Cemil Gülseren


Sular seller gibi


Şu insanoğlu yok mu bir yaraya merhem olmaz. Bir derde derman olmaz. Ama habire derde neden olur.  Teknolojiyi geliştirir, eliyle eyler besler büyütür ve de salıverir orta yere. O teknoloji var ya geçenlerde sele teslim oldu. Ben haberlerin yalancısıyım. Olmuşun yalanı olmaz aslında. Türkiye son yıllarda mevsimli mevsimsiz, zamanlı zamansız sular sellerle bayağı iç içe yaşamaya başladı. Terörle iç içe yaşamaya alıştırıldık, trafik terörü de onunla yarışıyor sanki. Seller de hem can hem mal kaybına yol açmaya devam ediyor.

Çevreye ettiğimizi çekiyoruz . Çektiğimiz, vefasızlığımızdandır. Görün işte. Bizi ibret bozar, bize ders ters gelir. Cezalarsa vız gelir. O halde ne gelirse Allahtan gelir deyip çökün.

Oysa yağmur rahmetti, hâlâ da öyledir ve inanırız biz. Yağan yağmura “Rahmet yağıyor” derdi büyüklerimiz. Kesilmesin rahmet elbet. Şimdiki yağmurları nedendir rahmetinden ziyade eziyeti ile birlikte görmeye, göstermeye çalışıyoruz. Kulak verin dinleyin;

Sular seller diz boyu zahmet, / Değişen ne oldu söyleyeyim, sabret

Ele gitti, çöle gitti derya deniz, / Yele gitti, toprak gitti, çorak kaldı illerimiz

Harap oldu, viran oldu evlerimiz, /  Çığlık oldu dillerimiz

Dil bozuldu, düzen kaydı; /  ağız, göz hepten bozuldu.

Yalan mı karıştı sözlere, / Haram mı değdi gözlere

Ne oldu Allahım BİZLERE,? / Bakılmaz oldu yüzlere

Ağaç gitti, çiçek geldi; bitki bitti,/ Orman yandı, dere kaydı, ova battı.

Betona döndü yazımız, / Çekilmez oldu nazımız

Bina çok, hayâ yok; / Ağlayan çok, şükreden yok.

Nimet çok, bilen yok. / Gerçekleri dinleyen yok.

Vereni bilmez, satanı biliriz biz. Mertlik yitti, öküz öldü, dağlar aşındı, gök delindi.

UFUK GÖRÜNDÜ… Ay kirlendi, hava ısındı, buzlar eridi, gönüller soğudu, yüzler karardı. Birden boşaldı gökler, birden boşaldı yere. Al bu su dendi. Almadın dersini. Hep umdun, olmadın. Hep yandın, hep kandın. Sen yalandan yaşadın.Yalanlarınla yalan yaşadın. Bozdun, kırdın, döktün, saçtın. Küreselleştin, yerküreyi ısıttın, çevreyi kirlettin. Binaları diktin düz ovaya. Dikili ağaçları yok ettin. Yağmur ne ki, kıyametten alamet. Ne tedbiri? Kurdun evini derenin yatağına. Katlan sonuna o zaman. Kendin ettin kendine. Yağmur hâlâ rahmettir. Felaket senin eserin. Anla artık bir zahmet. Ama önce biraz gayret. Medet Allahım medet. Himmet büyüklerden derdik. Hemi de öyle. Büyük bilen nerede? Büyük sayan nerede?  Geçmişine rahmet. İzzet, ikram ha gayret. Önce şükret. Merhamet et Allahım, merhamet. Bizde ise ne iltifat, ne marifet

Her yerde beton var.Kafalar, gönüller zaten betonlaşmış. Su süzülmüyor. Düşen yağmuru toprak emmiyor, üstünden kayıp gidiyor. Kayıplar dev gibi sel oluyor. Gözyaşı ondan sonra akmış ne fayda?

Aman aman siz ormanı yok edin, kesin devasa siteler dikin. Kökleşmiş asırlık ağaçları peyzaj-düzenleme adına yerle bir edip süs bitkileriyle yalandan yeşilleyin sonrada toprak kaydı, dere taştı, dağa kaçtı diye masal mı yazarsınız, ağıt mı yakarsınız o sizin seçeneğiniz. O yaptığınız göz boyamadır. Boyalı göz nasıl ağlar gördünüz mü? Yanaklardan su yerine boya akar. Gözyaşını da bozduk ya. Daha ne söylesek boş. Her sebeple ve ne niyetle olursa olsun ormanın yok olmasına ses etmeyenler bilerek veya bilmeyerek hainlik yapmaktadırlar. İklim değil insanlar değişti. Ani ve şiddetli yağışlar sizin yanlış iskan, sanayi, tarım politikalarınızın ürünüdür.Siz orman içindeki sitelerde oturun, keyf yapın. Çıkar aheste aheste.Havadan gelen havaya, sudan gelen suya gider. Şuna ektiğimizi biçiyoruz diyelim isterseniz. Paranın rengi mi, doğanın yeşili mi?. Kasam dolsun da, boş ver gerisini. O kasalar da bir gün gelir selle suyla dolarsa ; “Nerede bu devlet, nerede bu hükümet?”diye çırpınma emi.Dolarsa dolsun. –Dolar ise dolsun.-

Su bu şakası yok. Hoş sulu şaka var ya bu çok ciddi bir sorun. Su hayattır, hayat verir. Su can da alır. Azlığı, yokluğu kuraklıktır. Çokluğu seldir, felakettir. Ne var, ne yok önüne katar, götürür. Dinlemez. Su bu. Gemin varsa yüzersin, yoksa batarsın. Yüzme bilmezsen tümden gittin. Allame-i cihan olsan ne yazar?...

Su bu. Ateş onu kaynatır. O, ateşi söndürür. Su ile ateşin dansını seyredin. Aradan engeli kaldırın. Görün suyun gücünü. Bitirir. Suyun kaldırma gücü de var, kandırma gücü de.

En iyi su kendi avucunuzdan kana kana içtiğiniz sudur. Elinizde, avucunuzda, havuzunuzda, kontrolünüzde olan su. Su o zaman güçtür, güzelliktir, hayattır. Suyu gözesinden eğilip da kana kana içtiniz mi? Bir defa olsun deneyin. Su ve siz., ilk kez göz göze. Doyulmaz bir haz.

Muhammet hacikeleşoğlu
30.06.2020 12:32:29
Selamunaleyküm sayın hocam ağzınasağlık hocam künümüzün konularını cok net bir şekilde dile kedirdiniz ancak bukatar anlatılır her felakedin insan oğlunun birhadasi sebiyle olduğuna bende katılıyorum iyiki varsın hocam saykılarımla

Dilaver öztürk
30.06.2020 14:09:43
Yazınız çok akıcı manzum öykü tadında. Yazıyı okurken daima dimağı açık tutmak gerekiyor. Bir sağ lob bir sol lob çalışıyor. Ayrıca deyim atasözleri tam yerli yerinde. Harika.