Musa Tektaş


Devlet Arşivlerinde Darende Halkevi


Cumhuriyet Halk Partisi, Atatürk tarafından 9 Eylül 1923`de kuruldu. Kurtuluş Savaşı`nı örgütleyen ve yürüten "Anadolu ve Rumeli Müdaafa-i Hukuk Cemiyeti`nin" devamı olan partinin başlangıçtaki adı "Halk Fırkası"ydı.

1928 sonlarında Darendeli Maarif Vekili (Milli Eğitim Bakanı) Mustafa Necati`nin Bakanlığı sırasında halka okuma-yazma öğretmek için "Millet Mektepleri" ve 1930 sonlarında da köylerde halk okuma odaları açıldı.

Cumhuriyet Halk Fırkası`nın (CHP)`nın 10–18 Mayıs 1931 tarihleri arasında toplanan 3. kurultayında, işlevini tamamlayan Türk Ocaklarının kapatılarak yerine, Halkevlerinin açılması kararlaştırıldı.

İlk Halkevi, halkın eğitimine ve kültürel gelişmesine yardımcı olmak üzere 19 Şubat 1932’de Ankara’da açıldı.

Halkevleri 1952`de kapatılıp, 1960`ta tekrar açıldı.

Halkevlerinin açılması hakkındaki karar CHP genel yönetim kurulunca alındı. Açılacak müesseselerin yönetim ve denetim görevleri partinin il idare kurullarına verildi. 1951 yılında kuruluşa tüzel kişilik kazandırmak ve bunun o tarihte muhalefete geçmiş olan CHP ile ilişkisini kesmek amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulan bir tasarı, tartışmalar sırasında mahiyet değiştirdi ve Halkevlerinin kapatılmasını, her türlü menkul ve gayrimenkul varlıkların hazineye intikal ettirilmesini öngören 5830 sayılı kanun kabul edilerek gereği yerine getirildi.

1931–1952 yılları arasında 478 Halkevi (biri Londra`da) 4322 Halkodası açıldı. CHP`nin desteğinde örgütlenen Halkevlerinin çalışmaları, dokuz şube halinde düzenlendi: Dil-Edebiyat, güzel sanatlar, temsil, spor, sosyal yardım, halk dershaneleri ve kursları, kütüphane ve yayın, köycülük, tarih ve müze.

Halkevlerinin amaçları

Türk milletini yeni ülküler etrafında toplamak, halk arasında kültür ve düşünce birliğini sağlamak, Atatürk devrimlerinin benimsenmesini gerçekleştirmek, Cumhuriyetin kültür atılımını yapmak, kır-kent ve köylü-aydın ikiliğini ortadan kaldırmak olarak özetlenebilir.

Ankara`da yapılan açılış töreninde Atatürk teşebbüsün amacını şöyle açıkladı: "Gençlik, gelişen ve yetiştiren bir çalışmanın içinde yaşatılmalıdır. Millet, şuurlu, birbirini anlayan, birbirini seven, ideale bağlı bir halk kitlesi halinde teşkilatlandırılmalıdır. En kuvvetli ders vasıtalarına yetişkin muallim olduklarına malik olmak kâfi değildir. Halkı yetiştirmek, halkı bir kitle haline getirmek için ayrıca bir milli halk mesaisinin tanzimini ihmal etmemeliyiz."

Cumhuriyetin ilânından sonra kültürel alanda bir dizi inkılâp yapıldı. Ancak yaşanan bazı siyasî gelişmeler nedeniyle, yapılan inkılâpların halk tarafından tam olarak benimsenememiştir. Bu bakımdan inkılâbın halka mal edilmesi, derinleştirilmesi ve halkın eğitilmesi için herkesin rahatlıkla çalışmalarına katılabileceği yaygın bir teşkilâta ihtiyaç vardı. 1929’da halka yeni harflerle okuma-yazma öğretmek amacıyla bir yaygın eğitim kurumu olarak Millet Mektepleri açılmıştı. Fakat, bu kurumlardan pedagojik alanda istenilen verim alınamamış olmalı ki Millet Mekteplerinden daha geniş ve daha kompleks bir kurum olan Halkevleri kurulmuştur.

