M. Nazmi Değirmenci


Cam kırığı


Çocuklar cam gibidir. Şeffaf, berrak, doğal. Her şeyi doğru görür, doğru gösterir. Ne alırsa onu satarlar ne yüklenirse onu taşırlar, ne istenirse onu verirler. Doğru söyler, doğru bilip, doğru kabullenirler. Bu berraklık şeffaflıkta, çok hassas ve narindirler, tez kırılır, çabuk eğilir, eğilirse doğrultulması zordur onların.

Çocuklar cam gibidir. İşlenmesi zordur. Özen itina ister, her usta onu işleyemez, camı bütün ayrıntılarıyla bilen, kendini cama adamış cam ustası bulmak gerekir. Bu uzun soluklu, sabırlı bir süreçtir. Camı ancak cam ustaları işleyebilir.

Çocuklar cam gibidir. Kırılan camın telafisi olmaz, cam ustalarını iyi yetiştirmek gerekir. İşleyecekleri malzemeyi bütün ayrıntılarıyla iyice öğrenmeleri lazımdır. İşlenirken kırılan cam`a eğitim zayiatı diyemeyiz. Çünkü kırdığınız dünyada eşi benzeri olmayan, camdan yapılmış zarif, narin bir sanat eseridir, değeri ölçülemeyen bir kıymettir. Kırılırsa çatlarsa telafisi yoktur. Çam kırığı kötüdür, kesince yarası kapanmaz. Yeter ki cam çatlamasın zamanla büyür ve bütünden ayrılır, kendi kendini yok eder.  Kırılan cam da! suçlu, cam mı? Camı kıran usta mı? Cam ustasını yetiştiren mi?

Cam ustalığı Öğretmenlik, dünyanın en özgün kendi kendine yete bilen bir yaşam tarzıdır, öğretmenlik değişken, çeşitliliği fazla, muhatabı çok, uzun süreçli itinalı bir çalışma, yalnız bir hayattır. O her zaman en güzeli, en özeliyle muhataptır. O insanların göz bebeği evlatlarını emanet edildiği, Kıymetli bir kasa, mücevherat hazinesidir.

Öğretmenler günü dolayısıyla başta, babam öğretmen İzzet Değirmenci ve öğretmenlerim olmak üzere, dünyanın en güzel mesleğini yapan, bütün öğretmenlere Cenab-ı Allah’tan sağlık mutluluk diliyorum.

 

Öğretmenim

24 Kasım öğretmenler gününde

Anlatacak bir anın vardır, dününde

O güzel öğrencilerin, gözü önünde

Bizlerle beraber ol öğretmenim

 

Sıcak soğuk erken gelirdiniz okula                  

Mevla’m iyilik versin öğretmen kula

Öğrencilerin sevgiyle, yanına sokula

Çocuklarını bağrına bas öğretmenim

 

Derse başlamadan günaydın derdin

Her sabah bize mutluluk verdin

Hüzünlü hasta olsan bile, gülerdin

Özledik, bir kez daha, gül öğretmenim

 

Tembellik varsa kaşlar çatardın

Ne güzel çerçiydin bilgi satardın

Aydınlık taşıyan büyük katardın

Karanlıkta koyma, gel öğretmenim

 

Bakıyorum da, hepimiz yaramazdık

Garip biçareydik, eve varamazdık

Oyun varsa, yaş çamur aramazdık

Akıllandık, gel bizi, gör öğretmenim

 

Sınıfça koşardın bizle beraber

Arar sorar hepimizden alırdın haber

Hele sabah kapıda ne haber

Demeni özledim, bil öğretmenim

 

Siz öğretmenler şehit oldunuz                                                    

Alnınız ak, yüzünüz nurla doldunuz

Ulvi makama çıkıp, hakkı buldunuz,

Dağa taşa yazılmak bu öğretmenim         

 

Şimdiki öğretmenler ağa paşa dayı

O zamanlar size kim demlerdi çayı

Getirecek öğrenciler çalı çırpı payı

Sınıfın ısınacak vay öğretmenim.

 

Hastalık var, acı sızı, soldunuz

Issız köşelerde garip durdunuz

Bilmem mutluluğu nasıl buldunuz

Gel bize bunları, de öğretmenim

 

Sorunlarda, kapı açtın çareye

Bizi bırakıp ta gittin, nereye

Sıhhat için ol aşina, dağa dereye

Her daim sağlıklı, kal öğretmenim

 

Ayrılık zaruret, unutmamak vefa

Çok aradık sorduk sizi kaç defa

Ellimiz yağda balda, sürsek de sefa

Bizleri unutma an öğretmenim

 

Getirir kokunu seher yelleri,

Diktiğin fidanın açtı gülleri,

Seni çalar bu sazımın telleri

Gel nameleri duy öğretmenim

 

Çocuklar için güven sağlık emniyet

Karşılık beklemez, hiç ummaz diyet

Kalbindeki sevgi dolu, güzel niyet

Bizlerin üstünde ten öğretmenim

 

Acımadan emeğine, neler getirdin

Çatlak dudaklara, sular götürdün

Topraklar çoraktı, güller bitirdin

Fidanların filizlendi, bak öğretmenim

 

Ağaç diktin katkı yaptın yurduna

Değer verdin kartalına kurduna

Kattın bizleri de eğitim orduna

Askerine moral, ver öğretmenim

 

Öğretmensin sen, örneksin âleme,

Kalem aldım yazmak için elime

Bende, sizi anlatacak yoktur kelime

Kendini anlatıp yaz öğretmenim

 

Kararmış kalpleri, açtın sevgiyle,

Anlatırdın lale’yi, gönül ehliyle

Gül’ü yaşattın bize, muhabbetiyle

Kokusu gülistandan, gül öğretmenim

 

Yarab lutfeyle öğretmen kuluna

Taş çıkarma köprüsüne yoluna 

Kendisine kırk yıl köle oluna

Bu duaya layıksın, sen öğretmenim

 

Malatya 11 Kasım 2010 M.Nazmi Değirmenci

Hüsnü Yelbay
22.11.2018 16:53:17
Eline diline yüreğine sağlık.