El ele vererek başardılar

El ele vererek başardılar

El ele vererek başardılar
4.09.2009 16:57:00 3444 0

Sivas’ta perdeci denince akla gelen isim: ÖZKAYA KARDEŞLER

Haber-İzlenim: Aslan Tektaş

Sivas’ta perde, ev tekstili, halı gibi ev ve işyerlerinin dekorasyonuna önem verenler için her zevke göre geniş bir ürün yelpazesiyle hizmet eden Darendeli Özkaya kardeşler, 21 yıl önce girdikleri sektörde büyümeye devam ediyor.

Darende’nin Yazıköy Köyü’nden olup geçtiğimiz Mayıs ayında bu fani alemden göç eden Merhum Mehmet Özkaya’nın çocukları Çilhan, Hasan, İlhan ve Mehmet Özkaya’yı Sivas’taki işyerlerinde akşam saat 22.00’de ziyaret ettik. Daha doğrusu işyerlerinin önünden geçerken açık olduğunu ve içeride hareketlilik olduğunu görünce bir selam verelim ‘kolay gelsin’ diyelim dedik. Konu konuyu açtı, gece gündüz demeden çalışan dört kardeş, el ele vererek 20 metrekarelik işyerlerini 3 şubeye çıkararak, 7 katlı bin 600 metrekarelik bir plaza da perde başta olmak üzere zengin ürün çeşitlerini müşterilerine sunuyor.

Babadaki başarı sırrı

Çaylarımızı yudumlarken sohbet edip hayat ve başarı hikayelerini dinlediğimiz Özkaya kardeşler, kısa bir süre önce Hakk’a uğurladıkları babalarının üzüntüsünü hala yüreklerinde yaşıyorlar. Babalarının onlar için bir ekol, dürüstlük abidesi ve ticaretteki başarıların kaynaklarının başında geldiğini belittiler.

Baba ocağı tütüyor

Merhum Mehmet Amca 1940’larda birçok Darendeli gibi çerçilik yapmış, sonra yerleşik ticarete geçmiş ardından oğullarını ticarete alıştırıp yaşı ilerleyince kendini emekliye ayırarak Darende’deki bağevine adamış. Gürün istikametinden Darende’ye doğru ilerlerken Klink çeşmesine gelmeden sağ tarafta mütevazi bir ev vardır, yazları yol kenarında kasalarla üzüm satan (daha doğrusu ikram eden) yaşlı bir amca vardı. Biraz da Nasrettin Hoca gibi nüktedan sözleri ile güldürürken düşündüren, tanrı misafirlerini ağırlayan kişi Mehmet Özkaya amcaydı. Çok sevdiği Darende’ye yeni bir ev yaptırmıştı ancak şöyle rahat ederek oturmak nasip olmadı. Fakat oğulları babalarının ocağını tüttürmekte ve sürekli olarak baba yurdunu güzelleştirmeye devam etmektedir.

Gelelim işin ticaret ve başarı kısmına…

Şire Han’dan plazaya

Özkaya kardeşlerin en büyüğü olan Çilhan, yönetimin de başında. Yani o ne derse o oluyor. Çilhan Özkaya çile ve sıkıntılarla geçen hikayelerini paylaşarak Sivas’taki Şire Han’da bakkaliyecilik yaptıkları günlerde okul sonraları başladığı ticarete kardeşlerinin de bağımlılık kazandığını anlattı. Babalarının yanında ticareti, hizmet üretmeyi para kazanmayı, esnaflığın inceliklerini nasıl öğrendiklerini dile getirirken o günleri yeniden yaşarcasına kimi zaman duygulanarak tecrübelerini paylaştı.

Azimle öğrenilen sanat

İsterseniz gerisini Çilhan Özkaya’dan dinleyelim. “1987 yılında aile olarak manifaturacılık yapmaya başladık. 1988’de Sirer Caddesinde açtığımız işyeri ile bugün sektörde büyüdüğümüz perdeciliğe ilk adımı attık. Sivas’ta o yıllarda perdecilik yapan iki esnaf vardı, onlar da sanatlarını başkalarına öğretmekten kaçınarak sınırlı sayıda ürünü piyasaya sunmaktaydılar. Bu işi en iyi biçimde yapmak için İstanbul’a giderek sektörle ilgili araştırmalar yaptım ve bir süre perdecilik imalatı üzerine pratik eğitim aldım. İşyerimize yeni bir çeşit olarak gipür ve crinkle getirerek sektörde bir yeniliğe imzamızı attık. Bu arada kendimiz diktiğimiz perdelerle adımızı duyurmaya başladık.

İşi, herkese öğretmişler

Bir süre sonra müşterilerimiz o kadar arttı ki taleplere yetişmekte zorlandık. 4 kardeş ve çalışanlarımızla hepimiz geceleri perde dikerek işlerimizi sürdürdük. Bu arada sürekli de yeni çeşitler getirmeye devam ettik ve 1992’de Brillant’ın bayiliğini aldık. İşyerimizi büyüttük, yeni şube açtık derken bugün 25 çalışanımız ve bin 600 metrekarelik plazamızla hizmet üretmeye devam ediyoruz. Bize perdeciliği öğretmeyenlerin inadına o kadar insana bu sanatı öğrettik ki sayısını hatırlamıyorum. Netice de herkes nasibini yer.

Güleryüz ve yeni müşteriler

Sonraları sadece perde işiyle değil birbirine bağlı halı ve ev dekorasyonu gibi çeşitlerle de hizmetlerimizi sürdürdük. İşyerimize gelen bir müşteri evinin birçok ihtiyacını zevkine göre seçebiliyor. Müşteri memnuniyetini ön planda tuttuğumuz işyerlerinde güleryüzü, bir müşterinin yeni müşteriler getireceğini unutmadan çalışıyoruz”

Darende fanatiği kardeşler

Kardeşlerin ortak bir özelliği de hepsinin Darende fanatiği olması. Babalarının ahirete göçünün ardından onun hatırasını yaşatmak ve bağlarını koparmamak için şimdi bir ayakları hep Darende’de. Ağabeyinin ardından söze katılan Hasan Özkaya geçmişle kıyaslayarak Darende’nin bugün çok ilerlediğini, güzelleştiğini ve buna en büyük katkı sağlayanın da Hulusi Efendi Vakfı olduğunu ifade etti. Ağabey Çilhan ve diğer kardeşleri İlhan ve Mehmet’de Hasan Özkaya’nın sözlerine kendi tespitleriyle eklemeler yaparak önemli bir cazibe merkezi olan Darende’ye, vakfa sahip çıkılması gerektiğinin altını çizdi.

Biz konuşurken vakit hayli ilerlemişti, sözün sohbetin biteceği yoktu, sonra beraber bir çorba içmeye gittik, sohbeti de orada bitirerek vedalaştık. Özkaya kardeşlerdeki birlik ruhunu Darende’den yetişen birçok insanda ve ailede görmek mümkün, onlar sadece bir örnek. Ama dayanışmaları, birbirlerine olan saygıları takdire değer.


Anahtar Kelimeler: