İsa Özkan´ın açıklaması

İsa Özkan`ın açıklaması

İsa Özkan´ın açıklaması
Gündem 1.07.2010 09:33:00 5726 0

Darende Eski Belediye Başkanı Memduh Önal’ın Darende Zengibar Gazetesi internet sitesinde yayınlanan ve Darende Belediyesi’ni hedef alan iddialarına gerçekleri yansıtmadığı gerekçesiyle Başkan İsa Özkan cevap verdi. Başkan Özkan’ın açıklaması şu şekilde:

Belediye, diğer tüm kamu kuruluşları gibi halka hizmet etmek için kurulmuş bir kamu kuruluşudur. Bir çok kamu kuruluşundan farkı, yöneticileri halk tarafından seçimle belirlenir. Darende Belediyesi de Cumhuriyet tarihinden bu yana değişik isimler tarafından yönetilmiştir.

Bu güne kadar Darende Belediyesinde görev alarak Darende için çalışan başta belediye başkanları Veli Eren, Taha Buyurgan, Mustafa Özalp, Ahmet Çomoğlu, Rıfat Zaloğlu, Selahattin Çomoğlu, Abdullah Karakurt, Sıtkı Özinal ve Memduh Önal’a; Belediye Meclis Üyeleri’ne ve Belediye Personeline ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Biliyorum ki hepsi de Darende için yapabildiklerinin en iyisini yapmaya çalıştılar. Yönetimlerin hepsi halkın iradesi sonucu göreve geldi. Darende halkı o dönemlerde görevi onlara verdi, bugün ise bizi tercih etti. Gelecek dönemde de Darendeli kimi isterse yönetimi ona verecektir. Bize verilen bu beş yıllık süreçte ben, belediye meclis üyelerimiz ve belediye personelimiz Darende’ye düzenli ve hakkaniyet ölçüsünde hizmet etmek için buradayız. Bugüne kadar hiçbir Başkana, meclis üyesine ve personele art niyetli bakmadık ve onlarında art niyetli olduğunu düşünmedik. Bizimde amacımız Darende için ileriye yönelik, Darende’ye yakışacak şekilde hizmetler etmektir. Zaman zaman sivil toplum kuruluşlarıyla, şehrin ileri gelenleriyle fikir alışverişinde bulunuyoruz. Çalışmalarımızda Malatya Belediyesinin teknik kadrosundan da istifade ediyoruz.

Darende Eski Belediye Başkanı Memduh Önal’ın kanalizasyon çalışmalarıyla ile ilgili yaptığı açıklamalar beni son derece üzmüştür. İlçe Başkanlığım döneminde Es-Seyyid Osman Hulusi Efendi Vakfı ile birlikte Darende Belediyesinin kanalizasyon projesini hazırlatması için çok uğraştık. Belediye konuyla ilgilenmeyince Vakıf yetkilileri ile birlikte İller Bankasının bu projeyi hazırlaması için görüşmelerde bulunduk. İller Bankası Mühendislerinin yoğun çalışmalarına rağmen, Darende Belediyesi çok yavaş davranmış, gelen yazılara aylar sonra cevap vermiştir. Sayın Memduh Hocam ‘ın bu tutumu sonrasında proje 2007 yılının sonunda ancak ihale olabilmiştir. 2007 yılının Aralık ayında ihale edilmesine ve 2008 yılı Şubat ayında başlaması gerekmesine rağmen nedense 2009 yılı mayıs ayında yani bizim dönemimizde başlayabildi. Göreve geldiğimizde ilk iş olarak Karayolları Bölge Müdürlüğünden gerekli izinleri aldık ve işi başlattık. Şimdi olanca hızıyla devam ediyor. Çünkü projenin 2010 yılı bahçe sulama sezonundan evvel bitmesi gerekiyor. 2010 yılında faaliyete geçecek olan Gökpınar sulama suyu projesiyle Tohma’dan saniyede akan su miktarı 1,5-2 m3’e düşecek. İçine kanalizasyon akan ve su miktarı bu kadar az olan bir ırmakta etrafına koku, hastalık v.b. saçacak. Bu yüzden çalışmalar olanca hızıyla devam etmektedir. Bu çalışmalar sırasında da mutlaka sıkıntılar yaşanmıştır ve çalışma bitene kadar da yaşanmaya devam edecektir. Bunun için de vatandaşlarımızdan bir kez daha özür diliyor ve biraz daha sabırlı olmalarını rica ediyoruz.