Öte yandan Türkiye Cumhuriyeti ilk çağlardan beri birçok medeniyetin geliştiği bir coğrafya üzerindeydi. Anadolu’da eski medeniyetlerden kalma çok sayıda tarihî değere sahip eser vardı. Bunların korunması, meydana çıkarılması ve gelecek nesillere aktarılması için sistemli çalışan bir teşkilâtın gerekliliği hissedilmekteydi. Kaldı ki Osmanlı döneminde Anadolu’daki tarihî kıymeti olan pek çok eserin yağma edilerek yurt dışına kaçırıldığı bilinen bir gerçektir. Ayrıca sanatı geliştirmek, sanatkârı himaye altına almak, sağlıklı ve gürbüz nesiller yetiştirmek, köyle şehir arasındaki kültürel ve ekonomik farklılıkları gidermek, çeşitli sivil toplum örgütlerini kontrol altında tutmak gibi hususları da Halkevlerinin kuruluş sebepleri arasında saymak mümkündür.

Darende Halkevi’nin ne zaman açıldığın bilemiyoruz ama 1945 yılından itibaren Halkevi ve müştemilatıyla ilgili dokümanlara Devlet Arşivlerinden rastlıyoruz.

16.8.1945 tarihli bir belgede CHP Gaziantep Bölge Müfettişliği görevini yürüten Isparta Milletvekili K. Aydar, Darende’yi Temmuz ayında ziyaret eder ve Halkevi yanına halkın yardımıyla yapılan Kütüphane binası dikkatini çeker. Şöyle bir rapor yazar:

“Malatya İlinin Darende İlçesini Temmuz 1945 ayı içerisindeki teftişimde Halkevi binasına halkın yardımıyla bir kütüphane kısmı eklendiğini ve ikmaline gayret edilmekte olduğunu gördüm.

Umumun istifadesine açılabilmesi ve inşaatın tamamlanması için yediyüz elli lira kadar bir yardım yapılmasına müsaade ve buyruklarını arz ederim.”

Arşiv belgelerinden gördüğümüz kadarıyla, 1945ylında bu para ilçe teşkilatına gelmiştir. Bizim anladığımız kadarıyla, bu kütüphane binasının içine Mehmet Paşa kütüphanesindeki kitaplar konulmuş ve halkın istifadesine sunulmuştur.

1946 yılında CHP İlçe teşkilatı Genel Sekreterliğe bir yazı yazarak, teşkilat binasının yanındaki arsadan iki dükkân yeri satmayı teklif etmiştir. Bu arada belediye başkanlığının ilçe binasının karşısından 14 dükkân yeri sattığını böylece kendi yapacakları dükkânlarında ortama uyum sağlayacağını belirtmişlerdir.  Bu arada bir usul hatası yapılmış olmalı ki, doğrudan Genel sekreterliğe yazıldığı için il teşkilatıyla görüşülmesi ilgili kurullarca karar alınması hususunda ilçe teşkilatı uyarılmıştır.

Bu iş böylece sükûta uğramış olmalı ki, 1948 yılında CHP İlçe İdare Kurulu Başkanı Kamil Sürenkök bir başka teklifle yeni bir talepte bulunmuştur:

 

Darende, 10.5.1948

CHP İl İdare Kurulu Yüksek Başkanlığına/ Malatya

Partimiz namına tapu ile kayıtlı oldukça güzel bir bina ve önünde bahçe bir de bağlı krokide gösterildiği gibi binamızın yanı başında mevcut bir arsa vardır. Binanın ve arsanın hemen çarşının yakınında olması ve karşısında ki yeni yapılan dükkânlar bu arsanın kıymetini artırmıştır. 

İkinci katta bulunan büyük salon ve iki oda Halkevi tarafından işgal edildiği içini idare heyeti başkanlığına yalnız bir tek oda kalmaktadır. 

Birinci katta ise büyük bir kahvehane ve kütüphanenin altındaki depomuzla birlikte bahçeli bir kahve olarak seneliği 225 liraya icara vermekteyiz. Yani partinin taşınmaz mallarından geliri yalnız 225 liradır. Bu da vergisi ve tamiri gibi masrafları ancak karşılayabiliyor.  Partiye ebedi bir gelir bulmak ve partimizi zenginleştirmek gayesiyle aynı bina ittisalinde krokide kırmızı kalemle işaret koyduğumuz önünde bahçesi suyu gayet güzel manzaralı olan arsa,  alt kısmını bir lokanta, ikinci katını ise, önde iki dükkân ve altı odalı bir otel yapmaya elverişlidir.  Partimiz adına yaptırmak gayesindeyiz.

Hem kazanın  ( ilçenin) zaruri ihtiyaçların önlemek hem de partimizi icar getirecek bir binaya sahip olabilmek için buradaki çalışmalar aza taahhüdatı ve teberru gibi yardımlar kâfi gelmemektedir.

Ziraat muallimliği tarafından partimiz binasının yalnız üst kısmını gösteren krokide görülen Mehmet Paşa Genel Kitaplığı şimdiye kadar belediyenin bir odasına sıkışmış olmasına razı olmayan partili arkadaşlar birçok gayretler sarfederek bu kütüphaneyi 1946 senesinde yaptırmış ve kütüphaneyi kendi binası olan bu yere yerleştirmeye muvaffak olmuşlardır.

