Musa Tektaş


Hulusi Efendi’nin sağlık hizmetleri


Milliyet Gazete’sinin büyük manşeti

Hulûsi Efendi (k.s.)’nin sağlık hizmetleri

 

Bugün sizlerle paylaşacağım basın belgesi 11 Mart 1986 tarihli Milliyet Gazetesi. Allah’ın hikmetine bakın ki gazete o gün, 2 milyonluk çeki manşetinde “2 milyar” olarak okuyuculara vermiş. O zaman 2 milyar belki de Sağlık Bakanlığı’nın bütçesinden fazlaydı… Neyse büyüklerin işi de himmeti de büyük olur. Biz dönelim Hulûsi Efendi Hazretlerinin sağlık hizmetlerine…

 

SAĞLIK HİZMETLERİ

Es-Seyyid Osman Hulûsi Efendi (k.s.), hayatının her döneminde eğitim ve sağlığa çok önem vermiştir.

 

Gençlik yıllarında tifo hastalığına yakalanmış, tedavisini Sivas’taki mürşidi İsmail Hakkı Toprak Efendi (k.s.) gayretleriyle kendisi yaptırmıştır. Aslında mürşidinin bu alâkası ve geçirdiği tedavi süreci, Osmanlı’da olduğu gibi, aynı zamanda onun manevî yönden bazı merhaleleri geçmesi için de özel bir dönem olmuştur. 

 

Bir rahatsızlık vesilesiyle doktora giden bir arkadaşına, doktorun sert tavırlar göstermesi, hastalığın çok ağır olduğunu söyleyerek, çaresizlik ifadelerinde bulunmasına cevap niteliği bakımından Hulûsi Efendi Âli Paşa’nın şu şiirini okur:

 

Kalbi mecruha sakın açma tabip yâresini

Koyuver sargıda dursun açma gel yâresini

Açma gel hasta ile hastalığın arasını

Belki Allah yaratır çaresizin çâresini

 

Nâ ümid etme tabip hastayı dermânından

İhtiram üzre bulun his ile iz’ânından

Kesmez ümidin kul Rabbinin ihsânından

Belki Allah yaratır çaresizin çâresini

 

Hulûsi Efendi, nazire olarak ardından bir rubai söyler:

 

Rıfk ile nabzını tut eyle tebessümle nigâh

Bârid etvarın ile hâl-i dilin etme tebâh

Nâgehan ahî olup, vâsıl-ı dergâh-ı ilâh

Belki Allah yaratır çaresizin çâresini

Nazire-i Hulûsi

 

“Yoluna canlar kurban edilecek sevgilinin, yolunda candan kıymetli bir hediyenin olmadığını, hastaya yumuşak davranılmasını, soğuk tavırların insanları üzdüğünü, gönülden yaraladığını, dermansız dert yaratmayan Allah’tan istenirse şifa vereceğini ve bu konuda ümitsiz olunmamasını edebî bir üslupla tavsiye etmişlerdir.

 

HULÛSİ EFENDİ (K.S.)’NİN SAĞLIK HİZMETLERİ

1980’li yıllarda Darende’de bir annenin doğum esnasında, hastanenin elektriklerinin kesilmesinden dolayı müdahalenin gecikmesinden ötürü vefatı onu çok etkilemiştir. Yaşadığı ve mamur etmeye çalıştığı Darende’nin sağlık hizmetleri açısından en üst seviyeye gelmesini çok arzulamıştır. Bu gayeye matuf olarak, şahsi gayretleriyle ilçe hastanesine bir jeneratör temin edip, hastaneye bağışlamıştır.

 

“HİMMETİN SINIRI YOKTUR”

Sağlık Bakanı Mehmet Aydın zamanında Darende’nin ihtiyacı olan, Hızır Acil Servis Ambulansının alımı için, 10 Mart 1986 tarihinde zamanın Sağlık Bakanına yardım çekini takdim ederken Darende’nin sağlık sorunları dile gelmiş ve Darende’ye 200 yataklı hastane yaptırmayı vaat etmiştir. Bu vaat o tarihlerdeki ulusal basına da yansımıştır.

 

Bu günle ilgili bir hatıra şöyledir:

Darende’nin sağlık problemlerini zamanın Bakanı Mehmet Aydın’a iletmek üzere Hulûsi Efendi Hazretleri başkanlığında bir heyet teşekkül ettirilir. Milletvekilleri ve belediye başkanları randevu alırlar. Ankara’ya gidilir. Hulusi Efendi Hazretleri Ankara’da misafir olduğu evde, ertesi günü Bakan Beyin ziyaretine gidileceğini, 2 milyon liralık bir çek olsa Bakan Beye verilip, ambulans istenebileceğini ima eder. Ev sahibi esnaftır ama bütün serveti 2 milyon lira yoktur. Yine de 2 milyon liralık çeki hazırlar cebine koyar. Kendi arabasıyla Bakanlığa varılır, makama çıkmadan o esnaf ağabeyimiz, cebinden çeki çıkarır, “Efendim 2 milyonluk çek hazırladım emrinizde, istediğiniz hizmette kullanırsınız” der.