Kanalizasyon projesini Darende Belediyesi adına biz onaylamadık. Proje ve sözleşme Memduh Önal tarafından onaylanmış ve ihalesi de O’nun döneminde yapılmıştı. Sözleşme maddelerinden birinde “yüklenici firma kazı yaptığı bölgelerde boru döşeme işini bitirdikten sonra varsa yolun üst yapısının (parke, asfalt v.b.) alt seviyesine kadar, üst yapı yoksa yol seviyesine kadar dolgu yapmak zorundadır” der. Yani firmanın söktüğü parkeyi ya da zarar verdiği asfaltı eski haline getirme zorunluluğu yoktur.

Projenin yol kenarlarında parke döşenmemiş halde bulunan boşluklardan geçmesi gerektiği oysa belediyenin art niyetli davranarak parkelere zarar vermek suretiyle daha önceki yönetimi kötülemek için çalışmayı yol ortasından yaptığını, bizzat projeyi onaylayan Memduh Hocam  söylüyor. Peki kazı çalışmalarını yapan makineler kaldırımlarda evlere yaklaşıp nasıl çalışacak? Yer yer 12-14 metre derinliğe ulaşan kazıları yaptığı zaman o evlerin temeli nasıl zarar görmeyecek? Yolun bir tarafından hat döşendiği zaman karşıdaki evler ne olacak? Onlar için de ayrı bir hat mı döşenecek? Parkeler yine sökülmeyecek mi? Dünyanın her yerinde bu gibi alt yapı şebekeleri yolun ortasından geçer ki iki tarafa birden hizmet verebilsin. Sayın Hocam madem yapılması gerekenlerin bu şekilde olması gerektiğine inanıyordu o zaman proje ve sözleşmeyi ona göre neden hazırlatmadı. Biz şuan da O’nun onayladığı proje ve sözleşmeye göre bu çalışmayı yapıyoruz. Bazı eksikleri olsa da projenin hazırlanmasında ve ihalenin yapılmasında verdiği emekler içinde kendisine teşekkür ediyoruz.

Projenin ihale süresinde ihale edilmesini geciktirmesini ve ihaleden sonra işin başlamasına engel olmasını anlamış değiliz. Projenin devamında Gökyar Mahallesine kurulacak olan arıtma tesisi için gerekli 20 dönüm araziyi zamanında kamulaştırmadığı için bugün belediyemiz yaklaşık 160 bin lira (160 Milyar) zarara uğramaktadır. Çünkü o dönemde o arsaların emlak değeri 1,5- 2 TL/M2 iken yeni kurulan hidroelektrik santralinin yaptığı kamulaştırma çalışmaları dolayısıyla bugün 10 TL/M2 olmuştur. Yani o dönemde 40 bin lira kamulaştırma için yeterliyken bugün bu rakam 200 bin liraya ulaşmıştır.

Dönemin iktidar ve muhalefet meclis üyelerinin ve ilçe başkanı olarak ben ve parti teşkilatımızın yapılmaması hususundaki onca ısrarına rağmen, alt yapı çalışmalarının yapılacağını ve parkelerin bozulacağını bildiği halde parke döşeme çalışmalarını başlatmıştır. Zaviye mahallesinde Vakıfa satılan arsalardan, buğday pazarında satılan dükkanlardan elde edilen gelir ve Beldes’ten gelen destekle toplam 1.6 milyon liraya (1Trilyon 600 Milyar) parke döşeme işini ihale etmiştir. Müteahhitle aralarında nasıl bir ilişki vardı bilemem ama nedense ihaleyi müteahhitin almasına rağmen belediyenin kamyonları ve kepçeleri de parke döşeme işlerinde çalışmıştır.

Kanalizasyon projesiyle birlikte içme suyu şebekesi projesi hazırlanması ve bu iki projenin aynı anda başlayarak bir defa da bütün alt yapı sorunun bitmesi için kendisine o kadar ısrar etmemize rağmen bu proje hazırlanmamıştır. Zaten döneminde hazırlattığı bir proje de yoktur. Belediyeyi devraldığımız günden itibaren proje hazırlatmakla uğraşıyoruz.

Belediyeyle hiçbir ilgisi bulunmayan tamamen karayollarının yapma ve düzenleme zorunluluğu olan D-300 karayolunda kaldırımlar yıkılarak parke döşenmiştir. Bu yüzden karayolları belediyeye 180 bin lira ceza yazmıştır. Dönemin Belediye Meclis Üyesi Orhan Ormancı’yla birlikte Karayolları Elazığ Bölge Müdürünü ziyarete gittim. Görüşmeler sonucunda Bölge Müdürü cezayı iptal etti ve belediyeye parke imalatında kullanmak üzere 400 ton çimento verdi.

Belediyeyi devraldığımız dönemde kime ne borcumuz var kimde ne kadar alacağımız var belli değildi. Esnaf ne zaman fatura getirirse o zaman borcumuzu öğreniyorduk. Müteahhitlerle olan hesap cetvelleri göreve başladığımda sümenin altından çıktı. Bir müteahhitle hesap görülmüş yapılan mutabakatta her iki tarafında alacak ve borcunun olmadığına karar verilmişti. Oysa yapılan hesaptan aylar sonra müteahhitin belediyeye olan 77 bin lira borcunun silindiği ortaya çıktı. Başka bir firmaya olan borcu personeline iki defa ödettirmiş ve şuan da o personelle birlikte usulsüz ödeme yapmaktan yargılanıyor.  Ödemesini peşin yapacağını söylediği sebze hali uzay çatı işini yapan firmanın alacağını yakın zamanda biz ödedik. Kısa bir sürede yapılabilecek bu işin bitmesi yaklaşık 1 yıl sürdü ve halen eksikleri var. Birçok esnafa da yine O’nun döneminden kalan borçlarımız var. 4 yıl boyunca 14700 nufüsa göre ödenek alınmasına rağmen belediyenin bu kadar borçlu olması da işin farklı bir boyutudur. Çünkü belediye bu zamanda rutin hizmetlerinden farklı bir hizmet yapmamıştır. Bugün belediyemiz 9300 nufüsa göre ödenek almaktadır.

2006 yılında çıkan yasayla kadroya geçme hakkı doğan 17 işçi Başkan Önal tarafından “ben bunları memleketin başına bela edemem” denilerek işe alınmamıştır. Yıllarca belediyede çalışmış ve ilk defa böyle bir fırsat elde etmiş olan işçiler yönetimin sorumsuzluğu nedeniyle kadro alamadı. Malatya da bir tek Darende Belediyesi o dönemde işçilerini kadroya almadı. Bazı belediyelerin riske girerek olmayan işçilerini var gibi gösterip kadroya almasına rağmen Darende Belediyesi olanları da yok gibi gösterdi. O dönemde yapılan hata sonucunda şuan o işçiler işsiz kaldı. Bu işçilerin maaşını 2009 yılı başında nedense iki katına çıkarılarak sözleşme imzalandı. İşçiler, işten çıkarıldığında maaşlarının iki kat artmasından dolayı iki kat tazminat hak ettiler. Toplamda 200 bin lira olması gereken tazminat oranı 400 bin lira oldu ve belediye 200 bin lira daha zarara uğradı.

İnşaat ruhsatı olmayan binaların temel atma törenine katıldı. Binanın bitmesine az bir zaman kala binaya mühür vurdu.  Sonra insanlar binayı kullanmaya başlayınca sularını kesti. Yapılan binaların projelerinde olan çevre düzenleme işini yapmayı belediye olarak üstlendi. Çevre düzenini belediyenin yaptığı binalardan müteahhitler para kazandı. Bir tarafta vatandaşın arsasına bina yapmasına engel oldu, diğer tarafta yolun üzerine bina yapılmasına göz yumdu. Mesai saati haricinde belediyeyi açtırarak bir firmaya ruhsat verdi. Verilen ruhsat, usulsüz olmasından dolayı mahkemece iptal edildi ve bu yüzden firma 500 bin liranın üzerinde zarara uğradı.

