M. Nazmi Değirmenci


Suçlular ve ceza çekenler


Artık yolun bittiği yere mi geliyoruz? Sanayi inkılâbı, reform hareketleri, uzay, bilişim çağı, sosyalleşme, medeni yaşam, sınırsız üretmek ve çılgınca tüketmek, ilerleme döngüsü, hayvani ihtiraslar, silahlı-silahsız hükmetme, adaletsiz paylaşım… İşte gelinen son nokta. Afrika boynuzundaki sefalet ve Somali.

Yıllar önce ilahi emirle tebliğ edilmiş, uygulanmış örnek yaşam anlayışı bu gün yeni keşfedilmiş gibi, farklı söylemlerle akademik tanımlamalarla gün yüzüne çıkarılmakta, buna çevre bilinci sürdürülebilir yaşam ilkesi denmektedir. Bunu yaparken yine samimi değiller, bu örgütlenmenin altında rant, dini ve siyasi hükmetme sevdası yatmaktadır.

Sürdürülebilir yaşam ilkesi, nedir, nasıldır? Merak edenimiz açıp bakanımız oldu mu, bunu sorgulamalıyız. Açılımı canlıların hayatlarını idame ettirebileceği ölçüde dünyadan istifade etmesidir. Dünya çevre örgütlerinin son onbeş yılda ağızlarından düşürmedikleri sanki yeni keşfedilmiş gibi kullandıkları bu çevre sloganı sürdürülebilir yaşam ilkesine insanlık hiçte yabancı değildir. Bu tanımlama Kur’an’ın anlatımı, Rasulullah’ın sünneti, dinimizin insanlığa emridir.

Yaşadığımız dünyayı eşit olarak her canlının kullanma hakkı vardır. Dünya bize ayrılmış sınırlar içerisinde asgari ölçüde kullanılarak evlatlarımıza teslim edeceğimiz bir emanettir… O halde varlıklı olmak her şeyi alabilme, hoyratça kullanabilme hakkını insanlara vermemektedir. Dünya bitmez tükenmez kaynaklar mekânı değildir. Hayati ihtiyacımızdan fazla tüketmenin haram olduğu unutulmamalıdır. Yaratılış gayesini bilenler bunun farkındadır. Peygamberimizin suyun bol olduğu nehir kıyısında dahi, abdest alırken ‘israftan kaçının’ öğüdünün gerekçesi budur.

Unutulmamalı ki ihtiyacımız dışında kullandığımız her şey birilerinin hakkı olan bizim fazladan tükettiğimizdir. Bir bluejean üretmek için 30 ton temiz su kullanıldığını düşünürsek ikinci bir bluejeanımızın olması, susuzluktan hayatını kaybedenlerden daha önemli olmamalıdır. Hulasa ihtiyacımız dışında malik olduğumuz her şeyin bir hesabı olmalıdır.

İslam’da, çevre düşüncesi bir bütündür, tüm canlılar arasındaki karşılıklı ortak bir ilişki vardır. Üstün ve hâkim olarak yaratılan insanoğlunun bunu suistimal etmesi dünyanın sorunu ve sonudur. Evren ve onun içindeki mahlûkat hayvanlar, bitkiler, su ve toprağın insanlar tarafından kullanmasına izin verilmiştir, bu kaynakların sahibi insanlar değildir. Bugün hırs, ihtiras, tüketim ve israf ekonomisinin girdabında kaybolan insanlık kendi sonunu hazırlamaktadır. Somali insanlığın imtihanıdır. Suçlular ve cezasını çekenler hiç olmasa vicdanlarda sorgulanmalıdır.

Bu yıl doğu Afrika ülkeleri Somali, Etiyopya, Kenya, Eritre, Tanzanya, Uganda ve Burundi’de son 60 yılın en büyük kuraklığı yaşanmakta, başta çocuklar olmak üzere binlerce insanın susuzluk ve yetersiz beslenmeden yaşamını kaybettiği düşünülürse, bu durumda hiç kimse suçsuz değildir, yapacağımız yardımlarla bu gün bizler için helalleşme günü olabilir. Suçlular, dünyayı hor kullanan gelişmiş ülkeler, cezasını çekenler geri kalmış ülkeler.

Geçen yazımla alakalı bilgi isteyen arkadaşlarım için Darende Arıtma Tesisi: Projesi hazırlanıyor, yer teslimi yapılacak. Tamamlanan proje ihaleye çıkarak inşaat safhası başlayacak. 2012 sonunda tamamlanması hedefleniyor.

Gürün Arıtma tesisi: İnşaat çalışması devam ediyor, 2012 Ağustos’unda tamamlanarak faaliyete geçecek. 20 dönümlük alan üzerine kurulan tesis 4 milyon TL`ye malolacak.