Güreşler için 3 öneri

Güreşler için 3 öneri

Güreşler için 3 öneri
Gündem 28.08.2008 15:35:00 3001 0

Edirne’de yapılan tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşlerinden sonra en eski geçmişe sahip olan Zengibar Karakucak Güreşleri’nin bitmemesi için Kaymakamlık, Belediye, Spor Kulübü, İş Adamları ve Sivil Toplum Kuruluşları çok acil önlem almalı.

Her yıl kalitesini düşüren Zengibar Karakucak Güreşlerinin bitmemesi için Abant İzzez Baysal  Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu Arş. Gör. Ercan Polat, kan kaybeden güreşlerin tekrar eski günlerine dönmesi için önemli açıklamalar yaptı.

Güreşlere olan ilgi ve desteğin artması için önerilerini dile getiren Polat, Güreşleri düzenleyen organizasyon komitesinin başına tecrübeli ve güreşin içerisinden gelen kişiler atanması gerektiğini, en azından baş ve başaltı güreşleri yağlı olarak yapılma zorunluluğu ve ödüllendirme işlemlerinin de büyük bir titizlikle yapılması gerektiğine dikkat çekti.

Güreşlerin Türk toplumunun özünden gelen bir spor olduğunu söyleyen Polat, şu şekilde konuştu: "Türk toplumunun özünden gelerek bu toplumun bir parçası haline gelen ve Türk milletinin karakteristik yapısı ile özdeşleşen güreş sporu da sportif branşlar arasında önemli bir yere sahiptir. Özellikle ülkemizde gerek uluslararası kurallara göre ve gerekse geleneksel kurallara göre değişik türlerde güreşler yapılmaktadır. Ülkemizin uluslararası düzeyde temsil edilmesine vesile olan minder güreşlerinin yanında, asırlardır hiçbir değişikliğe uğramadan günümüze kadar gelen ve öz Türk güreşi olarak nitelendirilen karakucak güreşleri, kültürel etkileşimle birlikte Anadolu’da yapılmaya başlanan yağlı güreşler, kökeni Türkmenlere dayanan ve özellikle Maraş bölgesinde yapılan şalvar güreşleri ve yine Orta Asya’dan günümüze kadar gelerek Gaziantep yöresinde yapılan aba güreşleri ülke çapında yapılan yerel güreşlere örnek olarak gösterilebilir" dedi.

Zengibar efsanesi bitmesin

Büyük bir kültürel mirasa sahip olan Zengibar Güreşleri’nin ilginin azlığı nedeniyle bitme noktasına geldiğini söyleyen Ercan Polat, "Böylesine büyük bir kültürel birikime sahip bu güreş türlerimize yönelik ilgi maalesef her geçen gün azalmaktadır. Geleneksel olarak 50 yılı aşkın bir süredir yapılmakta olan tarihi Zengibar Karakucak Güreşleri de benzer bir durumla karşı karşıyadır. Aslında futbol dışında birçok spor branşına ilişkin yarışmalar yapılmakta ve bundan toplumun büyük bir kesimi haberdar olamamakta, haberdar olanların ise bu yarışmalar dikkatini çekmemektedir. Özellikle futbolun dünya çapında büyük bir heyecanla izlenmesi, toplumların gerek devlet ve gerekse millet olarak yoğunluğunu bu yöne kaydırması spor politikası açısından zayıf nitelikteki ülkelerin farklı branşları toplumda yaygınlaştıramamasına sebep olmaktadır. Peki ne yapılmalıdır da güreş dahil tüm sportif branşlara ilişkin ilgiyi üst seviyelere çıkarılmalıdır? Ne yapılmalıdır ki toplum farklı kesimleriyle birlikte farklı branşları özümseyerek onlarla birlikte üzülmeli ve onlarla birlikte sevinmelidir. Ya da böylesine bir düşünceyi başaran ülke var mıdır? Birçok değişik branşı ilgiyle seyreden kitleleri bu branşlara ilişkin yarışmalarını takip etmeye yönelten sebepler nelerdir? Tüm bu sorulara cevap aramak elbette ki sorunun çözümünde bir başlangıcın oluşmasına vesile olacaktır. Peki bu soruların cevabı var mıdır ve kolay mıdır?"

3 acil eylem planı

Güreşlerin eski günlerine kavuşması için bazı önerilerde bulunan Arş. Gör. Ercan Polat, şu şekilde bilgiler verdi: "Evet, bir takım cevaplar mutlaka verilebilir ancak bu cevapların uygulanması, gerek ülkenin ekonomik yapısı ve gerekse ülke yöneticilerinin üstlendiği politikalar açısından oldukça zordur. Bu tür yarışmaların ilgiyle seyredilebilmesi bir takım planlamalar yapılmalıdır. Bu planlamalar ise bizim açımızdan uzun ve kısa vadeli olmak üzere iki şekilde ele alınmalıdır. Kısa vade de neler yapılabilir; örneğin Zengibar Karakucak Güreş festivaline ilgi giderek azalmakta, bu güreş festivalini seyreden bireylerin yaş ortalaması gün geçtikçe artmakta ve gençler artık güreş festivaline yeterince ilgi göstermemektedir. Bu durumu önlemek için; Öncelikle organizasyon komitesine daha tecrübeli ve güreşin içerisinden gelen kişiler atanabilir, güreş federasyonuyla ilişkileri iyi olan ve güreşçileri daha yakında tanıyan bu organizatör, böylece daha üst düzey güreşçileri festivale davet edilebilir. İkinci olarak eğer yerel bir güreş düzenleniyorsa bu karakucak güreş festivali olsa bile en azından baş ve başaltı güreşleri yağlı olarak yapılmalıdır. Çünkü ülke çapındaki yerel düzeyde ün yapmış pehlivanların tamamı yağlı güreş yapmaktadır. Organizasyonumuzda yağlı güreşe yer vermediğiniz sürece üst düzey güreşçileri de getirme şansımız olmayacaktır. Üçüncü olarak ödüllendirme işlemleri de büyük bir titizlikle yapılmalıdır. Eğer verdiğimiz ödül ve yolluk ücretleri ülke ortalamasına göre üst düzeyde ise daha kaliteli pehlivanları davet etme şansımız artacaktır" dedi.