Belediyeye ait çeşitli bölgelerde ki araziler satıldı. Bu arazilerin satılmasına karşılık yapılan bir hizmet olmaması üzücü bir olay. Biz, bugün projelerimizi gerçekleştirmek için arazi bulmakta zorlanıyoruz. Belediye arazileri satılmamış olsaydı uygun olan yerlerde projelerimizi gerçekleştirebilir ya da uygun yerlerle takas ederek çalışmalarımızı yapabilirdik.

Sıtkı Özinal’ın yaptırdığı ve şimdiki ismi Sıtkı Özinal Parkı olan Zengi Parkı’na başkanlığı döneminde kilit vurduğu gibi ağaçlara su verilmesinde engel oldu. Yapılan hizmetten vatandaşların faydalanmasına engel olmak tan başka nedir bu?

Biz isterdik ki, Darende’de yıllarca belediye başkanlığı yapmış olan insanlarla fikir alışverişinde bulunalım, müşterek çalışalım, Darende’ye birlikte hizmet edelim. Oysa ki onlarda bu düşünceyi göremedik, fakat her zaman fikirlerine açığız ve fikirlerini dikkate alırız.

Hiçbir zaman geçmiş yönetimleri eleştirmedik. Seçim sürecinde de, seçimden bugüne kadar geçen süreçte de hiç kimsenin aleyhinde olmadık. Fakat Sayın Hocamın yaptığı açıklamada belirttiği konular ve aslında kendi hatalarını bizim hatamız gibi göstermeye çalışması bizi son derece  üzmüştür. Sayın Hocam madem açıklama yapma gereği duymuştur, o zaman aşağıdaki konulara da açıklık getirip bizleri ve kamuoyunun bilgilendirmesini rica ediyoruz.

1- Kanalizasyon projesini ve sözleşmesini imzalarken okumadan mı imzaladınız?

2- Firmayla yapılan sözleşmeye neden üst yapıların tekrar onarılması şartı koymadınız?

3- Projenin başlamasının gecikmesinde ki çeşitli sebepler nedir? Projeyi neden döneminizde başlatmadınız?

4- 2009 seçimlerinde tekrar göreve gelseydiniz, projeyi uygulayacak mıydınız?

5- Alt yapı çalışmalarının olacağını bildiğiniz halde neden parke döşediniz?

6- Seçimlerin yaklaştığı dönemde parke müteahhitinin geçici kabul işlemini alelacele yapmanızın sebebi nedir?

7- Arıtma tesisi yapılacak bölge de kamulaştırma çalışmalarını neden yapmadınız?

8- Kanalizasyon projesiyle birlikte içme suyu projesini neden yaptırmadınız?

9- Müteahhitin 77 bin lira olan borcunu neden sildiniz?

10- 17 işçinin kadroya geçmesine neden engel odunuz?

11- 17 işçinin maaşını son dönemde neden iki katına çıkarttınız?

12- Kendi arsası üzerinde bina yapmasına izin vermediklerinize karşı yolun üzerine bina yapılmasına nasıl izin verdiniz?

13- Bir firmaya usulsüz ruhsat verip daha sonra firmanın 500 bin lira zarara uğramasına sebep oldunuz, bunu ne için yaptınız?

14- Zengi Parkını neden kapattırıp ağaçlarına bakım yaptırmadınız?

15- Döneminizde “Belediye Başkanları” köşesine Sıtkı Özinal’ın resmini neden astırmadınız?

16- Darende’ye bir çok hizmeti bulunan (Tohma Kanyonu, Kapalı Spor Salonu, 1.Etap TOKİ, Günpınar Şelalesi v.s.) Kaymakam Vural Karagül’ü 16 ayrı konudan neden şikayet ettiniz?

17-  2004-2009 yılları arasında Darende’ye hangi hizmetleri yaptınız? Kaç tane proje hazırlattınız?

18- Hangi projenizi hayata geçirip tam manasıyla sonuçlandırdınız?

19- 2008 yılında 55. Zengibar Karakucak Güreş ve Kültür Festivalini neden organize etmediniz?

20- Sivil toplum örgütleri ve Darende Gönüllülerinin gayretleriyle organize edilen ve sizden sadece protokolde oturmanız istenen festivale neden katılmadınız?

21- Seçimlere az bir zaman kala belediye arazilerini neden sattınız?

22- Çalışmalarınızı yaparken ve çalışmalarınızdan sonra hiç vicdan muhasebesi yaptınız mı?

İsa Özkan / Darende Belediye Başkanı

“Yukarıda bahsi geçen ve Darende Zengibar Gazetesinde yayınlanan Darende Eski Belediye Başkanı Memduh Önal’a ait açıklama aşağıdadır.

Darende eski Belediye Başkanı Memduh Önal ilçemizdeki Kanalizasyon çalışmalar hakkında Gazeteci Ahmet Çakır’a açıklamalar yaptı. Önal Sivil Toplum kuruluşlarının ve Yerel Basının Darende konusunda duyarlı olmasını istedi. Önal, Darende sevgisinin her Darendelinin yürekten hissetmesi gerektiğini söyledi Önal, kanalizasyon çalışmalarının devam ettiği bugünlerde kamuoyundan konu ile ilgili gelen tepkiler üzerine, kamuoyunu bilgilendirmek ve bir önceki idareyi töhmet altında bırakma niyeti taşıyanlara cevap olmak maksadıyla, böyle bir yazılı açıklama yapılmasına gerek duyulmuştur.

“Bilindiği gibi Kanalizasyon ihalesi 12.12.2007 tarihinde yapılmıştır. Ancak çalışmalar bazı sebeplerden dolayı 2009 yılı Mayıs ayında başlamıştır. Şüphesiz kanalizasyon projesi ve hizmeti Darende Belediye tarihinin en büyük ve en önemli projesidir. Maliyeti nedeniyle 12.5 Milyon TL. muhammen bedelli bir proje olması, projenin Darende için büyüklüğünü ifade eden bir rakamdır. Maliyeti itibarıyla bakıldığı zaman bu kanalizasyon projesi ilçemiz için son derece önemli bir projedir. Zira bu güne kadar yapılan kanalizasyon çalışmaları yer hizmeti, hem yetersiz, hem sağlıksız, hem de açıktan Tohma suyuna verilmesi dolayısıyla çevreyi kirleten, koku, mikrop oluşmasına açık olan çalışmalar idi. O günkü şartlarda bu çalışmalar ilçeye hizmet olarak düşünülmüş ve yapılmıştır. Emeği geçenlere teşekkür ederiz. Bugün yeni kanalizasyon projesi bütün bu olumsuzlukları ortadan kaldıracaktır. Tohma suyunun temiz kalmasına imkan verecektir. Dolayısıyla hem çevre sağlığı hem de çevre temizliği açısından çok hayati bir önem taşıyan bir projedir. Ancak görüyoruz ki projenin uygulama işini alan müteahhit firma çok dağınık ve düzensiz çalışma yapmakta, yetkili ve sorumlu kişiler bu duruma seyirci kalmaktadır. Dağınık ve düzensiz çalışmanın dışında belediyenin taş parke döşediği yollarda büyük zararlar verecek şekilde bir çalışma ortaya konmaktadır. Takip ettiğimiz kadarıyla bu çalışmaların başında bulunan yetkili ve sorumlu teknik elemanlar gereken itinayı göstermiyorlar. Düzensiz ve dağınık çalışmalara müdahale edilmediği gibi parke yollara verilen tahribat ve zarara da seyirci kaldıkları görülüyor. Düzensiz diyoruz çünkü bu proje, (işin gereği) Gökyar Mahallesinde başlayarak ve sırayla bir mahallenin kanalizasyon çalışmaları tamamlandıktan sonra diğer mahalleye geçilecektir. Oda sırayla Uluveren, Sandıkkaya, Nadir, İbrahim Paşa, Kaldırım, Sungur, Hacı Derviş, Heyiketeği ve en son  olarak Zaviye Mahallesidir. Her mahallenin kanalizasyon şebekesi yeni şebekeye bağlandıktan sonra bir sonraki mahalleye geçilmesi gerekirken, maalesef bu sıraya riayet edilmeden, bir anda birkaç mahalleden çalışma başlatılmış. Bu çalışmalar hem vatandaşı rahatsız etmiş, hem de yeni şebeke bağlanmadan çalışmalar bırakılmış, hem yolların tahribatı önlenememiş, hem de aceleyle parke döşeli yolların parkeleri düzgün çıkarılmadığı için iş makineleri ile sökülen parke taşları büyük zararlar vermiştir. Diğer taraftan daha önceki yılardan parke taşı döşenmiş yollarda çalışma yapılırken o parke taşları iş makinaları ile sökülüp atılacağına fazla tahrip edilmeden düzgünce sökülüp kanalizasyon boruları döşendikten sonra sökülen parke taşları yerine yerleştirebilinirdi. Böylece hem yollar bu kadar bozulmaz hem de parke taşları bu kadar bozulmazdı. Kamuoyu tarafından bilinmesi gerekir ki, firma ilçeye hangi hizmet getirirse getirsin o ilçeye verdiği zararı tanzim etmek zorundadır. Bu işin özünde var olan bir mükellefiyettir. Hiç bir firma yaptığı çalışma sırasında keyfi davranamaz ve her yaptığı işten dolayı sorumsuz değildir. Böyle bir iş içerisinde olamaz. Diğer husus bu parke taşı yolların kenarlarında 2  metrelik tele duvar boşluklarından kanalizasyon borularını döşemek varken. İşin kolayına kaçıldı ve yol ortasına kanalizasyon döşendi. Bu da daha kolay daha rahat olduğu içindi. Bir de işin işçilik maliyetinden kaçmak var parke döşeli yolarlın bu şekilde tahrip edilmesi kasıtlı bir çalışma değilse, büyük bir ihmallik var demektir. Vicdan ve merhamet sahibi insanların asla kabul edemeyeceği bir durumdur. Bu arada hiç mazeret bu durumu mazur gösteremez. ‘Yok, efendim zaman daralmış yok iş bitim tarihi kısalmış zamanla yarış başlamış’ zamanında işi teslim edebilmek için her türlü çalışma ve tahribat mubah görülemez. Zor mu parke taşı döşenen yollarda çalışmayı kaldırım güzergâhında götürmek? Zor mu parke taşarlını tahrip etmeden üç beş işçiye söktürmek? Zor mu dur, sökülen parke taşlarını yeniden sökülen yerlerine döşemek? Zor mu, bu parke taşlarını bir yere istif edip sonra kullanmak? Bunların hiçbiri zor değildir. Burada biraz anlayış, biraz sorumluluk, birazda işçilik maliyetine katlanılsaydı olurdu. Burada ST kuruluşlarının başında bulunan yetkililer var mısınız yok musunuz? Var iseniz nerdesiniz? Nerede ve ne zaman sesiniz çıkar ey mahalli basın? Siz ne yazar ne çizersiniz? Verdiğiniz haberler yaptığınız yorumlar memleket için mi yoksa birilerini memnun etmek için mi? Elinizi vicdanınıza koyun ve Allah için sorumluluğunuzu yerine getirin. Seyirci kalmayın, doğru olanı yazın. Yalakalık yapanlar bunun her zaman zararını görecektir. Faydalı olanı olmayana açık yüreklilikle ortaya koyun ki, herkes kendine çeki düzen versin. Kendini dev aynasında ve başka aynalarda görmesin. Kamuoyunda riyakârlık ve yalakalık yapanlara da köprü olmayın. Özetle her halükarda memleket kazansın ilçemiz kazansın. Arzum ve dileğim budur. Kamuoyu ile ve değerli vatandaşlarımız ile paylaşmak istediğim budur. Tüm hemşerilerime selam ve saygılarımı sunuyorum.”


Anahtar Kelimeler: