Çocuklar cam gibidir. Şeffaf, berrak, doğal. Her şeyi doğru görür, doğru gösterir. Ne alırsa onu satarlar ne yüklenirse onu taşırlar, ne istenirse onu verirler. Doğru söyler, doğru bilip, doğru kabullenirler. Bu berraklık şeffaflıkta, çok hassas ve narindirler, tez kırılır, çabuk eğilir, eğilirse doğrultulması zordur onların.
Çocuklar cam gibidir. İşlenmesi zordur. Özen itina ister, her usta onu işleyemez, camı bütün ayrıntılarıyla bilen, kendini cama adamış cam ustası bulmak gerekir. Bu uzun soluklu, sabırlı bir süreçtir. Camı ancak cam ustaları işleyebilir.
Çocuklar cam gibidir. Kırılan camın telafisi olmaz, cam ustalarını iyi yetiştirmek gerekir. İşleyecekleri malzemeyi bütün ayrıntılarıyla iyice öğrenmeleri lazımdır. İşlenirken kırılan cam`a eğitim zayiatı diyemeyiz. Çünkü kırdığınız dünyada eşi benzeri olmayan, camdan yapılmış zarif, narin bir sanat eseridir, değeri ölçülemeyen bir kıymettir. Kırılırsa çatlarsa telafisi yoktur. Çam kırığı kötüdür, kesince yarası kapanmaz. Yeter ki cam çatlamasın zamanla büyür ve bütünden ayrılır, kendi kendini yok eder. Kırılan cam da! suçlu, cam mı? Camı kıran usta mı? Cam ustasını yetiştiren mi?
Cam ustalığı Öğretmenlik, dünyanın en özgün kendi kendine yete bilen bir yaşam tarzıdır, öğretmenlik değişken, çeşitliliği fazla, muhatabı çok, uzun süreçli itinalı bir çalışma, yalnız bir hayattır. O her zaman en güzeli, en özeliyle muhataptır. O insanların göz bebeği evlatlarını emanet edildiği, Kıymetli bir kasa, mücevherat hazinesidir.
Öğretmenler günü dolayısıyla başta, babam öğretmen İzzet Değirmenci ve öğretmenlerim olmak üzere, dünyanın en güzel mesleğini yapan, bütün öğretmenlere Cenab-ı Allah’tan sağlık mutluluk diliyorum.
Öğretmenim
24 Kasım öğretmenler gününde
Anlatacak bir anın vardır, dününde
O güzel öğrencilerin, gözü önünde
Bizlerle beraber ol öğretmenim
Sıcak soğuk erken gelirdiniz okula
Mevla’m iyilik versin öğretmen kula
Öğrencilerin sevgiyle, yanına sokula
Çocuklarını bağrına bas öğretmenim
Derse başlamadan günaydın derdin
Her sabah bize mutluluk verdin
Hüzünlü hasta olsan bile, gülerdin
Özledik, bir kez daha, gül öğretmenim
Tembellik varsa kaşlar çatardın
Ne güzel çerçiydin bilgi satardın
Aydınlık taşıyan büyük katardın
Karanlıkta koyma, gel öğretmenim
Bakıyorum da, hepimiz yaramazdık
Garip biçareydik, eve varamazdık
Oyun varsa, yaş çamur aramazdık
Akıllandık, gel bizi, gör öğretmenim
Sınıfça koşardın bizle beraber
Arar sorar hepimizden alırdın haber
Hele sabah kapıda ne haber
Demeni özledim, bil öğretmenim
Siz öğretmenler şehit oldunuz
Alnınız ak, yüzünüz nurla doldunuz
Ulvi makama çıkıp, hakkı buldunuz,
Dağa taşa yazılmak bu öğretmenim
Şimdiki öğretmenler ağa paşa dayı
O zamanlar size kim demlerdi çayı
Getirecek öğrenciler çalı çırpı payı
Sınıfın ısınacak vay öğretmenim.
Hastalık var, acı sızı, soldunuz
Issız köşelerde garip durdunuz
Bilmem mutluluğu nasıl buldunuz
Gel bize bunları, de öğretmenim
Sorunlarda, kapı açtın çareye
Bizi bırakıp ta gittin, nereye
Sıhhat için ol aşina, dağa dereye
Her daim sağlıklı, kal öğretmenim
Ayrılık zaruret, unutmamak vefa
Çok aradık sorduk sizi kaç defa
Ellimiz yağda balda, sürsek de sefa
Bizleri unutma an öğretmenim
Getirir kokunu seher yelleri,
Diktiğin fidanın açtı gülleri,
Seni çalar bu sazımın telleri
Gel nameleri duy öğretmenim
Çocuklar için güven sağlık emniyet
Karşılık beklemez, hiç ummaz diyet
Kalbindeki sevgi dolu, güzel niyet
Bizlerin üstünde ten öğretmenim
Acımadan emeğine, neler getirdin
Çatlak dudaklara, sular götürdün
Topraklar çoraktı, güller bitirdin
Fidanların filizlendi, bak öğretmenim
Ağaç diktin katkı yaptın yurduna
Değer verdin kartalına kurduna
Kattın bizleri de eğitim orduna
Askerine moral, ver öğretmenim
Öğretmensin sen, örneksin âleme,
Kalem aldım yazmak için elime
Bende, sizi anlatacak yoktur kelime
Kendini anlatıp yaz öğretmenim
Kararmış kalpleri, açtın sevgiyle,
Anlatırdın lale’yi, gönül ehliyle
Gül’ü yaşattın bize, muhabbetiyle
Kokusu gülistandan, gül öğretmenim
Yarab lutfeyle öğretmen kuluna
Taş çıkarma köprüsüne yoluna
Kendisine kırk yıl köle oluna
Bu duaya layıksın, sen öğretmenim
Malatya 11 Kasım 2010 M.Nazmi Değirmenci