M. Nazmi Değirmenci


Darende Organize Sanayi Bölgesi, kültürel yozlaşma, çevre kirliliği


Sabah Gazetesi’nden Yavuz Donat bir yazısında Amasya için “Burası Amerika da olsa içeri parayla alırlar” diyerek sade, bozulmamış bir doğa ve sürdürülen öz kültürle Amasya’yı tanımlamış, ifade etmişti. Amasya’da sanayi yoktur, bilinçli veya bilinçsiz organize sanayi iyi ki olmamış, kent tarihi kültürel kimliğini muhafaza etmiş göç almamış. Amasya’da, günümüze kadar gelebilen bir saray kültürü adabı, edebi var, gidenler bunu hemen fark eder. İnanıyorum ki yazar aynı açıdan Darende’yi değerlendirse ne övgüler söylerdi. Kendimize soralım güzellik deyince ne anlıyor ne arıyoruz? Arzu ettiğimiz yaşama ortamı nasıl bir yer, bunu yazmamızı, resmini çizmemizi isteseler, ne yazar ne çizeriz? Geçmişi özleyenler, bilmeliyiz ki o doğallığı özlüyoruz.           

Doğallığı bozan en önemli etken kirlilik ve göçtür. Göçle beraber yaşam alanına baskılar artar. Kültürel yozlaşa kaçınılmaz olur, sanayi, istihdam nüfus artışı, o oranda geliştirilemeyen okul, hastane, ulaşım, konut, su ihtiyacı, kültürel farklılık katlanarak büyüyen sorunlar. Bugün manevi ve tabi güzellikleriyle Türkiye ve Malatya turizmi için önemli bir merkez Darende’yi sanayi kirliliğine bulaştırmak akıl işimidir? Geçen hafta yetkililer açıkladı, Darende Organize Sanayi Bölgesine şimdiden altı yedi şirket müracaata bulunmuş gerisi gelir haydi hayırlısı.

Davulun sesi uzaktan hoş gelir demişler, birde yaşa gör. Gelişmiş olarak düşündüğümüz, imrenerek baktığımız şehirler, organize sanayiler, sanayi kentleri, sanayi bölgeleri sizlere neyi hatırlatıyor? Söyleyeyim geçmişte refahı, varlığı, zenginliği hatırlatırken şimdi kirliliği, kaosu, korku, rant kavgasını.

Doğal ekosistemde üretici, tüketici, ayrıştırıcı, parçalayıcı devamlı birbirini tamamlar ve atık olmaz. Şehir ve sanayi ekosistemi parazit asalak bir ekosistemdir, döngü tamamlanmaz ve atıklar birikir. Dünyanın altından kalkamadığı ve kalkamayacağı kirliliğin sebebi sanayi ve şehir ekosistemidir.

Avrupa neden dokuma tezgâhlarını kapatmıştır, çünkü bir kot bluejean için otuz ton temiz içilebilir suyun kirleneceğini bilirler ve kendi yaşam alanlarını korumaya çalışırlar. Dokumaya bakın! Bizler öğüne duralım. “Bizim dokumalarımız Avrupa da çok tutuluyor” diye, millet olarak lütfen kendimize bir kez soralım farkımız nedir? Makine onlardan, pamuk tohumu dışarıdan, pamuk üretimi, işleme  kaçınılmaz son bizden, çoraklaşan topraklar, kirlenen su, toprak, cevre. Farklı oluşumuz kabiliyetimizden değil, biz Türklere bir şey olmaz mantığından, bilinçsizce sağlığımızı satmışız, satmaktayız Kazancımızın büyük bölümünü sağlığa harcıyoruz. Yakın tarihte Ruslar örneğini yaşattılar işte yanı başımızda Aral gölü ve Aral insanı.

Dünyada sanayi inkılâbıyla beraber, sanayi bölgeleri, yeni bir zümre işçi sınıfı, göç, nüfus artışı ve yeni yaşam alanları şehirler oluşturmuş. Göçler kültürel yozlaşmanın, çevre kirliliğin kaynağı olmuştur.

Mehmet Akif nereden baktı, neler gördü ki o zamanda

 “Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar”  diyebilmiştir. Zamanın sultanı  “Olmaya cihanda bir nefes sıhhat gibi” derken ne anlatılmak istenmiştir.

Bugün insanlık sağlıklı temiz doğal yaşama ortamı arıyor, sade kalabilmiş huzurlu mekânlar, beldeler bulmak ümidiyle Apartman dairesini, villasını bırakıp, özlemle bakir kalmış, doğal ana baba diyarı köyüne beldesine mahallesine koşuyor, insanımız neden, nereden, niye kaçıyor bunu doğru tespit etmeliyiz. Özlenen değerleri iyi muhafaza etmeliyiz. Bu servet doğal yapımızdır. Sağlıklı, sade doğal bir hayat, hastane koridorlarını da içine alan varlıklı bir hayattan çok daha iyidir. Bir yakınıma sordum sanayi deyince aklına ne geliyor diye cevabı “Ergene” dedi ve ekledi. “Artık nehir denmez Ergeneye, katılaşmış bir kıvamda koyu bir sıvı akıyor” Benimde aklıma garip kimsesiz eli, kolu HES’lerle kelepçelenmiş, Tohma geldi. Gelecekte Organize sanayi bölgesi atıklarıyla kucaklaşan, Gök mavi yerine koyu kahverengi rengiyle akmaya çabalayan bir Tohma.

Darende’ye yapılması düşünülen organize sanayi büyük ölçekli olmamalı, yapılırsa organize sanayi lütfen atığında kimyasal bulunmayan, hammaddesi bizde bulunan kaysı ve mamulleri içerikli, geri dönüşümü olan bir üretim çeşitliliği planlaması yapılmalıdır.

Kirlilik bir gün bizleri göçe zorlamasın?