İçini açmak, derdini açmak, gönlünü açmak deyimlerinde kullandığımız "açılmak" tan söz ediyorum. Diğer türlü açılmalar, saçılmalardan bahse lüzum yok. Yeterince açıklar zaten. Hatta fazlasıyla. Kanıksattılar ya siz ona bakın. Açık saçıklık da normal görülür oldu işte. Sıra örtünün normal algılanmasına kaldı. Siyasetin bozduğu bu süreci galiba yine siyaset düzeltecek gibi görünüyor. Hep beraber izliyoruz, neticelerini de yine hep beraber alacağız. Bekleyelim bakalım. Nelere alışmadık biz bu ülkede. Azar azar, yavaş yavaş ama mutlaka alışıyoruz sonuçta.
Hani derdimi açacaktım güya. İçimi dökecektim, gönlümü dile getirecektim. Yalan kim gönlünü açabilir ki? Mümkün mü? Bir kere kişi kendi derdini bile bilmez ki açsın hele de kendine.Sen iyisi mi ey gönül ya uslan, ya sus. Alacağın sadece bir us pahası. Öğüt mü ? Yiğide öğüt ne gerek. Tırnağın varsa başını kaşı. Olmadı sav gitsin. Yüz vermediğin dostların savuştuğu gibi. Sonra da yalnızlığına yan. İçini işinle eğle olsun bitsin. Unut gitsin. Boş ver elin demişi, pazarın yemişi tükenmez. Aldırırsan derttir, üstlenirsen yüktür.
Bildik bir beyti yeniden yazarak derdimin gözesini ifşa edeyim istedim:
"Her âkile bir dert bu âlemde mukarrer
Rahat yaşamış var mı gürûh-ı ukâladan"
Dert akıllı içindir. Huydur bu, zordur bu. Geç geçebilirsen.
Kısaca aşk
Vaktiyle Aşık Veysel’e sormuşlar:
-Sizce Aşk nedir?
Aşık Veysel gülümsemiş ve şöyle demiş:
-Seversin, kavuşamazsın, aşk olur. (Bu anekdotu Mersin Deniz Ticareti Dergisinin 2006-Mart sayısında okumuştum. Necdet Canaran’ın yazılarını okur ve beğenirim. )
Aşk da dert olur sonradan işte. Ancak bu derdi derman olarak gören Fuzuli misal aşıklar da yok değil. İnsanı seversin derttir, vatanı seversin başka şeyler derler. Hiç ünlü bir ailenin, iş adamının çocuğunu haberlerde, cephede, nöbette duydunuz mu? Şehit ailelerini izleyin. Başka söze gerek yok. Malum şöhretli kimselerin çocukları da aşırı süratten dolayı meydana gelen trafik kazalarında, uyuşturucu âlemindeki iş kazalarında isimlerini duyuruyorlar. Herkesin vatan aşkından anladığı başka anlaşılan.
Kral çıplak
Bize tasdikçi, her şeye "evet" diyen lâzım. En iyi yardımcı onlar, en yalaka, en sadık, en güvenilir danışmanlar da onlardır. Bu hay haycı takım aslında yönetenleri, liderlik sevdalısı ve yeteneği varsa bilhassa onları en çok yanıltırlar. Hatalara sevk ettiklerinin farkındaymış değilmiş önemli değil onlar için. Nasılsa sonucuna yukarısı katlanacak ya. Bu güruh asla "KRAL ÇIPLAK" diyemez. Atalarımızın ifadesiyle doğruyu söyleseler dokuz köyden kovulacaklarını iyi bilirler.
Ey onuncu köyde oturan "ben" ve "diğerleri", Üzülmeyin her şey aslına dönecek bir gün. Herkes layığını bulacak emin olun. Fatiha suresinin bir de Türkçe mealini okuyun anlayacaksınız.
Post değiştiren kurtlar
Hem dünyada hem de Türkiye’de değişim gerçekten çok hızlı. Ayak uyduramayan arkada kalır. Herkes bunun farkında olmak zorunda. Değişiklik sade postta mı yoksa fikirde mi göreceğiz. Bıktık azınlık muamelesinden Söz milletin olsun yeter. Benim demokrasim millete rağmen olmamalı. Elbet yol açmalı ama yolda yürüyen de olmalı. Evdeki yolcu değildir. Orta halli olan ekseriyeti düşünmeyen zenginler kulübü evet kasa sizin, yasa da sizlerden yana ama gemide hepimiz varız. Batmak için bir lodos yetiyor. Marifet birlikte yaşamak. Siz her şeyi iyi bilirsiniz. Bize öyle bir yalan lazım ki hep inanalım; sevelim, sevilelim. Yarın, bir yalan mı gerçek mi görelim!