Son senelerde doğan vaziyet dolayısıyla hiçbir yerden yardım göremeyen partimiz mali bakımdan sıkışık bir durumda olduğu hepimizin malumudur.

Esasen kütüphanenin altındaki depo da kütüphaneye elverişli olması hasebiyle Genel Sekreterlik tarafından Kütüphaneler Genel Müdürlüğü ile temasa geçilerek bu kütüphane ve deponun münasip bir bedelle Milli Eğitime devredilmesi uygundur.  İlçe Kütüphane memurluğu 12.5.1948 tarih ve 33 sayılı yazılarıyla Ankara Kütüphaneler Umum Müdürlüğüne teklif etmiştir.

Buradan alınacak para ve kâfi miktarda genel sekreterlik yardım ettiği takdirde bu inşaata başlattırılmasının uygun olduğunu saygılarımla arz ederim.

CHP İlçe İdare Kurulu Başkanı

Kamil Sürenkök

 

Kütüphane binasının verilmesi parti tüzüğüne uygun düşmeyince, bina duvarlarının yıkılma tehlikesi göz önünde bulundurulunca, bu defa 500 lira yardım talibinde bulunulmuştur.

6.10.1950 tarihili yazı ile Darende Halkevi Başkanlığına 500 lira gönderilmiştir.

Malatya İl İdari Kurulu Başkanı Nüvit Yetgin 24. 11. 1950 tarihli yazı ile 500 lirayı alıp, Darende’ye gönderdiklerini beyan etmiştir.

1950 Yılında Demokrat Parti ilçede seçimi kazanınca, CHP İlçe teşkilatı bu defada daha önce belediyeden üç lira bedelle satın aldığı parti arsasının, elden çakmaması için işlem yapılmasına, arsaya bina yapılmasına veya kiraya verilmesine gayret gösterir. 

Arşiv belgelerinden bazı notları sizlerle paylaştık. Şimdi de, konuyu daha iyi anlayabilmek için 1940-50 li yıllardaki Halkevinin durumu ile ilgili iki ağabeyimizin görüşünü aldık. O görüşleri de sizlerle paylaşarak, o zamanki hale bir nazar edelim:

 

Hikmet Uğur:

Şimdiki Darende Askerlik Şubesi’nin yerinde Halkevi vardı.  Üstü halkevi, altı askerlik şubesiydi. Bir bölümünde kütüphane buluyordu. Diğer bölümü temsil salonu olarak düzenlenmişti. Gençlik grupları temsil verir, müsamereler düzenlenirdi. Aynı zamanda Halkevi’nde spor malzemeler bulunurdu. Oraya gelen gençler boks başta olmak üzere çeşitli spor dalarını öğrenirdi. İlçe halk kütüphanesinin haricinde Halkevi’nin kendi kitaplığı da vardı. Okuma salonu olarak hizmet verirdi.  1945-1950 yılları arasında ağabeyim Muammer Uğur beş yıl kadar orada görev yaptı.

Darende’de ilk radyo, 1942-43 yıllarında oraya alınmıştı.  O zaman II. Dünya Savaşı yıllarıydı, halk haberlere çok meraklıydı. Darende halkı haberleri dinlemeye oraya gelirdi. İçeriye sığmayanlar sokağa otur pencerenin önüne konulan radyonun sesini dinlerlerdi.

Halkevi’nin 1960 yılına kadar faaliyetlerine devam ettiğini hatırlıyorum.

 

Abdullah Karakurt:

Malatya Caddesi üzerinde Halkevi binası cardı. Radyoyu ilk olarak orada gördük. Çocuk aklıyla radyonun nasıl çalıştığını o zaman pek anlayamazdık.

CHP İlçe teşkilatı (O zaman Altıok diye anılırdı) halkevinin bir odasında faaliyet gösterirdi. Sivas’a ve Malatya’ya giden vasıtalar o binanın önünden kalkardı. Törenler o caddede yapılırdı. Bir nevi şehir merkezindeydi.

1950’li yıllarda demokrat Parti Belediye Başkanı  Ahmet Çomoğlu idi. Malatya  Caddesinde yeni dükkan yerleri oluşturdu. Bir müddet o cadde şenlendi.

1977–78 li yıllarda askerlik şubesi binası ihtiyaca cevap veremeyince, yenilenmesi gerektiğinde, zaten yılardır fonksiyonunu yitirmiş olan halkevi yıkıldı, yerine askerlik şubesi yapıldı.