 

Hulûsi Efendi Hazretleri duygulanır. Çeki cebine koyar. Bakan Beyle görüşürken, Darende’ye bir ambulans istediğini belirtir ve 2 milyonluk çeki takdim eder. Bakan Bey, bu olay karşısında bu hareketin örnek bir hareket olduğunu, basın mensupları vasıtasıyla halkımıza duyurulması gerektiğini söyler, basın mensuplarını çağırıp, resim çektirir. Oradan ilgili yeleri arayıp, ambulansın hazırlanıp Darende’ye gönderilmesi talimatını verir.

 

Bu arada Hulûsi Efendi Hazretleri ambulans için bir şoför kadrosu ile şoför tahsis edilmesi ricasında bulunur. Bakan Bey bunu da olumlu karşılar ve gereken talimatı verir. 

 

Bu görüşmeden sonra akşam bir evde sohbet için arkadaşlar Hazretin etrafına toplanmışlardır, Hulûsi Efendi Hazretleri gün boyu yapılan faaliyetler hakkında bilgi verir ve “Bir arkadaşınız bizim Bakan Beye verdiğimiz çek verdi, ama bu kadar sermayesi yok bu parayı toparlamazsak, o arkadaşınız güç durumda kalabilir, haydin arkadaşlar bir yardım toplayalım. Ben memurum maaşımdan 50.000 lira veriyorum sizler ne veriyorsunuz” der. Kısa bir zamanda 1 milyon 700 bin lira toplanmış olur. Hulûsi Efendi Hazretleri toplanan parayı o çeki kesen arkadaşa verir, kalanı da senin hizmetin olsun, oğul memnun olduk himmetin sınırı yoktur sana himmet ettik” buyurur.

 

Yıllarca dostları, Hulûsi Efendi Hazretlerine Divan edebiyatı tarzında yazdığı şiirlerinin kitaplaştırılmasını arzu ettiklerini beyan etmişler, o ise hayatta iken şiirlerini kitap olarak yayınlamayı düşünmediğini söylemiştir.

 

Dostların ısrarı üzerine “Dîvân-ı Hulûsî-i Darendevî” (I. Baskı, İst, 1986.) adlı muhteşem eserin yayınlanmasını, Darende’ye 200 yataklı bir hastane yapılması kaydu şartıyla kabul etmiş, eserinin gelirini bu hastanenin yapılmasına bağışlamıştır. 

 

Darende’nin, gerek Malatya merkezine ve gerekse diğer komşu il merkezlerine uzak olması sebebiyle bu hastane hizmeti çok daha da önem kazanmıştır.

Dîvân’ının gelirleri Es-Seyyid Osman Hulûsi Efendi Vakfı tarafından bu amaca yönelik sarfedilmiştir.

 

HULÛSİ EFENDİ’NİN MEKTUBUNDA AMBULANS İÇİN GAYRET

Hulûsi Efendi, Darende’ye bir fabrika kazandırmak maksadıyla yurt içinde ve yurt dışında geziler yaparak hemşehriler arasındaki tesanütü temin etmek, memlekete bir hizmet sektörü kurabilmek amacıyla fabrika teşebbüsü için bir heyet halinde Almanya’ya gitmiştir. Almanya’nın Köln şehrinden oğlu Kemâl Efendi’ye hitaben bir mektup yazmıştır. Efendi Hazretleri mektubunda aile fertleri ve yakın uzak akrabalar ile dostların adlarını teker teker saymıştır.  Mektubunun transkripsiyonunu yaparak aynen aktarmaya çalışacağım.

“23.11.976 / Köln

 Nuri Aynim Kemalim.

Gözlerinizden öper, cümlenizi Allah’a emanet ederim. Burada üzerimize düşen memleket hizmetleriyle uğraşıyoruz. Bayramı evde geçirmek isterdik fakat işlerimiz ikmal olmadı yine de ümitvârız.

Valideniz, çocuklar rahatlar mı, gözlerinizden öperim. Akraba ve komşulara selam ve dualar ederim. Reis Beye, Niyazi Beye ve diğer memur arkadaşlara selamımı tebliğ et. Tayyar Efendi rahat mı, Metin imtihanı kazandı mı? Eben, teyzen, dayın çocukları nasıllar. Ahmet Efendi ve Aliye Hanıma selam ve hürmetlerimi bildir. Bedrettin Ağabeyin ve çocukları iyiler mi, rahatlar mı? Muhterem Hacı Hüsnü Dayımıza selam... Hacı Söylemez’in gösterdiği adrese mektup yaz ehvalinizi bildir. Şimdiye kadar kaydedilen ortak taahhüdü yedi milyonu geçti. On milyondan artık olmasını temine devam edeceğiz inşaallah.

Babanız Hulûsi / İmza

Not: Ambulans için de çalışıyoruz. Fakat iki işi bir arada yürütmek çok müşkül oluyor. Dr. (Doktor) Bey’in gözlerinden öperim. Birkaç cilt makbuz olsa çok iyi olacakmış, artık bakalım. Gözlerinizden öperim. Bir arzunuz var mıdır? Hacı Mustafa Kara ve Hacı Hallo Dayılara selamlar, çocukları rahatlar.”

 

DARENDE HULÛSİ EFENDİ DEVLET HASTANESİ

24 Haziran 2000 tarihinde temeli atılan hastanenin arsası, Darende Belediyesi tarafından, vakfa tahsis edilmiştir. Yine yıllar öncesinden (1986) bir gün evlatlarıyla bir yere giderken şimdiki hastanenin yapıldığı yerde arabayı durdurup o tepeyi gezen Hulûsi Efendi Hazretleri şöyle buyurmuştur:

 

“Bu tepeye bir hastane yaptıracağız inşallah. Halkımız istifade edecek. Etrafında gül bahçeleri olacak, insanlar hem tedavi olacak, hem gönül huzuruna kavuşacak. Böylece burası bedenler ve ruhlar için bir şifa yurdu olan hastane olacak.”

 

Aradan yıllar geçmiş, hastane arsası temin edilmiş, Vakıf Mütevelli Heyet Başkanı H. Hamidettin Ateş Efendi’nin Sağlık Bakanlığı nezdindeki girişimleri ve gayretleri neticesinde inşaatına başlanmıştır.

 

Vakıf Başkanı H. Hamidettin Ateş, bir konuşmasındaki: “Babamız Es-Seyyid Osman Hulûsi Efendi’nin bütün arzularını gerçekleştirmek için 1990 yılından itibaren şevk ve gayretle çalışıyoruz. Arzulamış olduğu çok büyük hizmetler birer birer gerçekleştirilmiştir. Hastane için de gerekli çalışmalar başlatılmıştır, ilgili kuruluşlarında görüşleri alınarak Hulûsi Efendi’nin bu arzusunun da hayata geçirilmesi için çalışmalarımız proje safhasından tatbiki konuma geçirilmesi ve Darende’nin kalkındırılması için her türlü çabayı sarfedeceğiz” sözleri hastane inşaatının zamanında tamamlanacağının işareti kabul edilmiştir.

 

Darende Hulûsi Efendi Devlet Hastanesinin inşaatının tamamı Es-Seyyid Osman Hulûsi Efendi Vakfı tarafından yaptırıldıktan sonra, Sağlık Bakanlığı ile yapılan protokolle bakanlığa devredilmiş, ikmal ve teçhizatı bakanlıkça karşılandıktan sonra 2006 yılının Kasım ayında hizmete açılmıştır. Hastanenin tefrişatı noktasında vakfın teşvikiyle, hayırsever vatandaşlarımız her yönden hastaneye destek vermiş, vermeye de devam etmektedir.

 

Yalnızca Darende’nin değil, bölgedeki bütün insanlara sağlık hizmeti veren, 15 bin 400 metrekare kapalı alanı bulunan tam teşekküllü, 5 katlı hastane, müştemilatı ile tam donanımlı bir sağlık kurumu olarak hizmet vermektedir.

 

Yıllarca Hulûsi Efendi, insanların dertlerine derman olmuş, onların acılarını, ıstıraplarını, sıkıntılarını gidermiştir. Bir şifa yurdu olarak onun civarında şimdi onun adını taşıyan hastane insanlara şifa dağıtıyor.

 

2000 yılında Vakıf Mütevelli Heyet Başkanı H. Hamidettin Ateş Efendi’nin Sağlık Bakanı Osman Durmuş’la olan diyaloğunu naklederek yazımızı bağlayalım:

 

Sağlık Bakanı Osman Durmuş Beyle görüşmesinde H. Hamiddettin Efendi hastane projesinin 200 yataklı olarak tasarlanmasını talep eder. Bakan Bey, bir ilçe için 200 yataklı hastanenin çok büyük olduğunu, gerekli olup olmadığını sorar. Kendi kanaatince 50 yataklı bir projenin yeterli olacağını söyler ve ekler. “200 yataklı olması şartı nereden çıktı hocam niçin ısrara ediyorsunuz” der. H. Hamiddetin Ateş Efendi “200 yataklı olması konusundaki ısrarımız Hulûsi Efendi Hazretlerinin arzusu ve vasiyetidir. Onların sözü tahakkuk eder. Siz projeye onay verin Allah’ın izniyle biz gerisini tamamlarız” der. Bakan Bey de “Mademki Hazretin kelâmı, o zaman şimdilik proje başlasın ileride şartlara göre yatak sayısını belirleriz” der.

 

Fotoğraflar için tıklayın

http://www.darendehaber.com/gallery_photo.php?pg_id=1734