bazıları “Bir ramazan boyu iftar programlarını burada yapalım” diyordu. Programlar başladığı gibi bir çırpıda bitiyor, sunucular, konuşmacılar konuşmak istediklerinin çoğunu söyleyememiş, zaman bitmiş oluyordu. Manevi havasıyla her gönüle kucak açan bu güzel Somuncu Baba diyarında, ilahiler, Hulusi Efendi’nin hayatından kesitler, gönül dostlarının dilinden anlatılıyor, programlar bir çırpıda bitip gönüllerde tadı kalıyordu.

Bir iftar sonrası Somuncu Baba Külliyesindeki tv programını çeken iki kameraman arkadaşı arabama aldım, Malatya’ya getirdim. Yolda hep anlattılar, dinledim konuşma fırsatım olmadı, konuşmama fırsat vermediler, o güne kadar gelmemişler Darende’ye, tanımamışlar Somuncu Baba’yı Hulusi Efendi’yi. Bu gün o kadar kolay kendi akışında mutlu bir program oldu ki sunucular, konuşmacılar Somuncu Baba’yı Hulusi Efendi’yi anlatırken, kameramanlar programı çekerken “Hiçbir bıkkınlık usanma sıkıntı gelmedi bize, pür dikkat dinledik” diyorlardı, bu hal yayınlanan programın güzelliğinden olsa gerek. Sadelik ve akıcılığından gönüllere yansımasından bahsediyor, “burası başka” diyorlardı. Evet, görünen buraları böyle düşünememişler, böyle de hayal etmemişlerdi. Hayranlıkları biraz da bundan geliyordu, bu konuda ufukları açılmıştı. Çok mutlu döndüklerini gördüm. Artık gidecekleri her manevi makamlarda bu hizmeti bu havayı arayacaklardı. İşte Somuncu Baba Külliyesi yeni ek cami,  müştemilat ve sunulan hizmet, görenleri hayrete düşürecek kadar etkiliyor. Her ziyaretçi, misafir hayranlık içinde övgü dolu sözlerle memnuniyetlerini ifade ediyor. Bunu yaparken duygularında ortak bir tanımlama var ki oda ufuk açmak. 

“Hulusi Efendi Vakfı, örnek eserler ve örnek hizmet yapmakta, bu hizmetlerin bir başka önemli boyutu var ki bu bireyin dolayısıyla toplumun ufkunu açıyor diyordu Malatya Valimiz Sayın Vasip Şahin.

Örnek olmak, ufuk açmak gerçekten çok önemli bir hizmet. Aslında yazmak, yazmamak arasında gönlüm gidip geldi ama bir hizmet olur, bir yetkili okur, duyar, el atar düşüncesiyle üzüldüğüm bu gözlemimi aktarmak istiyorum. Ağustos ayının ikinci haftası yolumuz Konya’ya düştü. Mevlana Hazretlerini ziyaret etmek üzere türbe ve müzeye gittik. Bizim gibi muhabbetle gelen yüze yakın ziyaretçi bekliyordu aralarında Japon, Rus, İngiliz ve Araplar da vardı. Ancak saat 09.00 da içeri alındık, yeni çalışmalar var, türbe ve caminin bir bölümü kapalı restorasyon yapılıyor, türbe ziyareti sonrasında müze bölümünde Mevlevi adabını anlatan küçük odacıkları gezdim, bahçedeki gülleri kokladım, uzaktan gelen ney sesini dinledim. Güzel bir ziyaretti fakat müştemilata uğradığımda çok üzüldüm, mübalağa etmiyorum 10-15 yıl önceki yollarda şehirler arası otobüslerin durduğu mekanlardaki tuvaletler gibi kırık kapılar, bozuk musluklarla, içler acısı, hijyenik olmayan bir ortamda hizmet veren birkaç tuvalet, yakışmamıştı. İşte ufuk açmayı orada biraz daha net gözlemledim. Mevlana Müzesi ve Türbesine hizmet veren sorumlu arkadaşlara, Darende’yi Somuncu Baba Külliyesini gezdirmek gereklidir diye düşünüyorum.

Geçen gün de ülkemizde ulusal yayın yapan gazetelerin ekonomi yazarları gelmişti. Hürriyet’ten Gila Benmayor, Sabah’tan Şelale Kadak, Radikal’den Müge Akgün, Zaman’dan Günseli Ocakoğlu ve Vatan’dan Elif Ergu Demiral Malatya’ya geldi, gezdi ve izlenimlerini yazdı. Yazılarında öne çıkanlara baktığımızda Şelale Kadak “Darende ye Özel Alkış” şeklindeki başlıkla görüşlerini paylaştı. Somuncu Baba’dan, Günpınar Şelalesi’nden övgüyle bahsetmiş ve yazıda birde ayrıntı vermişti, “Somuncu Baba külliyesi müştemilatındaki tuvaletlerin temizliği ve şıklığına hayran kaldık. Beş yıldızlı otellerde böylesine temiz ve zarif tuvaletler görmedik” demiş. Gila Benmayor ise “2012 yılında 300 milyon dolarlık kayısı ihracatı yapan Malatya’nın tek hazinesi kaysı değil” diyerek ilin sahip olduğu diğer değerleri sıralarken, doğa, tarih ve kültür turizmine dikkat çekmiş. Bunda Darende’nin katkısı büyük.

Malatya’daki bir üst düzey yönetici kendisini ziyarete gelen bu ekonomi yazarlarının Darende’den çok övgüyle bahsettiklerini anlattı. Şelaleden Zaviyeden Somuncu Baba’dan çok etkilenmişler, ek caminin zarafetinden sadeliğinden bahsedip mimarını sormuşlar, geçte olsa  şöyle bir önerileri olmuş, “Sayın Başbakan  İstanbul  Çamlıca’da yapılacak olan camiinin projesini bu mimara da çizdirseydi” demişler.

Divanı Hulusi Darendevi de Osman Hulusi Efendi şöyle der

“Akıl bir müddeidir ki, erişmez aşka idraki”

Bu hizmetleri akılla değerlendirmek hayali olur. Unutulmamalıdır ki bütün güzelliklerin ortasındaki temel unsur ‘Aşk’tır. Darende’mizde bu güzellikleri yaşatarak ufukları açan  Hulusi Efendi Vakfı’na sonsuz teşekkürler.