Tarihin ve tanıtımın önemi

Yapılacak güreşler için iyi bir tanıtım yapılmasının yanında ülke genelinde yapılan önemli güreşlerin tarihleriyle de çakıştırılmaması gerektiğini belirten Arş. Gör. Ercan Polat, "Festivalin tarihide çok önemlidir. Elbette ki hangi tarihi tespit edersek edelim tüm kesimleri mutlu etmek imkânsızdır. Ancak her şarta uygun bir tarihin belirlenmesi ve üst düzey güreşçileri çekmek için ülkedeki büyük festivallerle (Kırkpınar güreşleri, Elmalı güreşleri vs.) çakıştırılmaması önemlidir. Bu tür festivallerde tanıtımın ve özellikle basının önemi çok büyüktür. Düşünün ki siz bir ürüne sahipsiniz ve bu ürünün kalitesi çok üst düzeyde. Böyle olsa bile, siz bu ürünü yeterince iyi bir şekilde pazarlayamıyorsanız o ürüne ilgi az olacaktır. Festival öncesinde uygun tarihlerde büyük güreşçiler yöreye davet edilmeli bu güreşçilerin tanıtımı çok önceden yapılmalıdır. Ciddi reklamlar ve tanıtım kampanyaları düzenlenmelidir. Bunun yanında genç yaş guruplarının da içinde bulunduğu derneklere, okullara, esnaflara ve bunun gibi topluluklara festival davetiyeleri dağıtılmalıdır. Toplumun her kesimi festivalin düzenleneceği tarihi ve bu tarihteki yarışma programlarını iyi bilmelidir. Bu da ciddi bir planlama ile mümkün olur. Festival süresince güreşleri destekleyecek ilgiyi arttıracak değişik türde eğlendirici faaliyetlere de (halk oyunları, konserler vs.) festival programı içerisinde yer verilmelidir. Ayrıca festivali düzenlediniz alanın da temiz, ferah ve sorunsuz bir şekilde iyi düzenlenmiş olması şarttır"

Güreşi kitlelere yaymalı

Güreşlerin geniş kitlelere yayılması durumunda ciddi bir seyirci kitlesine ulaşılacağın belirten Polat, gelişmiş ülkelerin sporu toplumun her kesimine indirgeyerek başarıyı yakaladığını kaydetti. Zengibar Karakucak Güreşlerinin kitlesel bir hareket haline getirilerek ciddi ve ilgi çekici bir organizasyona dönüşeceğini sözlerine ekledi. Darendelinin her bireyinin kendisini bir güreş gönüllüsü olması gerektiğine dikkat çeken Polat, ancak bu şekilde güreşlerine eski canlı günlerine döneceğini ifade etti.

Arş. Gör. Ercan Polat, şu şekilde konuştu: "Uzun vadede ise, ciddi reklam kampanyaları yürütsek bile belki de yeterince ilgiyi sağlamayabiliriz. Peki bu ilgi düzeyini daha güçlü bir şekilde nasıl arttırabiliriz? Bu sorunun cevabı tüm spor branşları için çok nettir. Bu cevap ise "Sporu kitlelere yaymak" olarak bilinmelidir. Evet spor kitlelere yayılmadığı sürece ciddi bir seyirci kitlesine sahip olamayız. Şayet spor, değişik sportif branşlarla birlikte kitlesel olarak yapıldığı takdirde her açıdan sağlıklı bireylerin yetişmesi, bu bireyler arasından ise ülkeyi temsil edecek çok daha kaliteli sporcuların ortaya çıkarılması kolaylaşacaktır. Gelişmiş ülkelerde işte tam bunu yapmaktadır. Sporu toplumun her kesimine indirgeyerek milyonların ilgisini bu yöne çekmekte ve hem sağlıklı bireyler yetiştirmekte, hem de milyarlarca dolarlık spor ekonomisi ortaya çıkarmaktadır. Bu noktadan hareketle Zengibar Karakucak güreşleri de böyle bir kitlesel hareket haline getirilerek ciddi ve ilgi çekici bir organizasyon haline dönüştürülebilir. Böylece bir yandan ekonomik bir girdi sağlanırken, diğer yandan bu girdilerle daha geniş ve kapsamlı organizasyonlar yapılabilir. Üstümüze düşen görev açık ve nettir. Hepimiz kendimizi birer spor gönüllüsü gibi görerek, sportif faaliyetler içerisinde yer almalı ve düzenli egzersizler yapmalıyız. Bunun yanında çevremizdeki özellikle gençler olmak üzere tüm bireylerin değişik spor branşlarını yapması için elimizden gelen çabayı göstermeliyiz" dedi.


Anahtar Kelimeler: